bugün
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız15
- türk kadınlarındaki en büyük sorun19
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi21
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar14
- merve boluğur11
- nude isteyen kız12
- güçlü kadınların ortak özellikleri17
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi13
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur26
- zalbert ramstein17
- sözlüğün en iyi iki erkek yazarı12
- gizli samyel15
- icardi190516
- sözlüğün bağımlılık yapması10
- kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması20
- magicovento13
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı34
- jose mourinho34
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü12
- liselilerin arkadaşına yaptığı doğum günü şakası9
- kadıköy de pidecide yediğimiz efsane kazik16
- anın görüntüsü9
- yazarlar neden bu nickleri kullanıyor10
- sözlüğün en yaşlı yazarları8
- küçük memeli kadınlar9
- arkadaşlar bik bik geldi12
- heykel sanatını putla bağdaştıran yobaz14
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- uludağ sözlük'ün en çekici erkeği kim12
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi14
- eşcinsellere hasta diyen hastalıklı insanlar21
- yazarların sevdiği şehirlerarası yollar8
- istan ekini türkçeden kaldırmak8
- albay kemal15
- 3 haziran 2024 hakkari'ye kayyum atanması16
- sözlükçü kemalistlerin mide bulandırması9
- hadise'nin parasız erkeklere tepkisi39
- yazdan nefret etmek10
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift14
- a haber için 3 kelime yakıştır9
- türklere peygamber gönderilmemiş olması9
- sözlükte artık yazılamayacağı gerçeği8
- erkeklerin meme tercihi11
- osman gökçek8
- üstteki yazarın sevdiği iki şey8
- mfö'nün en güzel şarkısı14
- kadınları öldüren bir virüs yaratıp dünyaya salmak20
- hazır olun yeni pandemi geliyor13
- 8 bin lira maaş teklif edilen öğretmen12
- evliliklerin çoğunun para yüzünden bitmesi10
iyi niyetli * biri bu. zaman zaman iyi niyeti bela oluyor kendisine. herkesin yüreğini kendi yüreği gibi görüyor çünkü.
açık biri bu. * her duygusu, düşüncesi meydanda. hayatın karşısındaki duruşu belli. canı yansa da bildiği yoldan sapmıyor.
görüp görebileceğim en güzel kalbe sahip insanlardan. günden güne beraber büyüdüğüm, hayatı ve insanları çözdüğüm biri.
ruhunun derinlerine ulaşmama izin veren biri.
iyi ki bana bu hakkı vermiş. onu tanımışım. hayatına girmişim.
her şey için teşekkür ederim...
açık biri bu. * her duygusu, düşüncesi meydanda. hayatın karşısındaki duruşu belli. canı yansa da bildiği yoldan sapmıyor.
görüp görebileceğim en güzel kalbe sahip insanlardan. günden güne beraber büyüdüğüm, hayatı ve insanları çözdüğüm biri.
ruhunun derinlerine ulaşmama izin veren biri.
iyi ki bana bu hakkı vermiş. onu tanımışım. hayatına girmişim.
her şey için teşekkür ederim...
bir insan başka bir insanı veya nesneyi nasıl marka yapar?
öncelikle markayı tanıyalım, eğer bir marka ismini duyduğunuzda onun ne olduğunu siz dahil etrafınızdaki insanların tamamı biliyorsa ve hakkında iyi şeyler söylüyorlarsa bu markadır, mesela coca cola yı tanımayan yoktur, birine bana bir kola markası söyle dediğinizde kime sorarsanız sorun herkes coca cola der, neden?
birçok nedeni var, ama biz kısaca kendine özgü tadı ve reklamları diyelim neden sorusunun cevabına.
bir de louis vuittonadı altında tüm dünyanın bildiği ama herkesin ulaşamadığı marka vardır, bir prestij sembolüdür, herkesin ulaşamadığı herkesin elde edemediği, herkesin hayal ettiği...
markaları insanlar yaratırlar, bir nesne ne kadar kaliteli olursa olsun veya gizemli, insanlar rağbet etmedikce markalaşması mümkün değildir, ama insanlar markalar hususunda da hata yapabilirler, yüceltmemesi gereken bir şeyi markalaştırabilir veya marka olması kesin gözüyle bakılan bir şeyi aşağılayabilirler, reklamın buradaki konumu önelidir, kötü reklam iyi malı batırabilir, ama ya kötü mala iyi reklam yapmışsak?
