alışkın olanların birçoğununki de kalitesiz alışkanlıktır. Arkadaş tamam bestseller diye tarif edilen kitaplar okunur, lakin her bestseller da okunmaz. Roman okumak anlatın gücüne birşeyler katsa da bilgiyle yoğuramazsan o anlatım gücünü kitap okumamış bir insandan bile mal olursun, çünkü kurguyla çok içli dışlı olmuşsundur. Yani Kitap zevkine "roman" diyen bir okuyucu olmaz. Bununla beraber yolda, otobüste, uyumadan önce kitap okunmaz. adam gibi zaman ayırırsın, oturursun, not alman gerekiyorsa not ala ala kitap okursun. Ha tabi roman ve türevi kurgu kitaplar okuyanlara zaten kitap tüketilsin diye sunulduğundan böyle saygısızca tüketme alışkanlıkları normaldir.
Uzun lafın kısası, Bilimsel bilgi içeren kitaplar, ciddi bir şekilde okunmalıdır. Tarih, siyaset, fen bilimleri, sosyoloji, Sağlam alt-metinlerle örülü romanlar da olabilir, sağlam alt-metin derken Olasılıksız alt-metini değil tabi.
yoktur. yani vardır da, en fazla ihtimalle %10 luk bir kısım girer bu grubun içine, geri kalanları da bu alışkanlığı edinmiş gibi yaparlar, onlar da iki başlık altında incelenebilir bana göre; hava atmak için elinde tutanlar, entellektüel olma çabası içinde olanlar. genelde birilerine hava atmak için okuyomuş gibi yapan ama aslında aynı satırı okuyan fazlaca insan vardır etrafta, sanki bunu yüzyıllardır kuşaktan kuşağa almış ve artık kitap okumak hayat biçimiymiş gibi cafede, otobüste, orda burda sürekli elde kitap artistik yaparlar, severiz onları. diğerleri ise sanki bütün bestselleri okumuş, bütün yazarları tanıyomuş, hani nerde yok mu başka kitap triplerinde, sevgi dolu insanlardır. topluluk içinde boş zamanlarında neler yapıyosun? sorusuna direk bol bol kitap okuyorum cevabı verirler, onları da severiz.
okuma alışkanlığımız yoktur, ama bu halkın tembelliği ile ilgili değil ekonomik durumu ile ilgilidir, yeni çıkan bir kitap 15-25 tl arasında değişiyor, türkiye'de ki ailelerin ekonomik durumu göz önüne alındığında haliyle kitaba ayıracak para kalmıyor.
