bizim de geçen gittiğimiz ve çıkamadığımız oyun olmuştur. biz çıkarız diye düşündük ancak son odada bitime 2 ipucu kala patladık. o yüzden tavsiyem 2 kişi gitmeyin, yanımızda 3. bir kişi olsaydı tahminim 10-15dk erken çıkardık. gerçi heyecan yapmasaydık gene çıkardık biz de, son odaya girdiğimizde 10 dakikanız kaldı denilince telaş yaptık. gözümüzün önündeki şeyleri kaçırdık.
tahminimden zordu gene de, iyi hazırlanmış. ben beğendim, belki 3-5 korkutucu şey de koysalarmış etrafa daha iyi olabilirmiş. insanı hızlı düşünmeye sevkeden şeylerden biri de korku neticede, tahminim ortalama çıkma süresi düşer böylece.
teoman'ın akıllara kazınan şarkısıdır. aslında belki de en iyi sözlere sahip, en derin yaraları açan şarkıdır.
Aklın kayarsa, ellerimden.
Sen alışırken, tam severken.
Gökyüzüne bak, bak da söyle.
Yıldızların en küskününe.
3 adım at, sonuca doğru.
Ayrılışa, sevene doğru.
Sevdiklerin, acıların.
Tatlı evin ,çocukların.
Dogada avlanma halleri hariç bir insana yakışmayan tutum ve davranış. insan mert olmalı. Ne istediğini söylemeli. Tuzak kurmak şerefsiz insan işidir. Evet.
Ben o zamanlar teoman sarkilariyla avunurdum. Ulkeden yeni ciktigim zamanlar. Odam da bu calardi her gun. Bir sarap almistim 1992 fransiz bordeux cabarnet'i. Her gun ona bakar seni cocugum olunca icicem derdim. Her gittigim yere goturdum o sarabi. 2014te sahiden baba olunca actim o siseyi. O kadar guzeldi ki. Bugun teoman'in 'koyu antoloji' albumunde bu sarkisini gordum.
Teoman'ın şimdiye kadar neden bilmediğimi merak ettiğim, sözlerinde müthiş cesaret örneği sözler bulunan şarkısı. Koyu antoloji ile keşfettiğim şarkı. Bilmediğim birkaç şarkısı vardır mesela oğul şarkısı ve necip'i de bilmem. Ama bu aralar sabitledim kendimi bu şarkıya.
--spoiler--
Sahibiysen tuzak bunlar
--spoiler--
Bu sözden etkilenmeyen yegane orospu çocuğudur. Kusura bakmayın.
Teoman 'ın en güzel hikayem albümünde yer alan ve tekrar koyu antoloji albümünde dehşet yorumladığı parça. Dürüst olacağım her duşa girdiğimde bunu dinliyorum her masa lambası ışığında bira içerken, sigara dumanının. Yükselişini izlerken bunu dinliyorum. Bilmediğim hiçbir şarkısı olmayan Teoman ın bu şarkısından etkilenmeyen bir insan gavattır benim arkadaşım değildir o. Şu parçadaki derinlik ne karanlık anlatamam. Bir insan bir şarkıyı günde 10 kere en az dinler de sıkılmaz mı sıkılmıyorum azizim nasıl anlatıyorsa o keman tüm o derdini üzülüyorum kayboluyorum. Olacağım. He sarhoşum tabi.
doksanlarda toprağa yaptığımız şey. otuz santim çaplı on beş santim derinlikli çukur açılır. altına naylon poşet yerleştirilir. üzerine su eklenir. suyun üzerine tekrar naylon poşet koyulur. üzerine bir tutam toprak, isteğe göre biraz çimen serpiştirilir. tuzaktan haberi olmayan arkadaş tuzak yerinde dolaştırılıp düşünce hohahaa diye gülünür. bu da doksanlar çocukluğumdan gereksiz bir anektod.