bir gün deepinwhite elini yıkarken yanına bi arkadaşı gelir. deepinwhite yeşil gözleriyle arkadaşına bakar.
deepinwhite's friend : kanki bak şimdi yüzüne tükürücem.
der ve aynaya tükürür. sonra da puhahhahahha diye güler. malın önde gideni espri falan sanmıştır bunu. dw ise anında bağlantıyı keser.
bazen insani ne yapmasi gerektigini dusurten olaylardir.
malumunuz ab standartlari cercevesinde hayatimizda buyuk degisiklikler oldu. bunu farketmeyen siktirsin gitsin efenim. neyse bunlardan bi tanesi de tuvaletler. artik tuvaletler daha seffaf daha disa donuk. altlari acik, ince mdf den yapilmis malzeme vs... konuya geleyim izninizle; gunlerden bi gun bursadaki bi avmnin tuvaletindeyim. gece 2 durum ci kofte gommusum icim alev alev sicarken yeni yikanmis tuvaletin islak zemininde bi yansima... adam usul usul cavusu sivazliyor*. bi oksurdum tiksirdim... adam hala devam ediyor. oylesine isine vermis ki kendini, o an atom versen parca pincik eder tum avm havaya ucar. o derece yani. ben sicacagimi sictim ciktim disari. adamin tuvalet kapisini tiklattim. uuuaaaagggghhhh diye bi ses. hemen kactim tabi.
iş arkadaşlarıyla restoranta gidilmiştir. şeflerimiz, müdürlerimiz onların eşleri ve birkaç para babası tacir de mevcuttur masamızda. içkiler mezeler gırla gider ve kafalar bi' dünya olmuştur. bu esnada şahsımın tuvalete gidesi gelir. tuvalete girilir, kapı kilitenir ve hacet bir güzel halledildikten sonra kapı açılmaya çalışılır ama o da ne, kapı açılmaz! lanet olası kilit boşa döner. kapı kolu zorlanır, omuz atılır falan ama sonuç yok. en sonunda kapı kolu da zorlamaya dayanamaz elde kalır. telefon da masada bırakılmıştır, arkadaş aranamaz.
çaresizce klozete oturup biri gelsin diye beklenir. arada tuvaletin küçücük penceresi göze kestirilmeye çalışılır, çıkılabilir mi diye hesap edilir. derken, yaklaşık 15 dakka sonra birinin geldiği duyulur. seslenilir: kardeş içerde kaldım birilerine söylesen kapıyı açsalar. tamam der karşıdaki ses gülerek. ses tanıdık. bu benim haşarı iş arkadaşı! yine de tanıdık birinin seslenmesi önce rahatlatır. önce arkadaş kendi zorlar kapıyı ama beceremez, dur geliyorum der ve 2 dakka sonra baya kalabalık bi grubun sesi duyulur dışardan. aman yarabbi, arkadaş bizim masada kim varsa toplamış gelmiş. millet gülmekten yarılıyor, bi taraftan da laf sokuşturup duruyorlar.
o bir metrekare alan insana zulüm olur mu. yarım saatte zindan oldu zindan. bir de o tuvaletten çıkış anı vardı ki. hiç oraya girmeye gerek yok. siz artık hayal edin sevgili yazarlar.
seviştikten sonra eğer boşalmazsanız öylece yatıp uyursanız sabah kalkınca önce bir acı hissedersiniz bunu işerken de yaşarsınız. işte en garip olanı da burada başlar. çişiniz 3 eşit parçaya bölünmüştür ve birisi kolunuza gelir. iğrenirsiniz kendinizden.
henüz ilkokul 6 ya da 7 sınıftaydım galiba.
öğle saatleri. evde tören tarzında bir şey var , köydeyiz.
bütün akrabalar doluşmuş eve. ben de kalabalık ortamları
sevmediğimden köyün bakkalından aldığım tombileri
yiyordum. şöyle bi tablo var, ufak bir çocuk iki eliyle
tombiye saldırıyo aç gibi.
evde yemek dolu fakat muftak da akraba kaynıyo. yanlarına
bir gitsem " callo sen büyüyünce ne olcan bakim?"
tarzında soru sormak için bekleyen sürüyle insan var.
gitmiyorum ben de tombiyle doyuruyorum karnımı.
neyse efenim tombiyi fazla kaçırmaktan olmalı ki benim
acayip çişim geldi. tombi yiyince çişim geliyordu önceden
denemiştim amk.
tuvalete gitmeye çalışsam sağdan soldan zombi gibi
üstüme atlayıp " karnen nasıl callo?", "sevgilin var
mı", "ankara mı burası mı" tarzında boktan soruları
soracaklardı. ben de tuttum çişimi, mesanem kuvvetli.
aradan geçen 1 saatten sonra çişim çok geldiği için cunyir
callo yu sıktım pantolonun dışından tuvalete koştum.
koridor boyunca akrabaların uzanan elleri arasından son
anda sıyrılarak tuvalete girdim. cunyir i çıkardım başladım
ohhhh demeye.
hala işiyordum ki bacağımdan cunyir a doğru acayip bir acı
hissettim. adını sonradan öğrendiğim kramp denilen felaket
gerçekleşiyordu.
