cocuksunuzdur daha. yas diyelim ki alti bilemedin yedi...hadi olsun dokuz...
evinizden uzakta bir yerlerdesiniz, tren istasyonuna yakin ve cebinizde bes kurus paraniz olmadigindan o yolu yürümek zorundasiniz eve kadar...yok issiz, siz kücüksünüz. hani bu yasiniz olsa, kucaniza alip da tasiyasiniz gelir kendinizi...
ictiginiz yarim litre su, urin olup cikmak ister bedenden. önce sidik torbanizi, akabinde sizi sIKISTIRIR...ne edeceginizi bilemezsiniz. tren istasyonunun yakinindaki dere yatagina inmek istersiniz; ama her biri boyunuzun üc kati inekleri görünce korkarsiniz ufacik bedeninizle...
sonrasinda bir rahatlama...pacalardan akan sicacik sivi...soguk havada buhar, islaklik...kizarik bir surat utanc ve rahatlama karisimi. bu yasta altina mi yaparmis insan?
saklana saklana yürümek o issiz yolu sanki birileri görecekmis gibi.
derken eve varmak...kilidi takili kapiyi acamamak. aglayacak hale gelmek sonra, derken becermek kilidi kirmadan kapiyi acmayi...
yazdığı şiiriyle duygu sağanağı yaratmış güzel insan. o, ululardan bir uludur. o, haksızlığa karşıdır, ezilenin yanında, sömürenin karşısındadır. himalayalar kadar sağlam durur kahpelerin, onursuzların saldırıları karşısında. bu adam karar verdi mi dünya bir araya gelse kıpırdatamaz yerinden. o, cezmi ersöz kadar duygulu, rambo kadar mücadeleci, lance armstrong gibi azimlidir. aslında bunların hepsini bırakın, onu en iyi tanımlayan münir özkul' un canlandırdığı yaşar usta karakteridir. nasıl ki o zengin patronun karşısına çıkıp insanlık ders vermişse, tutamadım kaçırdım da bu akşam aynı davranışı sergilemiştir.
--spoiler--
Dokunma artık aileme.
Dokunma çocuklarıma.
Dokunma oğluma!
Dokunma gelinime!
Eğer onların kılına zarar gelirse ben,
ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben,
Yaşar Usta,
hiç düşünmeden çeker vururum seni.
Anlıyor musun?
Vururum ve dönüp arkama bakmam bile...
--spoiler--
böööyleeee... hani boynunuz kaşındıgında sevinirsiniz ya, hani kaşınmaktan rahatsızlık duymazsınız, kaşıdıgınızda gelecek olan rahatlamanın, o haz halinin verecegi mutlulukla atılır ve kaşırsınız boynunuzu. işte o kaşıma anıdır kendisi resmen. cidden lan. yazarın zeki, çevik, hazır cevap fekat batmayan sivri dile sahip olanındandır. he batırmak istedi mi tüh yazık sana. perişan ettikleri var, kışın yolda yürürken ayağının altının kaşındıgını düşün, bak tüylerim diken diken oldu.
peşinen edit, not, vs: biliyorum aranızda hainler var, biliyorum fesatsınız da, o yuzden peşin peşin yanlış anlaşılmaya izin vermiyeyim, yoksa biliyorum ne yapmaya çalışacagını pis nankör. tutamadım kaçırdım, kaşıntı değil, kaşıntının vadettigi mutluluktur. adam ol, aklını almiyim.
ingiltere' ye gidip holiganlardan dayak yiyecek olan fedaimizdir. yürü git, vedalaşmalardan hiç hoşlanmam.
--spoiler--
Lynyrd- hişt müdür, kaçta lan uçak?
Tutamadım kaçırdım: 10' da
l: he iyi, az kalmış
t k : evet:)
l: birazdan çıkarsın o zaman sen
t k : iftardan sonra çıkıcam
l : cami imamı/ .............. / yeter artık oku ezanı*
t k: ehehehehe
l : okusun da b.s.g. artık. bıktırdın
t k : cidden bıktım bende, kendimden. olmaz olsun benim gibi adam
l : olmuş bi kere. allah' da pişmandır seni yarattığına.
t k : ahahahahaha
--spoiler--
bazı anlar vardır, söylemek istedikleriniz çıkamaz bir türlü dudaklarınız arasından. ' özlerim lan ben seni. gerçi orda da msn var, sözlük var ama yine de değişik be arkadaş' demek istersiniz, diyemezsiniz. birbirimizi bir kez olsun görmüşlüğümüz, oturup birlikte sigara tüttürmüşlüğümüz, iki kadeh parlatmışlığımız yok ama en azından aynı iklimi paylaşıyorduk be birader. saçma mı? belki saçma ama sanki sen, sanki ben, sanki biz... bir zaman ve mekan yanılgısı bu.
birlikte rusya' ya savaş açmayı planlayıp sonra vazgeçtiğimiz doğum günü çocuğu yazar. ' adamlar atom bombası falan atar neme lazım' dedik tırstık ve ukrayna' ya saldırıda karar kıldık. onların bombaları genellikle sarışın ve uzun bacaklı olur. nükleer falan hak getire.
kankamdır, bir dilim ekmeği bölüştüğüm, aynı tastan su içtiğim kardeşimdir. iş bu sebepten doğum gününü ilk kutlayan olmak boynumun borcudur. gerçi gece saat 2 dolaylarında dünyaya gelmiştir ama o kadar bekleyemem.
pipon ağzından hiç düşmesin dostum. kar masken hiç eskimesin. öyle büyük bir adamsın ki marcos gelip öpse alnından azdır sana. doğum günün kutlu olsun.
gecenin bi vakti 'derin sözlük geyiği' ile kafamı bulandırmış gereksiz bünye.
şey gibi efenim; hani arkadaşın gelir 'olum hani senin kız var ya' der; sende meraklanır 'ee ne olmuş' dersin. o da 'neyse boş ver' der, kıl olursun. aynı misal.
isme bakıyoruz; 'derin sözlük' atar, tutar, tutamaz, keser, yerim, yemem vs lakin insanın içinde ukte kalır. gerçek miydi değil miydi? sürekli bir tereddüt. belki yazarken kullandığı smileyler benim yanılmam içindi. geyiğe vurduğunu sanmamı istiyor belki; belki dedikler gerçekten doğru.
msnkm ya? ne olacak bi sözlük deyip te geçebilirsin. ama şu süpheci yürek diyemiyor bunu.
yaşayamam ben bu karamsarlık ile.
fazla muhattap olunmaması gereken bir yazar. insanda sizofreni nöbetleri başlatabilir.
