politik manevradır, ve süreç henüz sonuçlanmamıştır, sonucu gormeden bu şekilde sattılar vatanı, hainler gibi çocukça yaklaşımlar sadece mevzu hakkındaki bilgisizliği gösterir. fazla değil olayın medyaya yansımasından sadece 1 gün sonra olayın türkiye lehine olan yankıları avrupada da türkiyede de görülmüştür.
klasik vatanperver! eleştrilerden ziyade askerin bu duruma yaklaşımının tuhaf olduğu durum. zira hükümetten bağımsız, aleni bir devlet politikası varmış *bunuda paşadan öğrenmiş olduk. http://www.milliyet.com.t...06/12/08/son/sonsiy03.asp
birgün sıkılacağız korkmaktan.
ne taviz vermektir ne de rumlara artı birşey kazandıracak bir olaydır. çünkü rumlar zaten türklerin herhangi bir konuda önünün açılmasını istememektedir. bu karşı çıkışları da ab yolunda bize koz sağlamaktadır.
eger bir ulkenin basbakani "biz herseyi yaptik sira onlarda, onlar bir adim atmadan biz hicbirsey yapmayiz" dedikten uc gun sonra yeni oneri getiriliyorsa ve bu oneriden bazi kabine uyelerinin ve muhalefetin haberi yoksa, halk oneriyi baska ulkenin basbakanindan ogreniyorsa bu bir tavizdir. hem de yangindan mal kacirir gibi verilen bir tavizdir. umarim sayin basbakan ticareti de boyle yapmiyordur.
- hadi gizz bi goguslerini goster
- yok gostermem. hani bana gerdanlik alacaktin. bacagimi gosterttin ama almadin
- valla o zaman param yoktu. hadi bi goguslerini goster ileri bir tarihte, belki 15 yil icinde nikah kiyacagim
- gerdanligi almadan gostermem
- ee siktin artik ben de giderim (blof)
- cidden evlenceen mi? dur dur gitme ben ucundan biraz gostereyim sen de canin isterse ileride gerdanlik alirsin. ama soz ver evlenceen.
...
de facto!
yani; bir andlaşmayı imzalayarak aleni söylemeden bir devleti tanımak.
bu devlet kim peki burda? GKRC, yani güney kıbrıs rum cumhuriyeti. mi acaba?
hala daha bazı zihniyetler öyle sanmaya devam etsinler. gerçekten hükümetin yaptığı mükemmel bir diplomatik başarıdır, adamlar bütün bir ülkeyi uyuttular kimse farkında değil olayın.
arkadaşlar, sevgili yazarlar, sevgili okular!
Güney kıbrıs rum cumhuriyeti diye bir şey yok artık. artık kıbrıs diye bir ülke var kendisi avrupa birliğine üyedir.
eğer siz o devlete "ben seni tanıyorum" derseniz, bu o devletin uluslararasında kendini tanıtma şeklini tanımaktır.
yani biz bu de facto ile sadece güney kıbrıs rum cumhuriyeti diye çığırdığımız aslında kendi uluslararasında adı kıbrıs diye geçen ülkeyi tanımmakla kalmadık, ayrıca kktc diye bir ülke yoktur dedik.
kktc, avrupa birliği haritalarında işgal sınırı olarak gösterilmektedir hala.
şimdi adamlar demez mi bize: rumlar: madem benim kurallarıma göre oynuyoruz, hadd canım çek şu işgalci ordunu. türkiye: baaaak, ayıboluyo ama, ne o işgalci mişgalci... rumlar: ne mi? bi kere ilk olarak ben mi dedim sana gel tanı diye, kendin tanıdın. ve senin tanıdığın o ülke de kıbrıs adasının bütünü olur canım, şimdi lütfen senin tanıdığın şu benim topraklarımdan askerini çeker misin? rahatsız ediyo da beni! türkiye: ah ulan var ya şu abilerin olmasa var ya, bi kaşık suda boğardım da seni... rumlar: o eskidendi canım, bak gör artık dünya diplomasi dünyası, hadd öğrende gel.
ne yazıyım ki başka buraya yani, sizce biz bu dialogu devam ettirmeye kalksak, sonuç değişecek mi? hayır hayır hayır.
yine ama yine bizim asırlık dış işleri bakanlığımız** belki de hayatında tanımadığı rezillik kepazelik ile, bu tanıma olayı ile tanıştı. yazık çok yazık.
yapılan değerlendirmelerde yakın tarihin tamamen unutulduğu başlık. demek ki, türkiye 1997-98 öncesi kıbrıs rum kesimini tanıyormuş, hatta 74 sonrasında bile tanıyormuş... aslında hep tanıyormuşuz da ne olduysa 98'den sonra olmuş, bütün toplumsal hafızamızı yitirmişiz. tey tey