etrafı bu kadar temizlerken kendisi boka batmıştır, insanlarda böyle, birilerine yardım edersin, herkes için her şeyi yaparsın ama en sonunda berbat durumda, yapayalnız kalan sensindir.
her kullanışımda farklı farklı fanteziler kurduğum iğrençlikler aleti.
mesela birgün yemek yemeye giderim ve içtiğim çorba bazı sebeplerden dolayı tuvalet fırçasıyla karıştırılmıştır. neyse yeter bu kadar iğrençlik. kabul ediyorum takıntılıyım.
Onu kullanıp arasına takılan bok parçalarını göreceğime su kovasını doldurup, orta sert şekilde tazyik yardımıyla temizlemek daha hoş olduğundan kullanmadığım bir gereçtir.
şu teknolojiye gelmiş insanlık. ulan dünyanın öbür tarafındaki adamı yanına girmeden görerek naber yapraam diye konuşabiliyoruz. atomu neyin parçalıyolar bişeyler yapıyolar ama buna bir çözüm bulamıyolar arkadaş. insanlık ne kadar gelişirse gelişsin bi tarafı hep isyankar kalacak bu sebeplerden. o nedir öyle ya. tek kullanımlık olanı yok mu bunun?
daha sevimli dizayn edilebilirdi amına koyim. ne bileyim. ince, plastik, sivri ve sert uzantıları olacağına hafiften küt ve tek parça bir uç kısma sahip olabilirdi mesela.
sıçtın misal. tıkadın deliği. sonra fırçayla iteleye iteleye boku göndermeye çalışırken o plastik saçakların arasına dışkı parçacıkları doluyor amına koyim. yapışıp kalıyor böyle. onu temizlemesi babayiğit boku delikten göndermeye çalışmaktan daha zor ve can sıkıcı bir iş neticede. kabında koyu kahverengi, keskin, hafif ama acı kokulu suyun birikmesine de bu şekli sebep oluyor zaten. kullandıktan sonra iyi temizlenmemiş tuvalet fırçasının ağzındaki boklar zamanla yumuşaya yumuşaya konulduğu kabın içinde birikiyor.
ama dediğim gibi; ucu hafiften küt ve tek parça olsaydı bu gibi durumlar yaşanmazdı ya.