tutunamayanlar

entry781 galeri20 video2 ses1
    776.
  1. 43 yasindayim ve bu yasima kadar fransiz ve rus edebiyatinin okunmasi en zor kitaplarini bile anlayarak okudum. Hatta bir ornek vermek gerekirse, sefiller romanini okumadan once fransiz tarihini bile derinlemesine arastirmisligim var. Ama gel gelelim bu amina kodugumun kitabinda konu ve kisi butunlugu yok. Birisinden bahsederken direkt onumuze geliyor ve sanki kitapta 24727689.kez bahsedilmis gibi ilerliyor. Sonra da eeh sikerim deyip tekrar tekrar ve tekrar basa goturtuyor. Kitapta noktalama isaretleri ve paragraf eksikligi cok fazla. Bu da okurken insana eziyet ediyor. Okudum ve bitirdim. Bence zaman kaybi.

    Ha ayrica imla hatalarindan dolayi da tutunamayanlar degil tutunamiyanlar olmaliydi kitabin adi.
    0 ...
  2. 777.
  3. Ara ara sürüp peşinden götüren ve ara ara da bitse de gitsek hissi uyandıran oğuz atay imzası. Özellikle mısra bölümleri bir "şu kısım bitse" hissi uyandırır. O kısımları okusam fikrimce pek ilgi çekici değil, okumasam içime sinmez ve kitap sonuna geldiğimde bitirmişim gibi hissedemem. Neyse ki bu durum bulunduğu yer kadarıyla ilk bölümde çok daha fazla. ilk bölümü geçtiğinizde diğer bölümleri okumak çok daha kolay olacaktır.
    4 ...
  4. 778.
  5. Düşerler.

    Yani tutunamazsan düşersin. Diyelim merdivende ayağın takıldı, ve korkuluğa tutunamadın, düşersin. O kadar boş yaptım ki, girdinin sonunda helallik istiyorum çocuklar. Vaktinizi çaldım resmen, helal et!
    1 ...
  6. 779.
  7. “Babam beni mektebe götürdüğünde,çantamla birlikte artık uzun hayat tecrübesini de omzumda taşıyordum.Vatan denen bir şey vardı ki,çok iyi korunması gerekiyordu.Bizler, her sabah hep bir ağızdan onu özümüzden çok sevdiğimizi, ant denen bir şey içerek haykırıyorduk.”

    ***

    “Dünyada bir tane kahraman bulunmalı. Tek başına yaşayanlara cesaret vermek için.”

    ***

    “Önce kelime vardı” diye başlıyor Yohanna’ya göre incil. Kelimelerden önce de Yalnızlık vardı ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık."

    ***

    “Yazık ki erkekler, şımartıldıkları zaman nerede durmaları gerektiğini çoğu zaman bilemezler.”

    ***

    “Herkesin istediği gibi yaşadığı uzak ülkenin özlemini duyuyorum.”

    ***

    “Neymiş efendim? Hiçbir işin sonunu getirmemişim. Siz başlamayı bile göze almadınız.”

    ***

    “Piyano çalmayı çok isterdim," dedi donuk bir sesle. "Şimdi piyanoya oturur, kelimelerle ifade etmekte güçlük çektiğim bütün duygularımı, acılarımı tuşlara dökerdim. Bazen şiddetli, bazen yavaş basardım onlara. Kim bilir ne ince ayrıntıları vardır o dokunuşların?

    ***

    “Ne istiyorlardı senden Selim? Belki sen çok şey istiyordun onlardan. Verdiğinin hiç olmazsa küçük bir parçası kadar birşeyler istiyordun. Sonunda kaçıyorlardı. Hayır, sen kaçıyordun. Hayır kaçmıyordun: insana ihtiyacın vardı. insanı arıyordun canım kardeşim."

    ***

    “-Herkes geçer diyor. Geçer mi olric? Herkes ne bilir acımı. Herkes ne bilsin acımızı. Yaşar gibi yapmaktan, özlemez gibi yapmaktan iyiymiş gibi yapmaktan..Nefes alıp onu içimde tutmaktan o nefeste boğulmaktan sıkıldım."

    ***

    “Çok yükseğe çıkamam; bende yükseklik korkusu var. Kimseyi yarı yolda bırakamam; bende ‘alçaklık’ korkusu var."

    ***

    “En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler: kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni.”

    ***

    “Bir silgi gibi tükendim ben
    Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım
    Mürekkeple yazmışlar oysa..
    Ben kurşunkalem silgisiydim
    Azaldığımla kaldım..”

    ***

    "Çok konuşuyorum kendimle bugünlerde. Ne yapayım? Başkalarının sohbetinden hoşlanmaz oldum."

    ***

    "Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."

    ***

    ‘Beni ya şımartın, ya da kapı dışarı edin!' diye bağırırdı. ‘Yarı içtenliğe dayanmam zor benim.’

    ***

    "Yaşamamaktan yoruldum."

    ***

    “Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna”

    ***

    "Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok."

    Tutunamayanlar- Oguz Atay
    2 ...
  8. 780.
  9. "Evet alçaklık bendeydi. Öyle yumuşak görünüyordum ki siz beni parçalamaya çalışırken, ben gizli gizli onarırım kendimi. Sonunda bilmediğiniz bir şey olur çıkarım ve sizi suçlarım: beni mahvettiniz diye. Sizlerle birlikte başarısız gibi görünürüm: fakat sonunda ihanet ederim sizlere. Hep bir yerde takılmamı beklersiniz; ben de aynı şeyi beklerim heyecanla. Sonunda, yarım yamalak bir başarıyla sıyrılırım işin içinden. Başarısızlığın sevimliliğine kapılarım ve sonunda gerçek başarısızlara ihanet ederim. Kusura bakmayın derim, hiçbir işi sonuna kadar götüremiyorum, başarısızlığı bile. Oysa kendimi onlara, olduğumdan başarısız göstermek için ne kadar çırpınmışımdır."
    1 ...
  10. 781.
  11. OĞUZ ATAY, hayatta tutunamayanların hikâyesini her sayfasında hissettiriyor.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük