grup içinde, bazen bir espri patlatılır. ve bu espri ortamdaki hararetli muhabbetin etkisiyle göz ardı yapılır. duymamazlıktan gelinen bu esprinin güme gittiğini düşünen arkadaş atılır aynı espri bir iki kelime eksik fazla tekrarlanır. lakin, gene ilgi çekmez. işte burdaki arkadaşın ısrarı görülmeye değerdir. tutmadıkça ben güzel bir espri yaptım gülün edasında ilgi bekler. fakat o istenilen ilgiyi bir türlü göremez. bıktırıcı üç dört denemenin akabinde en fazla olsa samimiyetsiz minimal bir gülüş alır arkadaşımız. o da zorakiliği fazlaca göze sokulacak türden. *
işte bu sırada yapılacak bir hareket vardır. tekrarlamanın dayanılmaz hafifliği yerine hızla ilgi çekici bir espriyi konuşulan konuya dair patlatacaksın. gruptan farklı telden çalmayarak. ortama bozulduğunu belli etmeyerek. bak demokrasinin sesi işte. çoğunluk gülmedi bile esprine. bozulacağına 15 dakika hiç bir konuda fikir beyan etmeyip çocuklaşacağına patlat bir tane daha. oluyor mu olmuyor mu görelim!
bazen zeka gerektiren, genel kültür barındıran bir espri yapıldığında anlaşılmıyorsa, bu yapanın değil, anlamayanın angutluğu da olabilir. çünkü defalarca yaparsın, karşı taraf anlasında ilginç bağlantıyı görsün diye ama altyazı geçtikten sonra, bir hadi ya ile karşı taraf şaşırır. buna en son örnek cem yılmaz'ın son filminde onlarca örnek ile açıklayabilirsin. ayrıca espri olunca illa ağız dolusu gülünmesi gerekiyor mu, o konuda da çok kararsızım.
"hadi yaptın bir hata , niye üsteliyosun arkadasım " diye tepki gösterilmesi gereken olaydır zannımca.
sen zamanında bu boktan espiriye gülmüşsün.zaten yapmışsın bir hata.tekrarlama işte. batma daha fazla.
(bkz: sıçtın bari sıvama)
heyecanla yapılan bir espri sonrası kimsenin gülmemesi sonucunda uğradığınız o acı duygudan sonra hala israrla aynı espri yapılması gibi bir abukluk varmıdır acaba.
bu arkadaş umut sarıkaya'nın ''mutsuzluk'' bölümünde çizebileceği türden bir arkadaştır. hareketli ve hararetli konuşmaların olduğu bir arkadaş ortamında yaptığı espiriye gülünmesini ısrarla bekleyen arkadaşın ezilmişliğini,mutsuzluğunu,kendine güvenini kaybedişini çok iyi bir şekilde çizerdi muhakkak. *