benim tanıdığım biri malesef öyle yaptı, tamam kalite vardı, tamam kendine özgü bir şekli vardı ama louis vuitton değildi, coca cola'ydı markalaştırmak istediği, herkesin ağzında gezdirdiği içtikten sonra tuvalete gönderdiği bir sıvıyı bir prestij sembolü olarak görüp hak etmediği şekilde kalbinde markalaştırdı.
belki marka isimleri ve kullanılan tabirler bu yazıyı okuyan insanların hiç bir şey anlamamasına sebeb olacak, sadece okuyan insanlar bir gerçeğin farkına varacaklar, iki dünya devi markanın arasındaki farkı.
ama bir kişi anlayacak ne demek istediğimizi, sadece bir kişi hiç düşünemediği şeyleri düşünecek, sadece bir kişi anlamak istemediği şeyi bu sefer gerçekten anlayacak, ve sadece öteki bir kişi bu olanlara üzülmeye devam edecek.
bana kalsa, herkesin yer bulduğu ama bana ait olmasını istediğim halde benim yer bulamadığım ruhu, kalbimden çıkarır gözümü kırpmadan çöpe atarım, ben atarım, çünkü ben hiç aşık olmadım.
tutunanlara...
öncelikle markayı tanıyalım, eğer bir marka ismini duyduğunuzda onun ne olduğunu siz dahil etrafınızdaki insanların tamamı biliyorsa ve hakkında iyi şeyler söylüyorlarsa bu markadır, mesela coca cola yı tanımayan yoktur, birine bana bir kola markası söyle dediğinizde kime sorarsanız sorun herkes coca cola der, neden?
birçok nedeni var, ama biz kısaca kendine özgü tadı ve reklamları diyelim neden sorusunun cevabına.
bir de louis vuittonadı altında tüm dünyanın bildiği ama herkesin ulaşamadığı marka vardır, bir prestij sembolüdür, herkesin ulaşamadığı herkesin elde edemediği, herkesin hayal ettiği...
markaları insanlar yaratırlar, bir nesne ne kadar kaliteli olursa olsun veya gizemli, insanlar rağbet etmedikce markalaşması mümkün değildir, ama insanlar markalar hususunda da hata yapabilirler, yüceltmemesi gereken bir şeyi markalaştırabilir veya marka olması kesin gözüyle bakılan bir şeyi aşağılayabilirler, reklamın buradaki konumu önelidir, kötü reklam iyi malı batırabilir, ama ya kötü mala iyi reklam yapmışsak?
benim tanıdığım biri malesef öyle yaptı, tamam kalite vardı, tamam kendine özgü bir şekli vardı ama louis vuitton değildi, coca cola'ydı markalaştırmak istediği, herkesin ağzında gezdirdiği içtikten sonra tuvalete gönderdiği bir sıvıyı bir prestij sembolü olarak görüp hak etmediği şekilde kalbinde markalaştırdı.
belki marka isimleri ve kullanılan tabirler bu yazıyı okuyan insanların hiç bir şey anlamamasına sebeb olacak, sadece okuyan insanlar bir gerçeğin farkına varacaklar, iki dünya devi markanın arasındaki farkı.
ama bir kişi anlayacak ne demek istediğimizi, sadece bir kişi hiç düşünemediği şeyleri düşünecek, sadece bir kişi anlamak istemediği şeyi bu sefer gerçekten anlayacak, ve sadece öteki bir kişi bu olanlara üzülmeye devam edecek.
bana kalsa, herkesin yer bulduğu ama bana ait olmasını istediğim halde benim yer bulamadığım ruhu, kalbimden çıkarır gözümü kırpmadan çöpe atarım, ben atarım, çünkü ben hiç aşık olmadım.
tutunanlara...
bir ara şiddetle " aşk derdiyle hoşem" diyen yazar iken;
şimdiler de "evlilikle hoşem" diyen yazardır. hazırlıkların tamamlanmasını belirterek, ömrünün bu anında tasdikleyeceğim dosttur.
şimdiler de "evlilikle hoşem" diyen yazardır. hazırlıkların tamamlanmasını belirterek, ömrünün bu anında tasdikleyeceğim dosttur.
şu aralar tatlı bir telaşta olan,mutluluğa ilk adımlara atmaya hazırlanan canımın içi.bakındık bugün şöyle bir merasim mekanlarına.seçecez en güzelini tutunamayanlardanımı tutundurmaya.
(bkz: birinci nesil silik)
nası yani?
nası yani?
uludağ sözlük'ün lebron james'i.
mekan belediye otobüsü, haliyle kalabalık da
iki arkadaş karşılaşır..
*ah gözümde birşey var canımı acıtıyor,hemen aynaya bakmalıyım!!!!!!!!
