aynı isimle doğan avcıoğlunun da kitabı vardır. bir çok tarihi meseleyi öğrenmek için eşsiz bir kaynaktır bu kitap klasik tarih anlayışımızdan da oldukça farklıdır.
bir ecnebinin eseri olmasi munasebeti ile onyargiyla okunmamasi tavsiye edilen, fakat okunduktan sonra onyargi ile okunmasinda ne kadar hakli oldugu anlasilacak olan kitap.
Hic uzatmadan kitaptaki birkac zirvaligi aktarayim.
bir kere pek cok yerde turkler icin "barbarlar" tabiri kullaniliyor.
buyuk turk hukumdarlarinin istila ettikleri yerlerde katliamlar yaptiklari, masum insanlari da oldurdukleri ve hatta oldurulenlerin kafataslarindan kuleler yaptirdiklari iddaa ediliyor.
"kimilerince tarihin en kanli teroristlerinden biri, binlerce insanin olumunun bas sorumlusu, kimilerince bagimsizlik savasinin kahramani buyuk kurt onder"
frenk arkadas, abdullah ocalan'in bir terorist mi yoksa bir kahraman mi oldugunun ayrimina varamamis anlasilan.
"tek dil, tek devlet, tek millet" ilkesini sorguluyor. kurtler'in isteklerinin hakli oldugundan dem vuruluyor ve kurtler'den turkiye icinde yasayan farkli bir halkmis gibi bahsolunuyor.
bunlar gibi tonla falsosu olan bir kitap. frenk jean paul roux boyle dusunebilir, hatta boyle de yazabilir. hatta yazdigi bu pacavranin turkiye'de satisina da izin verilebilir. isin garabet tarafi devletimiz tarafindan kitabin yazarina liyakat odulunun verilmis olmasidir. bu kitabin yazarina odul vermek gibi bir gaflete dusmek icin ya kitabi okumamis olmak ya da o'nun gibi dusunmek gerekir.
tarih muzafferler tarafından yazıldığı için hiç bir ulusal tarih tarafsız değildir diye düşünmüşümdür hep. ama bir fransızdan türk tarihi okumak farklı olsa gerek.
fransız TürkologJean Paul Rouxun, Fransız okurlarına Türkleri tanıtmak amacıyla kaleme aldığı bir kitaptır. bu kitapta konuyu, her türlü önyargıdan uzak bir biçimde ele almıştır. Fransızlar için olduğu kadar bizler için de ilginç bilgiler içeren bu eser, tarihimiz hakkında önemli ipuçları veriyor. Resmi tarihin üstünkörü işlediği birçok konu ve olaya ilişkin ilginç ve öğretici noktaları gün ışığına çıkarıyor. Jean Paul Roux, iki bin yıllık bir dönemi kapsayan eserinde, Türklerin geçmişinde yer yer kan ve şiddete, yer yer de barışa, hoş görüye ve incelenmiş bir sanat beğenisinerastladığını anlatırken şöyle diyor:
"Türklerin, insanlığın serüvenindeki rolleri temel nitelikte olmuştur. Bu nedenle de, insanlığın serüvenini, onlara yer vermeden anlatmak neredeyse olanaksızdır."
