Amerikan asıllı ingiliz yazar henry james'in gotik korku ve psikolojik gerilim öğeleri de taşıyan uzun öyküsü. atmışlı yıllarda the innocents adıyla sinemaya da uyarlandı.
üzerine çok farklı yorumlar yapılabilecek, her değişik zihin durumunda daha farklı anlamlar çıkarılabilecek çok katlı bir romandır, yürek burgusu.
dışarıdan bakınca, genç bir mürebbiyenin iki çocuğa bakma hikayesi anlatılıyor.
daha içten incelediğimizde ise; "çocukların amcasına karşılıksız şekilde aşık olan bu bakıcı kızın yaşadığı duygusal bunalım, bu bunalımların içerisinde yarattığı hayaller" olarak yorumlanabilir.
tabi henry'nin üslubunu yakından tanıyanlar arasında bu romana o kadar derin anlamlar yüklenmemesi gerektiğini düşünenler de var. çünkü romanın yazıldığı ve edebiyatçılar tarafından tahlil edildiği dönem 20. yy'ın başları.
freud'un psikoseksüel teorileri revaçta. tabii romandaki pek çok sembol, freudyen düşünceye göre yorumlanmıştır. ne kadar doğrudur bilinmez.
içeriği kadar yazım stiliyle de hayranlık uyandıran bir öyküdür.
Uzun uzun cümleler öyle bir oluşturulmuş ki bir sonraki sözcüğü tahmin edemiyoruz; sanki gotik bir evin karanlık koridorlarında köşeyi dönünce karşımıza ne çıkacağını bilmeden, el yordamıyla yolumuzu bularak dolaşıyormuşuz gibi.
Bu stil, ikircikli olay örgüsüyle birleşince ortaya okurken insanın içine bura bura giren bir tornavida etkisi yaratan, gerilimi ve sinir bozuculuğu yüksek bir öykü çıkarmış.
Hastasıyız.
yeniden filmi çekilen eser. dadının baktığı çocuklardan erkek olanını ise stranger things'in yıldızı mike rolündeki finn wolfhard canlandıracak. kitaptaki gerilimli havayı vermeyi başarırlarsa ben izlerim bu filmi.