Efendim, bu ecnebi milleti hakikaten enteresan. Kültürleri, yemekleri, adetleri, börekleri, çörekleri vs. farklı hadi anladık. iyi de, bir insan topluluğunun, ki ecnebi kesimisi de pek tabii bir insan topluluğudur, korkuya karşı koyma bakışları nasıl bu kadar farklı olabilir..?
Filmin birinde, adam, kadın ya da çocuk hiç farketmez, herhangi birisi gece yarısı yatağında uyanıyor, etraf zifiri karanlık. Kabus görüyor, cin geliyor ya da bi ses duyuyor, işte gizemli haller oluyor ve uyanıyor.
Bu durumda ne yapılır..
a) kafa yorganın içine iyicene sokulup tırsılır..
b) yapılacak en hızlı hamlelerle ışığa doğru koşulur ve ışık yakılır..
c) yataktan yavaş hareketlerle kalkılır, ne halt varsa bulana kadar karanlıkta ağır adımlarla gidilir..
Şimdi, a şıkkından başlayalım.. evet yapılabilecek hareketlerden biridir. eğer harbiden tırsmak istiyorsanız, ya da yataktan kalkacak mecaliniz yoksa gayet de normal sayılabilecek davranıştır. paşa paşa bi on dakika tırsar, bu on dakika süresince binbir türlü dua, zaten sonra ister istemez sızarsınız tekrardan..
b şıkkı, tabiiki doğru şıktır, ışık açılınca bütün gizem zaten biter, gider bi el yüz yıkanır, 3 gulhüvellah bi elham okunur, sonra horul horul devam..
peki bu ecnebi insanları ne yapıyor..
c şıkkını seçiyor.. evet evet, bütün filmlerinde görüyoruz bunu.. ya arkadaş, hiç mi akıl fikir yok, hiç mi kafa yok sende yahu.. karabasan olsun, cin olsun, gizmeli sesler olsun, bunların hepsi karanlığı sever bilmez misin ey ecnebi..? sen git o kadar tvyi bul elektriği bul, dünyayı yönet.. bu basit gerçeği çözeme, bu ne tezatlık a ecnebi..?
yok ama.. adam, gece karanlığında o sesi bulacak ille, bi halt var sanki o seste.. hele ki varsa, zaten o seni karanlıkta bulur, evire çevire fırlatır bi yere.. yahu biraz film izlesene, hepsi aynı nasılsa.. halbuki bi tane zihniyet de akıl edip ışığı yakmaya kalksa, bak işler nası kolaylaşacak..
ama gerçi o zaman koca hollywoodun korku filmi sektörü çöker yahu..
evet yaa, bak şimdi anladım neden korku filmi çekemedğimizi.. gönlümüzce tırsamıyoruz ki biz, kaçmanın basit yollarını bulmuşuz anasını satiim.. ama şu "hugo" cebimizi çaldırırsa nasıl kaçıcaz hala bulamadım ben yahu**
korku filmiyle seyirciyi korkutmaya çalıştığı sürece devam edecek durum. oysa korku filmleri korkutmak maksadıyla değil filmdeki kahramanların korkularını ya da neden korktuklarını işlemelidir. iyi bir örneği için omen serisinin ilk filmi izlenebilir.
'korku' kavramının kültürlere göre değişken olduğunu farkedemeyen türk sinemacılarının yaptığı sinema patinajlarından biridir. sözgelimi doğu insanını yükseklik korkutur, batı insanını mağara filan. doğuda sessizlik ürpertir, batıda köpek sesi bile tırsırtır izleyiciyi. işin teknikle filan ilgisi yoktur yani...
türklerin korku filmi gibi bir hayat yaşadıklarından olsa gerektir. zira birgün hastanede rehine kalırsınız, öteki gün annesinin kafasını kesip çöpe atan bir kızın haberi çıkar televizyonda. birgün göçük altındaki kadının kolundaki bileziği almak için o kadının kolunu kesen adamın haberini okursunuz gazetede, başka bir gün huzurevlerindeki ihtiyarların işkence gördüğünü duyarsınız. tüm bunlardan sonra o kadar çok alışırsınız ki bu tür olaylara, geriye korku filmi çekecek orijinal bir konu kalmaz.
inancımızdan kaynaklanmaktadır. Adamların inancında Vampir varmı bilmiyorum ama haçı gösterince acayip tırsıyor ee böylelikle Hristiyan dinine uymus oluyor. Bizde varmı vampir? Tabiki de yok, Sonracığıma adamların şeytan çıkarma ritüelleri var ki başlı başına korkutucu. Biz niye çekemiyoruz derseniz bizde ki en korkutucu varlık bildiğim kadarıyla cin tarzı varlıklar. Ee buna karşı ne yapabiliriz oku Nas ile Felak'ı korun. Dediğim gibi yetiştiriliş tarzımız bi kere korkmamıza ve korku filmi çekmemize karşı.
öyle büyük bir sorunsaldır ki yıllardır çözülememiştir. bizim korku anlayışımız kesinlikle hiçbir sesin olmadığı ve mutlaka birşeyler olacağı hissi veren ortamlarda bir anlık aşırı ses artışı ile bünyenin tepki vermesini sağlamaktır. kesinlikle senaryoya bağlı bir korkma sahnesi yoktur bu filmlerde. bir anda ses artar. '' vııııııııııııvvvvvvvvvvvvvvv!'' olur sonra insanda refleks verir.
Olmaz efenim Türk kültürü farklıdır, tarihi sebeplerine deginmek gerekse Avrupa engizisyon, kazığa oturtma gibi eylemlere sahne olmuşken Türk dünyasında eziyet işkence hiç bu kadar kültüre işlemedi. Engizisyonda, cadı avında yüzlerce masum insan öldürülmüştür hem de hiç uğruna. Korku unsurları da bunlara dayanır elbette. Son dönem korku filmlerine bakıldığında öldürülen işkenceye uğrayan merhumların geri döndükleri işlenir ya da işkenceye maruz kalınan mekanda bir lanet bıraktıkları. Konular işlemeye elverişlidir, üstü örtülmeye çalışılmıştır ve yok sayılmıştır cadı avlama gibi eylemler, elbette bu da ilgiyi artırır, bilinçaltı denilen olay. Aynı öğeler Türk kültüründe yoktur. Cin çarpması gibi doğadışı inanışlar olsa da bunların da ancak bir kötülük sonucu ortaya çıkacağı ve cezalandırıcı olacağı varsayılır. Masum insana dokunulmaz inanışı vardır. Bu nedenle de korku öğesi olarak kullanımı zordur ilgi de çekmesi beklenmez. Bu nedenle Türk korku filmlerinde tecavüzcü cinler işlenir. işleyecek konu olmayınca da bütçe de olsa boşa gidecektir.