türkiye de ar ge faaliyetlerine önem verlmemesi sebebiyle, karşımıza çıkan yeni bilgi üretememe durumudur.
gelişme yolunda önümüze çıkan en büyük engeldir. en büyük fabrikalarımızın bile, bilinen veya bilinmeyen bir şekilde, avrupalı firmalara lisans ücreti ödüyor olmaları çok acıdır.
fabrikalar yeni fikirlerden öcü gibi korkmaktadır. oturup yeni birşeyler yapmaya kalkanlar tembellikle suçlanmaktadır.
üniversitelerde araştırma görevlisi adı altında istihdam edilen kişiler, sınav kağıdı okuyup, derslere girmektedir.
para olmayan yerde bir gelişme söz konusu olamayacağından doğaldır.herkes önce karnını doyurma derdindedir bu dünyada. (bkz: aç karna uzaya çıkılmaz)tarihte hangi topluma bakılırsa bu böyledir.
patronların aymazlığıdır. kobilerde 2 tane adam alıp,
"al arkadaşım bu benim 15 yıldır büyük bir değişiklik yapmadan imal etiğim ürünüm. otur bunun değişik ilgi çekici kimsede olmayan bir versiyonunu tasarla"
diyememektedirler. koskoca tefal bir mutfak aletinin üzerinde, 40 tane geliştirmeye ihtiyaç duymaktadır. yok fritözün otomatik yağ boşaltanı, yok kolay açılan kapaklı düdüklü tencere vs. vs.
teknoloji üretmek nedir ki; hele basit, pratik teknoloji üretimleri, sadece adama verceğin yıllık 10000 usd paraya bakar.
heyhaaat çoğu patron bunu hala boşa masraf olarak görmektedir.
hala atelye zihniyeti güdülmektedir.
hayır ne haliniz varsa görün diyeceğim ama, ucu türkiye ye dokunuyor. onlar hala işletmede kim kaç kere tuvalete gitti. kim daha çok çalışıyormuş gibi yapıp akşama kadar ayakta duruyor gibi konuların, sonsuz çıkmazı içinde dolaşıyorlar.