tüm pisliklerimizi ona temizletsekte her zaman tuvaletin bir köşesine veya kapı arkasına sıkıştırdıgımız ve tüm bu dışlanmaya rağmen insanlarla kurulan duygusal bağmı uşengeçlikmi bilinmez uzun yıllar yenisiyle değiştirilmeyen fırça.
ilkel tuvalet zamazingosu. cidden *mına goyim. annelerimiz evi ne kadar temiz tutmaya çalışırsa çalışsın evin içinde bunun gibi bir alet barındıkça o evde hep bir bokluk olacaktır. arkadaş zaten sıçtığın bok klozetin çeperlerine yapışarak yeterince iğrenç bir görüntü oluşturmuş, bi de boklu klozeti temizleyeceğim ayağına fırçaya bok bulaştırıyorsun ve o öyle kalıyor. onu temizlemeye kalksan bu sefer başka bir şeye bok bulaşacak. bildiğin kısır bir döngü içindeyiz. iki ucu boklu değnek mi desem. bu fırçanın kabı vardır bir de. işte o kaptaki boklu su, atık su olarak kimya laboratuvarlarında çevre mühendisi arkadaşlara teslim edilmelidir. o derece tehlikeli ve lanet bir şeydir.
daha sevimli dizayn edilebilirdi amına koyim. ne bileyim. ince, plastik, sivri ve sert uzantıları olacağına hafiften küt ve tek parça bir uç kısma sahip olabilirdi mesela.
sıçtın misal. tıkadın deliği. sonra fırçayla iteleye iteleye boku göndermeye çalışırken o plastik saçakların arasına dışkı parçacıkları doluyor amına koyim. yapışıp kalıyor böyle. onu temizlemesi babayiğit boku delikten göndermeye çalışmaktan daha zor ve can sıkıcı bir iş neticede. kabında koyu kahverengi, keskin, hafif ama acı kokulu suyun birikmesine de bu şekli sebep oluyor zaten. kullandıktan sonra iyi temizlenmemiş tuvalet fırçasının ağzındaki boklar zamanla yumuşaya yumuşaya konulduğu kabın içinde birikiyor.
ama dediğim gibi; ucu hafiften küt ve tek parça olsaydı bu gibi durumlar yaşanmazdı ya.
şu teknolojiye gelmiş insanlık. ulan dünyanın öbür tarafındaki adamı yanına girmeden görerek naber yapraam diye konuşabiliyoruz. atomu neyin parçalıyolar bişeyler yapıyolar ama buna bir çözüm bulamıyolar arkadaş. insanlık ne kadar gelişirse gelişsin bi tarafı hep isyankar kalacak bu sebeplerden. o nedir öyle ya. tek kullanımlık olanı yok mu bunun?
Onu kullanıp arasına takılan bok parçalarını göreceğime su kovasını doldurup, orta sert şekilde tazyik yardımıyla temizlemek daha hoş olduğundan kullanmadığım bir gereçtir.
her kullanışımda farklı farklı fanteziler kurduğum iğrençlikler aleti.
mesela birgün yemek yemeye giderim ve içtiğim çorba bazı sebeplerden dolayı tuvalet fırçasıyla karıştırılmıştır. neyse yeter bu kadar iğrençlik. kabul ediyorum takıntılıyım.