bundan bir 15 yıl önce tuvaletlere bugünkü kadar çılgınca önem gösterilmiyordu benim hatırladıgım kadarıyla. tuvaletlerimiz yine pırıl pırıldı ama bu kadar agzımıza sakız olmuyordu. hem alaturkaydı lan o zamanlar.
şimdi ne oldu? tuvaletler gelişmişlik düzeyini belirlemede önemli rol almaktaymış artık. hasiktir lan ordan. ne alakası var? tuvaletin incik boncuk dolu olunca gelişmiş mi oluyorsun. en güzel tuvalet beyaz, sade tuvalettir kardeşim. ne lan öyle pembeli, mavili.
ulan bir 10 yıl önce hangimizin tuvaleti evin en güzel kısmıydı? şimdilerde yeni yapılan sitelerdeki binaları geziyorum[para bok ev alacagım] adam salonu siktiriboktan yapmış. belli ki ona bir plan bile çizmemiş, amele istedigi gibi dökmüş betonu. lan bir kattaki 4 dairenin de salonu farklı olur mu yoksa?
tuvaleti baş tacı edersen olur amınakoym olur. ulan 150 metrekare ev alıyorsun. iyi lan yayıla yayıla otururuz diyorsun. göt kadar ev. meger tuvaleti 50 metrekare yapmış adam. ulan ben hayatımı tuvalette mi geçiriyorum? tamam biraz fazla duruyor olabilirim ama bu kadar degil lan.
binaların en güzide, en ferah, en havadar, en güneş alan yerine koymuş lan adamlar tuvaleti. hayır abartmanın ne mantıgı var. sıçıyoruz en nihayetinde ve mütemadiyen.
eskiden 50lik hükümet gibi teyzeler;
-ayy neslihaan şaziyenin salonunu gördün mü? yeni oturma grubu da almış
şeklinde muhabbetler döndürürken şimdilerde;
-ayy neslihan, nerminler bir tuvalet yaptırmışlar sıçma da içinde yat, o derece. yeni bir maşrapa almış altından. hele o tuvalet deliginin çeperlerini gümüşle kaplatması yok mu? parıl parıl parlıyor maşşahllah. tüütü
gibi muhabbetler döndürüyorlar.
modernleşen insan geleneklere mi yabancılaşıyor yoksa? yoksa artık aslan yattıgı yerden degil de sıçtıgı yerden mi belli oluyor?