ellerim titreye titreye, kalbim duracakmış gibi, son nefesimi çekercesine, son yutkunuşumu yaparcasına.
"nasıl söyleyim bilmiyorum, tapıyorum sana hastayım"
şöyle süzdü beni, ayaklarımdan başladı usul usul, diz kapaklarıma doğru, yukarı doğru, göğsüme doğru
çıkarttı o mahven gözlerini, suratımda durdu, gözlerime çaktı gözlerini.
kaşları yay gibiydi yay
gözleri zümrüt elması gibi,
yanaklarına iki elma koymuşlar gibiydi,
dişleri pırlanta gibiydi, zakürt-ü sefa gibi
bir kılıç gibi gözlerimi kesiyordu küçümser gülüşüyle beni.
alnımdan akan terleri gördü, bir nefeslik kalan sigarından çekti derin bir nefes, üfürdü alnımdan dudağıma
"aşığım, çok aşığım sana, zinaya girer bundan sonra seninle oluşlarımız"
güldü, aldı o nasır tutmuş ellerimi bastırdı o göğsüne,
"izle dante gibi hayal ettiğin o cennetini, korkma hıncını alamamış bir katil gibi sık, parçala göğüslerimi..."
duraksadı...
"bu kadar mı senin aşkın,
çömel, yadırgayacak mısın bu sevdayı, afrodit ve erosa yakışır şekilde, ihmal etme vücudumda saklı kalmış çiçeği,
tepesine doğru çık, ısır dişinle o hınzır noktayı, dudakların hissetsin o iştah kabartıcı yerdeki yangını,
dökülsün şerbeti-i aleme benzer şehvet sularım, bulansın, ağzına, burnuna, dudaklarının kenarına,
içine çek kokusunu, saç suratıma doğru öc alır gibi, bula suratımı, açamayım göz kapaklarımı, hissedeyim ılık erkeklik tohumlarını, çekeyim bende kokusunu,
söndür içindeki o yedi cihanı yakacak cürümü"
düştük sırt üstü ikimizde yatağa, döndürdü suratını suratıma..
önce usul usul sonra hızlanarak, kendinden geçerek ama seviştiğini unutarak.. yaşadığını unutarak.. dünyadaki yedi milyar insanın varlığını unutarak, yolları, binaları, evleri, başka adamları başka kadınları unutarak sevişmek.. yolları, duvarları, dertleri, aldığın nefesi unutarak..
bir sevişme mutlaka ayakta ve mutlaka giyinikken ve mutlaka öpüşerek başlamalı.. sözcüklere gerek olmadan konuşmalı iki insan. dilin ağızda izlediği yollari ezbere bilen bir adam olarak benim için gerçek sevişme yolunu kaybetmektir.. bir sevişme mutlaka bir gece yarısı değil bir akşamüzeri başlamali.. dudaklar önce uzun, ılık , ıslak bir öpüşmeyle tanışmalı, kasıklardakı yangın başlamadan önce damakta yakalanmalı arzunun tadı.. eller sırtlarda gezinirken açlıkla, dudaklar bir olmalı, bedenler tek.. bir sevişme sessizce başlamalı ama gırtlaklardan boşalan bir hıçkırıkla son bulmalı. bir sevişme şevkatle başlamalı ama mutlaka en hayvansal güdülerin tatminiyle bitmeli.