akp tek başına iktidar olduktan sonra chp'nin 4 yıldır eyvah şeriat geliyor söylemlerini dinledikten sonra iyice merak eder olduğum kavram.
şeriat meraklısı yada beklentisinde olan biri değilim ama chp'nin de sandığı kadarda aptal değilim. akp 4 yıldır tek başına iktidar istediği yasa tasarısını çıkarabilecek bir üstünlüğe de sahip bulunmakta, bir yasa tasarısını cumhurbaşkanının 3 defa veto etme hakkı var aynı yasa 4. defa çıkarsa onaylamak zorunda bu açıdan bu da o kadar sorun teşkil etmiyor.
peki chp nin sık sık vurguladığı şeriat düzeni ne zaman gelecek, rte cumhurbaşkanı olduğunda mı? hiç sanmıyorum çünkü cumhurbaşkanının böyle bir gücü varsa neden ahmet nejdet sezer şeriatçı bir hükümeti feshetmiyor? yoksa bu tamamiyle chp nin halkı korkutmak için oynadığı piyesin bir parçası mı?
toplumsal açıdan bakacak olursakta ibre şeriat tarafını işaret etmiyor, toplumsal olarak bir yozlaşma ve ahlaksızlığın sınırında yaşıyoruz, çocuk pornosu, taciz, tecavüz, ensest, hırsızlık, gasp almış başını gidiyor. bu halklamı gelecek şeriat, hiç sanmıyorum.
türkiye'de devletin bütünlüğünü ve cumhuriyeti koruma görevi verilmiş tsk buna müsade eder mi sizce, bence kesinlikle hayır.
peki chp'nin kendini parçaladığı şeriat gelecek söylemi de neyin nesi, önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimi var ve büyük ihtimal rte cumhurbaşkanı olacak ve eminim yine şeriat gelmeyecek, türkiye 100 yıl geriye de gitmeyecek. merak ediyorum hala bu söylemlere gerçekten inanan var mı? yoksa siyasi görüş gereği mi bu söylem bazı çevrelerden destek görüyor ve daha vahimi çarkına çomak sokulan zümre bu söylemi kullanarak ve destekleyerek halkı kandırmaya çalışıyor.
''Ülkenin yüzde yetmişi vatan haini ilan edilip,Taksim veya Şişli'de daha daha daha çok aydın öldürülünce'' diye yanıtladığım sorudur. ayrıca: (bkz: yeşil devrim)
ah be gelse ne güzel olur cümbüş olur! istiyorum len! bıktım bu düzenden hep beraber namaz kılalım! müslüman olmayanları öldürelim! yahudileri ve hıristiyanları gebertelim hele o marksizler yokmu kökünü kurutalım! laiklik falan yalan seyler cihat en güzeli dünyayı müslümanlaştıralım! ancak o zaman allah katında iyi müminler oluruz! gerci bu dünya da insan olup yasamak isteyenlerde var! ama onlarıda vurmak lazım! insanlık bir yere kadar yasasın islam!
insanlar allah'ın emir ve yasaklarına harfiyen uydukları zaman, müslümanlığı tam olarak yaşadıkları zaman zaten o ülkede şeriat vardır. birinin tutup getirmesine gerek yoktur. şeriat, allah'ın emir ve yasaklarına uymak demektir. anlayana...
moderasyonun editine uğramış başlık, orjinali türkiye'ye ne zaman şeriat gelecek idi. tamam güzel kardeşim başlığı değiştirmişsin entryler ile alakasız bir başlık haline getirmişsin de insan nezaketen olsun bir mesaj atar değil mi?
çağdaş medeniyetler seviyesi için bireysel gelişim, bireysel gelişimin desteklemesiyle toplumsal gelişim devam ettiği ve atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık sürdüğü sürece, anlamı olmayan bir espriden ibarettir.
Şeriaatı bir islam devrimi yaparak getiremeyeceklerini bildikleri için karşı-devrimlerini arkalarına aldıkları amerika ve fethullah desteğiyle mevcut sistem içerisindeki sosyal , siyasi ,ekonomik , askeri yapıyı yavaş yavaş dönüştürmeye çalıştıkları için bir sabah ansızın " ahanda şeriaat gelmiş " şeklinde karşımıza çıkamayacak ancak yıllardır sürdürdüğü bu taktikle demokrasimizin maruz kaldığı siyasal yozlaşmayı pohpohlayarak güdük kalmasını sağlayacak bir gerçeklik olacaktır. Emperyalizmin elinde daima ulus-devletlere karşı kullanılan bir maşa görevi üstlenecektir dinciler.
