en pahallığı faturayı kendimin ödediğine inanarak doğruladığım önerme.
internet 2 ay kullanılıp apar topar yurtdışına gitmiştim.yaklaşık 2 ay sonra internet kendiliğinden kesilmiş ama fatura gelmeye devam etmiş.olaydan 6 ay sonra geri dönüldüğümde biriken toplam borcun bir servet olduğunu farkettim. türk telekoma gittim sordum.meğer bu uyanıklar zaten dünyanın en pahallı internetini satıp yanında bir de kol gibi aylık sabit telefon ücretini dayattıkları yetmiyormuş gibi internetimi borçtan dolayı kesip sabit ücretten aynı faturayı kesmeye devam etmişler.
şimdi bir dakika...ortada alınan mal veya hizmet yok ama ücret talep ediyorlar. e peki kesmeyin interneti borcum borç olsun nasılolsa geliyor ama interneti de kullanayım, yok öyle!
hayatımdaki en büyük kazığı yedim ve hiç kullanmadığım kesik internetin parasını ödedim bununla da kalmayıp hiç kullanmadığım kesik telefonun parasını da dayadılar.tecavüze uğramış gibi hissettim.Allah belanı versin telekom.
türklerin %60 ı aptaldır. %47 sininse aptallığı tescillidir. ellerinde kömür yardımı belgesi, ampül kafalı olma sertifikası, hak yolunda ülke satma dereceleri, bu dünyanın nimetleri; öteki dünya yanında sönük kalır be anacıım mansiyonları vardır.
gümbür gümbür gelirler, fırtınadan selden nefes alamazsın, trafik kazaları, maganda kurşunları, bilimde teknolojide felsefede geri kalma, gsmh sıralamasında trinidat tobakonun gerisine düşme, koyar mı be bu millete. internet ne a q? ne faydası var dine imana, ananeye göreneye, kefenin internet browser ı mı var? kabir azabının yanında teknoloji devrimini ıskalamak ne ki?
bu arada, benzin, cep telefonu, otomobil vergisi, emlak vergisi, zart vergisi zurt vergisi.... bütün bunlar kısa sürede para kazanıp bir an önce dindar bir devlet sermayesi yaratmak için kullanılan yavşakça politikalardır. gerçi bundan önceki hükümetlere de bir araba giydirmek lazım gele ama, dönüp dolaşıp aynı yere çıkmaya gerek yok. ülkedeki bu kadar koyunu güdecek bir çoban mutlaka çıkarıyor bu topraklar. bu sene de ne koyun yaptı be mübarek!
aslında mantıklıdır, son derece mantıklıdır. en yavaş internet bizde olduğundan en uzun süre de biz kullanmış oluyoruz mantıken ondan fazla para veriyoruz yahu!
Telekomun Türk insanını sömürmesi durumu . Telekomun diktatörlüğünde gelişen durumdur . Hiç bir rakibi yok die düşündüğünden kendi çalıp kendi oynuyor . Bir rakip çıkarılması gibi durum gerekli yoksa bizler daha çok sömürülürüz.
tıpkı en pahalısından mazotu, doğalgazı, suyu elektriği kullanmamız en pahalı en pahalı pirinci, meyve sebzeyi yememiz en pahalısından ayçiçek yağı kullanmamız gibi...
ne ucuz onu göster
ha otellerde kdv yüzde sekiz o ayrı...
türk telekom'un yanlış politikasının abonelere yansımasıdır.
arkadaş 4 gb'lık kullanım ücretini 29 lardan, 18 lerden çek bakalım 10 ytl'ye abone sayısı anında 2 misline nasıl çıkıyor. sen sağ ben selamet. ha işin içinde teknik konular varsa orası ayrı. yani yaşanacak abone artışına cevap verecek altyapı yoksa tamam. lakin böyle bir durum yok bildiğim kadarıyla. bizim herşeyimiz böyle zaten. misal hükümet, vergileri azaltsa kdv'yi %5 yapsa daha çok para toplar. akıl vermek bize düşmez ama halka kulak vermelisiniz biraz efendiler...
bir anda kendimi sorguladığım, ulan gidip iptal mi ettirsem diye düşündüğüm durum. herşeyde nasılda geri olduğumuzu düşündüm. türkiye dedim, avrupa birliğine girme çabasında dedim, nasıl olurda teknoloji gibi bir nimeti, elimizin altında ulaşabileceğimiz, aileden biri gibi olan interneti en pahalı ikinci kullanıcılar olarak kullanırız dedim.
haaa!!! unutmayalım iyi olduğumuz yerler de var. ucuza kullandığımız şeyler de var. ne gibi mi ? çok kolay sıralamak; birbirimizin hakkını kullanmakta ilklere oynarız mesela, neyse daha sıralamıyorum.
