cinsel sapıklığı kişiye göre yorumlayan ahlak yoksunlarının anlayamayacağı ahlaktır. gözlerini kör eden bir dogmatizm üzerinden sığ bir tartışma açmak isteyen bir kısım andavallının asla çözemeyeceği bir kavram olduğu için sevilir ve önemsenir zaten.
ha bu arada anlamayacakları bir dolu kelime kullandım bu şuursuzları tanımlarken. olsun belki bu şuursuzlukları sayesinde bir kaç kelime yerleştirirler dağarcıklarına.
sonralıkla: tutarlılık, ahlak, sol, solcu... şimdi neyin, nasıl bir bakış açısıyla tartışmaya dahil edildiğini bilmiyorum ama önce bazı kavramları netleştirelim sonra verelim kafasına kafasına fikirlerin, teorilerin.
ya da siz tartışın ben izleyeyim.
tanım: tam olarak kime, hangi sebeple yakıştırıldığı bilinemeyecek ahlak türü.
solcuların genel anlamda konuşmalarının ve hitap etmelerinin bir nedeni vardır; bu da propagandadır.
özellikle belli dönemlerde hep beraber hareket ederek, bazen iyi solcu - kötü solcu oynayarak, bazen cevval enternasyonalist - zavallı ezilmiş rolleri oynayarak maksatlarını zerketmek isterler.
ve propagandanın ahlakı olmaz. solcunun* tutarlı konuşmasını beklemek ise sığlıktır.
lakin sen cumhurbaşkanının 14 yaşında kızla evlenmesini, hüseyin üzmez'in pedofilisini gidip eleştirisini solcuya çarpıyorsan, buna gık demeyen sağcının ağzının orta yerine yama yapayım ayrı konu.
esas boktan olan durum ise memleketimde halen sağ-sol güdülmesidir.
işte bunun adı tutarsızlıktır. amerikan filmleriyle büyümüş bir neslin, biz ve onlar, iyiler ve kötüler, kaptan amerika & batman & x-men & superman & dede korkut ve karşılarında dünyayı ele geçirmek isteyen (evet, hollywood) güçler, kötü adamlar. hollywood kültürüyle yetişilen bir dünyadaki şair şikayet eder. evet, şair burada kendisini eleştiren herkesi solcu olarak nitelendiriyor. ha kol kanattır, sol kanattır, forvettir, fraksiyondur, farklılıklardır hak getire... bir olayı, bir kişiyi eleştiren herkes, herkes evet, solcudur diyor. hollywood da böyle diyor; iyilere karşı kötüler, meg ryanlara karşı bruce willis'ler, robotlara karşı insanlar, ne güzel...
şair burada -muhtemelen hiç şiir okumadığından- bir milleti, insanları tanımamaktan mustarip. oysa ki şair bir bilse, insanlar sağcılar ve solcular değildir, her insan büsbütün bir politik görüştür, bir apayrı paradigmadır, o saat başka edip canseverler de yetişecek, ama işte o sebepten bir tane edip cansever var.
bu yüzden ne diyor türkü bardaki amcalar, hem okudum hem de yazdım. e tabi, sadece yazsalardı olmazdı; okumak da gerek.
sağ sol ayrımını hala inatla yapan sığ görüş ifadesi.
solculuk-sağcılık için özel bir ahlak üretilmediğinden ve hatta ahlakın toplumsal bile olamayacağından kişisel bazda değerlendirilmesi gerektiğinden ahlakı bir topluluğa etiketleyerek anlamını yitirtmektir.
maddeler halinde ele alırsak polemik yaratıyor diyerek silineceğinden genel olarak ifade edeyim.
18 yaşında birey statüsünü kazanan bir toplumda yaşıyoruz ki bunun daha erken olması gerektiğini de belirteyim.
eleştirilen yaşın değil aradaki yaş farkının; kişisel rızanın olmayışının ve kadının mal olarak algılanıp para ve antlaşmalara konu edilişinin olduğunu algılayabilmek için de algı sınırının geniş olması gerekir. ya da lise düzeyindeki türkçe derslerinden iyi not alınması.
hüseyin üzmez'in tecavüz vakasının eleştirilmesini, direk kendi siyasi görüşüne çamur atılması olarak algılayan bireyin ahlak çözümlemesi. madem bu kadar tutarlısın, neden aynı davranışı hüseyin üzmez başlığında sergilemiyorsun derler adama.
çelişki diye bahsedilen argümanların hepsi kişiseldir. yani sağ ve solla bir ilgisi yoktur. hüseyin üzmez'in yaptığı şeyi ölümüne savunanlar, iddialar tamamen doğrulanınca sağcılığı mı bırakacak sanki? ya da chp'li olduğu söylenen dengesiz bir genel müdür sekreterini taciz etti diye ben solculuktan mı vazgeçeceğim? (hem de chp yüzünden, iyy)
yine bu argümanların çelişik bir tarafı da, zorla yapılan şeylerle, gönüllü yapılanların karıştırılması. hüseyin üzmez heralde 14 yaşındaki çocuğa önce çıkma teklif edip sonra da romantik öpücükler kondurmadı. olaylar az çok biliniyor. ama bir kız sabaha kadar sokakta da sürtse bu onun tercihidir. yanlış da olsa, doğru da olsa onun sorunudur. bir solcu ona gidip sabaha kadar sokakta sürteceksin diye baskı kurmamıştır. zaten bunun da solla, solcuyla zerre alakası yoktur.
ya arkadaş tamam. çok sevdiğiniz, güvendiğiniz bir adam girmiş böyle bir rezilliğin içine. belli ki sizin de içinize sinmiyor. hatta sağ basında da bunu bizzat anlatan yazılar çıktı. kimi gazete bahsetmedi bile utancından, görmek istemediğinden. e o zaman solcuya ne bok atıyorsunuz? bizim tutarsız olduğumuzu kanıtlayınca hüseyin üzmez aklanacak mı sanki? neyin derdindesiniz ben onu anlamadım.
ille de bir solcu tutarsızlığından bahsedecekseniz, söylemler üzerinden gidin. mesela türban konusunda. isteyen şu entryme bakabilir: türbanlı olup mezarlıkta sevişen kız/(#4108266). bizde o zaman sizin dediklerinizi ciddiye alıp bişeyler konuşalım. ama yok, kırkından sonra azan bir adamı bize tutarsızlık argümanı olarak sunacaksanız maalesef ciddiye alınmaz, ayarlardan ayar beğenirsiniz.