"Düğmeye basıp ülkemizi vururlar" düşüncesi aptalca bir düşüncedir. Öyle bir şey olsa adamlar şimdiye çoktan heryeri uçururdu. Televizyon izlemek yerine biraz kitap okuyun.
(#23692402) çok nadir televizyon izleyen, kitap okumayı seven evinde düzinelerce kitabı olan yazardır.
ayrıca teknolojinin çok geliştiğinin farkında olan, okyanus ötesinden dinlemelerin yapıldığı, rusyanın tsar (58 megatron tnt gücünde) adlı hidrojen bombasını 1961 yılında envanterine soktuğunu bilen ve bu bombanın 2-3 tanesinin cennet ülkemin harap olmasına yeteceğinin farkında olan bir yazardır.
osman pamukoğlunu asker olarak seven ama siyasi kabiliyetinin olmadığını bilen de bir yazardır. aynı sayın devlet bahçeli gibi. devlet bahçeli için kapılı kapıların ardında siyaset yapamayacak kadar dürüst derler.
vampire grin ''ne diyon la sen at ağızlı'' diyerek cevap versem yanlış olur hele ''siz ne içiyonuz da kafalar böyle güzel'' değerlendirmesine '' hacı akşam rakı-kavun yaptık mis olduk'' desem forum-chat tadında olduğu için girdinin silineceğine eminim.
arkadaşım yazının tamamını kopyalayıp yapıştırmak zahmet veri galiba ki yarım kopyalamışsın. benim anlatmaya çalıştığım ticarı kaygısı olan bir kuruluşun ulu önder atatürk üzerinden reklam yapmasıdır. tiraj artırmak için bu ucuz ayak oyunlarına gerek yok. atatürk'ünde sözcü gibi tırt bir gazetenin manşetinde fotoğrafının bulunması, atatürk'e değer katmaz onu itibarsızlaştırır. nasıl mı, karıncalanmış beyinlerin yani akit'in yaptığı gibi.
bilip bilmeden konuşan yazar. kendisi diyor ki: '' türk edebiyatının en iyi yazarı oğuz atay'dır diyen birine sorsak üç kitabını sayamaz.''
bak koçum; o sayamaz dediğin kitapları yaladım yuttum ben. hepsi başucu kitabımdır. hepsini de birden fazla okumuşumdur bir edebiyat fakültesi mezunu olarak. bilip bilmeden bi daha konuşma olur mu bebeğim ? ben kendi düşüncemi dile getirdim, sen de kendi düşünceni dile getir geç. başkalarına bok atmaya gerek yok. böyle bilip bilmeden konuşursan dediklerini sokarlar çıktıkları yerine. hadi şimdi kendine iyi bak. beni düşünme.
sözlüklerde genel olarak yazım şeklim şudur. başlığı okur diğer yazılara göz gezdirmeden kendi düşüncelerimi yazarım. bunu yaparken de kişisel deneyimlerimle, başlık hakkındaki gerçekleri harmanlarım. zaten olması gerekende budur diye düşünüyorum.
bunu yapmazsam-yapmazsak bizden önce girilen yalılardan etkilenmiş oluruz. buda kişisel fikrimizi dejenere etmiş olur. bu nedenle benim yazımı kişisel olarak algılamamanı beklerdim.
konu ile ilgili bir örneklendirme yapacak olursam; bir arkadaş ortamında oğuz atay'ın yazdığı kitaplarla ilgili konu açılmıştı ve ortamda sıkı bir oğuz atay takipçisi olduğunu iddia eden şahıs ortama hitaben; keşke oğuz atay'ın yakınlarda bir yerde imza günü olsa gitsek demişti.
ben oğuz Atay'la ilgili yazımı bu yaşanmış olan deneyimden yola çıkarak yazdım. kesinlikle kastetmek istediğim sen veya o başlık altında girdisi buluna herhangi bir arkadaşım değildi.
ayrıca bir edebiyat fakültesi mezunu olarak bireylere hitap etme şeklinize bayıldım. bak koçum, bebeğim, dediklerini sokarlar çıktıkları yere gibi kullandığınız hitap biçimleri edebiyat fakültesinin hangi yılında öğretiliyor merak etmiyorum desem yalan olur.
1. 3 eylül kobane nin düşmesi/#25565744
2. 2 eylül kobane nin düşmesi/#25565739
3. 1 eylül kobane nin düşmesi/#25565734
4. 31 ekim kobane nin düşmesi/#25565730
5. 30 ekim kobane nin düşmesi/#25565728
6. 29 ekim kobane nin düşmesi/#25565724
7. 28 ekim kobane nin düşmesi/#25565718