ikisi bir konuda birleşirler. göçmek, yürümek, yürük olmak, yörük olmak.
aslında bütün turan halkları ( türk ü, moğol u, japon u) birleşir turnayla, temelde, geçmişte.
sonra bazıları bu adı konmamış ve yüzyüze konuşulmamış yürük olma sözlerine, ihanet etmiş yerleşmiş, diğerleri direnmiş hatta o sözlerini tutmayanları aşağılamak için yatuk demişler. yıllarca direnmişler yürükler, yatanı sevmemişler, yürümüşler yürümüşler.
düşünsene yer aynı dağ bayır, çimen, gök aynı, mavi, gri, bakır. ilk defa bir yerden geçiyorsan nereye gittiğini önünde dağ mı deniz mi, dere mi olduğunu ne bileceksin. dostun arkadaşın yol göstericin yok.
ama bi dakika önünden ve çok yükseklerden bir turna sürüsü geçiyor. o yüksekte. her şeyi görüyor. ileride ne var görüyor. yüksek bir dağ varsa hafifca yana dönüp uçuuyorlar ve anlıyorsun önün aşılmaz dağ. oban da sen de hafif yana doğru yol alıyorsun.
kılavuz ol telli turnam
selam götür gittiğin yerlere.
nhk diye bir japon tv si var bilen bilir. orada bir belgeselde japon halk oyunlarından birini gösterdi. aynı zamanda turnalarıda gösteriyordu. dans tıpkı turnaların dansları gibiydi neredeyse birebir.
aynı dans figürlerini bizim semah oyunlarında da görüyor ve seviniyoruz.