45 numara olması dolayısıyla hep bir şekilde, ya kontrolünü kaybedip üstüne işeyerek ya da her yere olduğu gibi musluğa da yakın olacağından suyla ıslatarak bir şekilde kuru bırakamayacağınız plastik terliktir. ön kısmından bütün ayağın pörtlemesi ve parmakların geride kalma çabasına rağmen yeri süpürmesi de sizi lüzumsuz bir mücadele içine sokar. bir anlık dikkatsizlikle alaturka tuvaletin deliğinde takılı bulabilirsiniz bu motoru bozuk insan boku rengindeki terliği.
sabah gene her zamanki gibi saat 7'de kalkmıştım. ama buna tam olarak uyanmak denilemezdi. sabah uykusu denilen illet gözkapaklarıma sıkıca asılmış bırakmıyordu. sağ elim ise şiddetle kim bilir nereye girdiği belli olmayan cep telefonunu arıyordu. sabahları rahat kalkmak için alarm müziği olarak ajdar'dan şahdamar adlı parçayı seçmiştim ki bu işkenceye dayanamayıp hemen uyanayım diye. ama sabah uykusunun tatlı rehavetiyle ajdar bana zeki müren etkisi yapmaya başladı. bırakın uyanmayı, uzun uzun dinleyebilmek için alarmı kapatmıyor ve tekrardan uykuya dalıyordum. rüyamda da patron bana dalıyordu. yani kısacası ajdar bile fayda etmedi beni uyandırmaya.
neyse ben uyku sersemliği ile uykunun kollarından zorla sıyrıldım ve gözler yarı kapalı tuvalete doğru duvarlara çarpa çarpa yürümeye başladım. bu yürümek değildi, adeta mahalle serserileri gibi duvarlara omuz ata ata hedefe ulaştım. sabahları uyanan bir erkeğin aklında iki şey vardır: çiş ve sigara. ben de bu denklemi bozmamak adına tuvalet terliklerini giyip klozete doğru bir adım attım. fakat o ne? ayağımın altında bir viyaklama, inleme sesi! eyvah dedim evdeki kedinin üzerine bastım uyku sersemi, hayvan da feryat figan ediyor. hatta sonradan bu ses osuruk sesine dönüştü. galiba ayağımın altında ezilen kediden geliyordu bu sesler de. kedinin bokunu çıkarmştım!
sonra sonra bir ışık çaktı beynimde: "lan bizim evde kedi yok ki" eee o zaman bu viyaklama sesleri de nedir diye işerken düşünmeye başladım. zemindeki suyun etkisiyle benim plastik hela terlikleri senfoniye başlamışlardı gene. sağolsunlar her sabah beni başka bir klasikle karşılıyorlar. tuvaletten çıkarken acaba alarm sesini değiştirip bu hela terliklerin sesinimi alarm yapsam diye düşünürken aylmış bir şekilde tuvaletten çıkıyordum.
Islaksa ve sen bu ıslaklığı terlikleri giydikten 5 saniye sonra anlayabiliyorsan, hele ki bu ıslaklık, ne idüğü belirsiz, su mu yoksa çiş mi diye beynini zorlayan bir noktada ise, nefret edilesi bir çift terliktir o terlik...