-kızım saçmalama ya burda aynaya mı bakçan? (ağır abi)
*banane ya cnm acıyo heralde
*lütfen yaaa
-iyi aman rezil olcam yine
*ama sen beni tut!!! ben çantamdan aynamı çıkarayım olur mu
***** ani bir fren yapar otobüs
***** küt diye öne düşen iki kişi görülür
----- kahkahalar kopar
*saf ben sana beni tut dedim, bir elinle de bir yere tutunsaydın
- (mahçuppp mahçuppp) ya kızım ya
*hahahaha......
-hahahaha....
kıssadan hisse de yazayım size tam olsun;
"arkadaş olmak o nedenle güzeldir. tutunamayanlardan olsanız bile bir şekilde hayatta birbirinize tutunmuşsunuzdur"
iki arkadaş karşılaşır..
*ah gözümde birşey var canımı acıtıyor,hemen aynaya bakmalıyım!!!!!!!!
-kızım saçmalama ya burda aynaya mı bakçan? (ağır abi)
*banane ya cnm acıyo heralde
*lütfen yaaa
-iyi aman rezil olcam yine
*ama sen beni tut!!! ben çantamdan aynamı çıkarayım olur mu
***** ani bir fren yapar otobüs
***** küt diye öne düşen iki kişi görülür
----- kahkahalar kopar
*saf ben sana beni tut dedim, bir elinle de bir yere tutunsaydın
- (mahçuppp mahçuppp) ya kızım ya
*hahahaha......
-hahahaha....
kıssadan hisse de yazayım size tam olsun;
"arkadaş olmak o nedenle güzeldir. tutunamayanlardan olsanız bile bir şekilde hayatta birbirinize tutunmuşsunuzdur"
(bkz: üstad).
gördük sevindik.
gördük sevindik.
kınasında -ki tarih de vereyim kayıtlara geçsin 7 ağustos- karşılıklı göbek attığımız sevimli.
hala kendisine aldığım ve kınasında vermeyi planladığım hediyeler odamın bir köşesinde duruyor orası ayrı. (bir dahaki görüşmemizi bekliyorlar)
gayet boşboğazlık yapıp "eee ben ne zaman teyze olacağım yaa?" yorumlarımı ise "önce senin mürüvvetini bir görelim. düğününde göbek atalım da sonra düşünürüz" şeklinde yanıtlayan laf cambazı.
sen tut 2006'da uludağ sözlükte tanış, hatun hayatındaki en sevdiğin arkadaşların sıralamasına girsin. kınasına bile git. nerden nereye işte.
yo yo, ağlamıyorum. gözüme bir şey kaçtı *
hala kendisine aldığım ve kınasında vermeyi planladığım hediyeler odamın bir köşesinde duruyor orası ayrı. (bir dahaki görüşmemizi bekliyorlar)
gayet boşboğazlık yapıp "eee ben ne zaman teyze olacağım yaa?" yorumlarımı ise "önce senin mürüvvetini bir görelim. düğününde göbek atalım da sonra düşünürüz" şeklinde yanıtlayan laf cambazı.
sen tut 2006'da uludağ sözlükte tanış, hatun hayatındaki en sevdiğin arkadaşların sıralamasına girsin. kınasına bile git. nerden nereye işte.
yo yo, ağlamıyorum. gözüme bir şey kaçtı *
sevgili sözlük, uzun zamandan sonra entry yazmamdaki amacım bu hanım kızımıza bir türlü ulaşamamam ve tiz tonlardaki sesini özlememden kaynaklı şikayet temalı bir entry yazmaktır. zaten kendisini çok çok uzun süredir görememekten şikayetçiyken bir de sesini de duyamamak beni derinden yaralamakta. almam gereken bir kaç havadis var, konuşamadığımız için havadisleri de alamıyorum. hayır bir de ne zamandır kaçak olduğu için msne de girmiyor, kızıyorum. (hoş ben de son zamanlarda msn başında rahatça vakit geçirebiliyorum, tüm suçu da kendisine atmayayım şimdi.) hayır beni mail yazmak gibi sevmediğim şeylere zorlayacak, ona üzülüyorum. halbuki nasıl da özledim.
p.s.: kuzum eğer benden önce bu entry sana ulaşırsa -ki zor gibi- ara beni. seni çok seven ve daima sevecek olan omayra.
p.s.: kuzum eğer benden önce bu entry sana ulaşırsa -ki zor gibi- ara beni. seni çok seven ve daima sevecek olan omayra.
güncel Önemli Başlıklar