- oğlum napıyosun saatlerdir içerde, çık artık altıma işeyeceğim.
+ dur baba ya entry giriyorum. buradan yazınca değişik şeyler çıkıyor.
- lan başlatma şimdi entry de neymiş.
+ ya işte sözlüğe yazı giriyorum.
- hemen çıkmazsan sözlüğe yazı diye sokarım seni.
+ tuvalette entry girerken babaya yakalanmak, hımm ilginç olabilir. eyvallah baba sağol!
boktan tanımlar giren yazarlarımızdır. ama sevgi dolu kalbimiz onları da ihtiva edecektir. dışlamıyoruz, aksine deli gibi seviyoruz. ama b.kunu da çıkartmayın seviyoruz diye.
en cok tuvalette ya da banyoda dusundugume gore hemen dusa girip yazmaya baslayacam, ya da isesem daha kolay olur sanki. evet uc isi birlikte yapacam, dusunurken iseyecem ve dusunduklerimi yazacam.
muhtemelen yazdıklarından kötü kokular yayılmaktadır ki, çoğu zaman bunu birçoğumuz fark ederiz; ama ayıp olmasın diye de pek cevaplamayız... ettiği yanına kalsın diye...
mobil sözlük özelliğiyle beraber gelen değişik bir bakış açısı gibi bir şeydir.
gönül istiyor ki insanlar konserlerden, canlı müziklerden, konferanslardan veya sınıftayken sıkıldığında o anki ruh halini bize aktarsın, yeni bir başlığa dönüştürsün o düşkünlüğü.
hayatın bok gibi olduğu zaten aşikar be arkadaş, bari sen yapma.
Mobil kullanan yazarlardir. sanslarini zorlayip banyo yaparken de yazabilirler. mobil sozlugun avantaji sayilabilir, evde , otobuste, derste, sahilde , kisacasi her yerde entry girilebilir.
yeni nesil tualetleri kullanan yazarlardır. başlık sıçmak deyimi buradan gelmedir. ama entry nasıl yazılır onu bilmem zira küçük yer nasıl bir teknolojı yapmışlarsa artık.
mobilize olmuş yazarlardır. lan böyle tespit yapanların da hastasıyım ha. entry kalitesi bilmem ne. yav arkadaş bu kalibrasyonu kim neye göre hangi kriterler eşliğinde belirliyor. kör satıcının kör alıcı vardır lafı da mı bi anlam ifade etmiyor. yazık yav bunlara. yes.
