kendime ilk kez hayran kalmamı sağlayan olaydır. yatılı bir lisede okudum. belletmenimiz tuvalette sigara içerdi kendi katındaki.* o çıkar çıkmaz hocam tuvalet dolu burayı kullanabilir miyim der içeride bir sigara da ben yakardım. güzel günlerdi.
lise yıllarının anlamıdır.
o günlerden beri bir daha asla sigaradan o zevki, o tadı alamadım. ara sıra arkadaşlarla nostalji yapıp fakülte tuvaletlerini dumana boğuyoruz, çok iyi de oluyor çok güzel de oluyor tağam mı?
yav neymiş bu tuvalet.. meğer hepimizin uğrak mekanıymış. asıl amacının dışında ne kadar da çok işe yarıyormuş.
tuvalette sigara içinler mi dersin, telefonla konuşanlar mı dersin..
hatta benim bir kuzen var, gök gürültüsünden çok korktuğu için hemen tuvalete sığınır o gibi durumlarda.
yani demem o ki tuvalet ihtiyacı önemli alışkanlık.
peder bey habersizken henüz sigara içtiğinizden, tuvaletteki küçücük delikten duman kovalamak ayrı bir zevktir. şimdi rahat rahat içiyoruz da ne oluyor? *
babamdan sonra tuvalete girme alışkanlığı edinmemi sağladı. çakılmasın diye.
annemin tabiriyle midesi bile babasına çekmiş diye tibbi olarak açıklanmışdır, bilse altında yatan derinsel anlamı.