o sessiz ortamda kitap okumak çok eğlencelidir. ama bu eğlence evdeki bireylerin tuvalete mi düştün, çık artık demesiyle son bulduğu zaman insanı çileden çıkaracak duruma getirir.
eğer bahsedilen tuvalet alaturka tuvaletse, sadece sıçıp çıkmaktan başka iş yoktur. dört büklüm oturup ders çalışacak değilsin heralde. en fazla sıçana kadar telefonda kısa bi oyun oynayabilirsin, ya da sigara içebilirsin.
not: üniversite 1. sınıfta yurtta kalırken oda arkadaşlarımdan birinin deli olduğunu ilk anladığım andır ayrıca bu anı yaşadığım an. hatta söylediği şarkı da "yağmur yağıyor şıkır şıkır şıkır, yarabbi şükür şükür şükür"dü. dün gibi hatırlıyorum. bilinç altıma nasıl yer ettiyse artık.
gece girildiğinde uyku kaçmasın diye oturulan yerde uyunabilir. Hemoroid kremi sürülebilir. Sivilce patlatılabilir. Yan komşunun ossuruk sesine gülünebilir. Işi tamamladıktan sonra tuvalet kağıdının bittiğini farkedince küfür edilebilir.
kucağa bir kitap, kulağa bir müzik... bitti, gitti.
daha entellektüel sıçamaz bir insan. şaka değil yapıyorum, gayette gururluyum.
şaka değil harbiden gururluyum, sen olsan hoşuna gider mi ? sıçarken izliyorlar felan, ıyy.