sonrasında hala çiş ederken dar ve uzun tuvalette
arggghhhh diye bağırarak yere uzandım, o sırada hala çiş
yapıyordum.
köy tuvaletlerinde kilit olmamasından sesimi duyan tüm
akrabalar tuvalete girmeye çalıştı, annem gelip kaldırdı.
herkes gülmekle acımak arasındaki çizgideyken ben rezillik
denilen bok kuyusunda yüzüyordum.
amına koyim bütün sülaleye rezil oldum, alamanyalardan
dayılar bile geldiğinde lafı döner oldu bu olayın.
bok yolundaki büyük rezillik olarak gastelere çıkmadığım
kaldı.
aradan geçti 11 sene, hala mı dalga geçilir lan. akrabasınız
olum, başkasına anlatmayın bari.
benim deli bir kuzenim var, ankara ya gelmişti, illa kız
arkadaşınla tanışayım diyordu, merak etmiş.
la ne safım ben amk.
lan meğer bu olayı anlatacakmış kodumun kuzeni. kız
arkadaşa da rezil ol, kafede yanda oturan tipler de duysun
gülsün.
lan kim bilir onlar kime anlattı vay amk..
lan yoksa kafe sahibi o gün 100 üncü müşteri ayağına
hesaplar bizden demişti. siktirrr.
alaturka tuvalete, zıçar pozisyonda oturduğunuz ve zıçış işlemini yaparken kilitli olmayan ya da kilitlenmeyen kapının aniden açılması ve sizin o haliniz. *
Tuvaletimi yaparken dan diye içeri girilmesi giren tanıdıksa sadece bağırırım ve söylenirim. Eğer arkadaş ya da misafirse sülalesinin en küçük üyesinden başlayıp en büyüğüne doğru saydırmam ve dövmem an meselesidir. Hulk gibiyimdir sinirlendiğim zaman küfürbaza dönüşürüm.
tek tuvaletin olduğu bir yerde ablasıyla tuvalet sırası bekleyen sith* tuvalet boşalınca ablasının dalgınlığından faydalanıp tuvalete girmiştir. ancak nasıl bi hissiyat içindeyse artık hiç bişey yapmadan* öyle dikilmiş beklemektedir.
otuz saniye geçmeden ablası kapıyı pat diye açar. biraz bakışırlar.* ablası pardon der çıkar.
kıçın yıkanması için açılan suyun kan şeklinde akarak dağıldığı yere ' hey adamım birazdan gebereceksin götünü kapa ' yazması ve ardından kapının bir anda şakkadanak diye kilitlenmesi.*
küçükken anne tarafından zorla çişe kaldırılmak, alaturka helada çömelmek suretiyle uyuyakalmak.annenin geri yatmış olması ve evde yaz tatili için misafirliğe gelen enişte ve teyzenin ses yok diye hunharca kapıyı açması.o an ki şok, dumurdan dumura sürükler adamı yıllar geçse de.
tuvalete girilir tuvaletin bekçisi tuvaletti yıkamaktadır,hemde öyle böyle degil bilgin gabala almış gibi dip bucak temizlemeye koyulmuştur.suskun kardeşinizde kibar bir şekilde hacet giderecegi bölgeye dogru yönelir.tuvalete girdikten sonra ,yapılması gerekenler yapılır ama o esna da bir şey farkedilir tuvalet deliginin tıkanmış oldugu.afedersiniz sıçtıgım bok delikten aşagı gitmiyor.su döküyorsun su ile beraber orda kalıyor.tuvalet bekçisi ise hemen benim bulundugum kapıda benim çıkmamı bekliyor.çıksam adam gördügü manzara karşısında kalpten gidecek ,çıkmasam sinirden gidecek budurumda bunların hiçbiri olmasa ben bok yoluna gidecegim.tam bu esnada tuvallete bir kaç kişi giriş yapar ve bekçi o yöne dogru illerler,fırsat bu fırsat denir ve sesizce kaçılır.ertesi gün oraya tekrar ugranıldıgında adamın işten ayrıldıgı ögrenilir.
lisede ukala bi bayan hocanın erkek öğrencileri sigara içiyor zannedip tualeti basmasıyla gerçekleşir:
hoca: "napıyosunuz siz orda bakim. önceden üç beş kişi toplanırdınız şimdi tek tek kabinlere haaa..." der ve öğrencilerin aslında işediklerini görünce haliyle baya bi bozulur ve hiç bişey görmemiş edasıyla geldiği gibi kızarmış bi şekilde geri gider...
peki bi dumur olaylardır.
dün gece sahura kalktım. insanoğlu tabi ne zaman yataktan kalksa önce tuvalete koşuyo. kör topal tuvaleti buldum. zaten bi saat önce yatmışsın, uyku gözlerinden akıyo. oturmamla birlikte baammmm!!! diye bi ses duydum ki zaten tuvalette olmasaydım korkumdan altıma ettim derdim.benden başka herkes uyuyodu. daha tuvalete gireli 30 sn olmadı o arada kim kalksın. can havliyle "noluyo lannn" diye bağırmışım. meğer benim gibi kör topal tuvaleti bulmaya çalışan dayımmış. kapıyı görmemiş, o hızla girmiş resmen kapıya. uzaylılar geldi zannettim Allah çarpsın.demek ki uyumadan önce "doctor who" izlememek gerekiyomuş.