psikolojik bir durumdur.bilinçaltında bir çok şey olabilir. bunlardan bir kaçının şunlar olabileceğini düşündüğüm durumdur: *kağıt geri dönüştürülebilen bir üründür.tuvalet kağıtları b*klarla birlikte geri dönüştürülüyor olabilir (bkz: oha lan) *kıçıma sürdüğüm şeyi başıma süremem efendim (bkz: monako prensesi)
adına "tuvalet" kağıdı denme talihsizliğine uğramak dışında bir olumsuzluğu bulunmayan nesnedir.yüzünü tuvalet kağıdıyla silemeyen kişiliğe,"tuvalet kağıdı bittiğinde ağzını sildiğin peçeteyle muhtelif yerlerini silmeye gocunmuyorsun ama" adlı türküyü armağan ederek inceden ya da kalından bir ayar vermek isterim.çünkü kanımca mantıksız bir harekettir.mantıksız olduğunu düşünenlere verilmesi gereken cevap ise çeken bilirdir.*
tuvalet kağıdı haliyle tuvalette durmaya mahkum bir kağıt öbeğidir. tuvalette duran bir nesneye yüzünü silmek istemeyen insanlar ancak burunlarını tuvalet kağıdına silerler. aslında durum pek de mantıklı değildir çünkü burnumuz da yüzümüzün bir parçasıdır. burna değen kağıdın ucu yüzümüze de değecektir.
tamamen tuvalet kagıdına yapılan bir saygısızlık olarak nitelendirilir, yeri geldiginde peceteye de aynı muamele yapılır ve tuvalet kagıdının bittigi durumlarda k.ca surulmekle yuz yuze gelebilir. o bu tarz konulardan utanc duymuyorsa tuvalet kagıdı da yuze surulmekten pek rahatsız olmayabilir.
yeni açılmış tuvalet fırçasının içine sokulduğu elma suyunun içilmemesi ya da laboratuvarda mikrobik olarak temizlenmiş hamam böceğinin içine sokulduğu elma suyunun içilmemesiyle aynı şeyidir.
gereksiz gerginlik yapan insanoğludur ki ağzında sakızla girdiği tuvaletteki o beyaz ve emici şeye trip yapar... çay kaşığı bulunmayan bir bekar evinde çatalın sapıyla karıştırılmış çayı tatma şansına erişememiş talihsizdir....