şeriat yani din devletler için değil bireyler içindir. türkiye'ye sözümona şeriat getireceğini sanan zavallılar boş yere uğraşırken şeriat devleti endişesinde olan saflar da boşuna endişe ediyor. dini bireyler yaşar devletler değil. kadınlara zorla çarşaf örttürmek ya da içki yasağını şeriat sanmak ve bunları uygulamak ta büyük ahmaklıktır. akıl var nizam var. bir zamanlar komunizmle korkutmuşlar milleti şimdi de bununla paranoyak yaptılar. iki gram aklı olan gelmez bu oyuna.
türkiye'ye şeriatın gelip gelmeyeceğini tartışmadan önce şeriatın ne demek olduğuna bakmak gerek önce. kelime anlamıyla yol, adet olarak bilinse de aslında bizim gözümüzün önüne canlanan iran gibi müslüman(!) ülkelerdeki islamiyete aykırı uygulamalar geliyor.
peki iran'la aramızdaki fark nedir ya da iran gibi bir ülke islamın şekil değiştirmesi ile şeriatı nasıl ortaya çıkardı.
iran'ın türkiye'den en büyük farkı bazı geleneklerini islam dininden üstün tutmayla başladı ve bu adetler zamanla öyle yerleşti ki din gibi kabul edilmeye başladı.
Mevlana'nın bu konu ile ilgili yorumu da şöyle olmuştur, hiçbir zaman arap ülkeleri ve farsça konuşanlar yüce kitap kuran-ı kerim'i Türkler kadar detaylı anlayamayacaklar, işte bu yüzden mesneviyi farsça yazdım. Mesnevi onlara kuran'ı anlatabilmek için yazılmış, tercüme niteliği taşıyacaktır.
Çünkü ne yazık ki onlar kuran-ı kerim'i anlamak için çaba sarfetmeyecekler okuduklarını sığ olarak yorumlayacaklar ve kendilerine uyduracaklardır.
islam dini hiçbir insanın incitilmesi taraftarı olmadığı gibi, affediciliği de ön planda tutmaktadır. bunun içindir ki yüce peygamberi Hz. Muhammet kendisini öldürmek isteyenleri hatta Hz. Hamza'yı öldürenleri bile affetmiştir. bunu bilen hangi müzlüman şeriat kurallarına uyup insanları cezalandırabilir.
kısacası şeriat cahil, okumayan ve adetlerini herşeyin üzerinde tutan müslüman ülkeler için kaçınılmazdır. okumak derken okuma yazmayı kastetmediğim heralde anlaşılıyordur zira öyle olsaydı okuma yazma oranının yüzde 90'larda olduğu iran şu anda dünyanın en ileri ülkelerinden biri olurdu.
türkiyeye gelince şeriat gelmedi, gelmez. bu ülke cehaletten kurtulmak için her geçen gün çaba sarfettikçe, oturup çocuklarına eğitim verdikçe ve eğitimi yaygınlaştırdıkça, Atatürkün çocukları bu oyuna gelmez.
1- asker silahli devrim yapar. bunun icin ordunun karar almasi yeterlidir. toplumun ne dusundugu pek de onemli degildir. turkiye'ye seriat askerler tarafindan getirilmeyecegine gore bu secenek ihtimal disidir.
2- halk devrimi, ancak bu oyle askeri darbe gibi hizli olacak birsey degildir. once turban geyik konusu yapilir, arkasindan "dinimizi bize yasatmiyorlar" diye yaygara koparilir, hedef belirlenir (ordu, laiklik, kemalizm...vb), cahil ve din konusunda cok hassas olan halkimizin beyin yikama operasyonu yillarca bu sekilde devam eder. fetos'un dedigi gibi bu 10 yillik degil, 40-50 yillik bir plandir. sinsice her yere nufuz etmek gerekmektedir. bu sekilde yaratilan bilincsiz ve fanatik bir halk hareketi "muslumanin yaninda orospu olmaz" diyerek "mahalle baskisi" kuracak, basi acik kadinlar sokakta gezemeyecek, icki satislari yasaklanacak ve ardindan bir suru baska ozgurluklerimiz elden gidecektir.
dusunemeyen, kendi kararlarini veremeyen, kisisel ozgurlukleri elinden alinmis, cemaat ve tarikat liderlerinin dediklerine gore hareket eden bir toplum haline gelmekteyiz. bu dedigim bircok bolgede baslamistir. yuzlerce ornek vermek mumkundur.
turkiye'de uygulamaya konan ikinci secenektir. halkimiz hergun daha fanatik hale gelmektedir.
Ülkeyi galeyana getirmek ve insanları birbirine düşürmek için yapılan oyunlarda biridir. 20 sene önce de aynı şeyleri söylüyorlardı. Şimdi de. Tek değişen zaman...