biz devam edelim geriden takip etmeye, çift dikişle gidelim daha sağlam olduğuna inanırız. bir çok eve daha çok sonra ulaşsın internet onu öcü sanalım biz. kullanmayalım. ama doğruya pahalı, nasıl kullanalım.
rte' ye göre kar yapmayan telekom' un %100' ünün de yabancılara satılmasını gerektirecek sebep.
not: %45' i hala ''biz'' de de... yani onlara da ne kadar biz dersek.
uzun bir aradan sonra anavatana* dönülmüş, kesilen internet açtırılmıştır. kullanılsa da kullanılmasa da kesilen sabit ücret(1024 sınırsız yani aylık 49 ytl'cik) ödenmiş, aradan bir ay geçmiştir. anneyle aynı cep hattını kullandığımızdan ve daha hesaplı olmasından ev telefonuyla hiç görüşme yapılmamasına rağmen adsl faturasıyla birlikte 27 liralık da bir telefon faturası gelmiş, zed'in de v kayışı atmıştır. ulan nasılsa msn'den veya cepten hallediyorum işimi, kestireyim şu telefonu denilerek en yakın telekom bayiliğine gidilir;
oyuncular:
zed
tahsildar kız
şube müdürü
z- merhaba hanfendi, adsl faturamı yatırmak ve 'hiç kullanmadığım halde'* gelen 27 liralık bir telefon faturamı ödeyip, hattımı kapatmak istiyorum.
tk-tabi beyefendi yalnız internetiniz de kesilecek bu durumda.
z-neden?
tk-öyle.
z-nasıl öyle hanfendi, telefonu kestireceğim yalnızca.
tk-bi' saniye şube müdürümüzü çağırayım o halde
z-(iç ses: şube müdürü babacan* galiba) farketmez, bunu açıklayabilecek birisi olması kafi.
şb-meraba beyfendi, sorun neydi?
tk-beyefendi telefonunu kestirecekmiş ancak adsl'inin açık olmasını istiyor
z-istiyor değil hanfendi, mantıken öyle olması gerekir zaten bunun
şb-malesef bu mümkün değil beyefendi.
z-o zaman tekrar soruyorum aynı soruyu, neden?!
şb-çünkü prosedür böyle hattınızın aylık bakım-onarımı için, gerekli hizmeti kaliteli bir biçimde sağlamamız için, size daha iyi hizmet vermek için (...) kesiliyor o miktar, ya iki hizmeti alırsınız ya da ikisini birden kestirirsiniz.
z-beyfendi ben zaten dünya'nın en pahalı 2. internetini kullanıyorum bu bir, yani bu mebla içerisinden siz zaten gerekli hizmeti pekala aynı kalitede sağlayabilirsiniz, ki daha da ucuza sağlamanız gerekir ya, konumuz bu değil, neyse. ben internet hizmeti almak için de size gerekli meblayı takır takır sayıyor muyum her ay? etti iki. ev telefonu da kullanmadığımı söylüyorum bu da üç. e o zaman daha nasıl ödemek zorundasınız diyorsunuz bana bu meblayı?!
şb-beyefendi evinize kadar gelen telefon kablosu ama!* (güleryüzlü bir sertleşme vardır paşazâde de)
z-e kardeşim o hat bana interneti de getiren hat, ben de diyorum ki interneti getirmeye devam etsin, kullanmadığım telefonun da parasını ödemeyeyim. mantıksız birşey mi bu söylediğim?
şb-malesef mümkün değil beyefendi.(pişkinlik tavan yapmıştır arkadaşta bu arada)
z-(içerden telekom bir insan farzedilir ve annesi rahmetle anılır) peki ben smile adsl'e geçsem, gene bu telefon hattı açık kalmalı mı?
şb-evet ve gene telefon faturası gelmeye devam eder, o firma da telekom hattından faydalanıyor çünkü.
z-kazığı güzel yağladık diyorsunuz yani?
şb-?!?!
z-neyse, faturanın son ödeme tarihine daha var nasılsa, müsadenizle. der ve mekandan ayrılınır.
kullanıcımız 1024 sınırsız adsl hizmeti alan x olsun. aylık ödediği mebla 49 ytl'dir x'imizin. ancak kullanmadığı halde sabit telefon ücreti olarak aylık/yıllık ücret adı altında 10.64 ytl, en az 5 ytl kdv(%18) ve 3-4 ytl de ötv(%15) ödemektedir bu x'imiz. yani; 49+*20= 69 ytl gibi bir ücrettir aslında her ay türkiye telekomünikasyon şirketi'ne bayıldığımız mebla. diğer bir deyişle araştırma gerçekleri yansıtmamaktadır, gerçekte dünya'nın ''en pahalı'' internetini kullanmaktayız. siz de oturma organınızda bir kayganlık hissediyor musunuz benim gibi?