hayvanlar gibi arattım mamamif bulamadım, dediğim, türkiye içerisinde varolan ve hepimizin yüzüne bir allık ekleyen gerçeklerdir.
sözlük ölçeğinden de takip edilebilir; örneğin geçen haftanın en kötü entrylerine bakılır, bu ülkede nelerin polemik konusu olduğu öğrenilir. tabi geçtiğimiz hafta itibariyle göze çarpan iki şey 1 mayıs üzerinden siyaset, ve yaşanılan derbi sonrası ülke futbolunun artık sona yaklaşması ve şampiyonluk ateşiyle, galatasaray-fenerbahçe rekabeti... yani futbol...
türkiye'de sürekli olarak iki konu tartışılır, herkes kesin 2 konuda söyleyecek birşeyler bulur. o da siyaset ve futbol. buraya kadar her şey normal. ancak işin acı tarafı ise, türkiye cumhuriyetinin her iki konuda da kurulduğu günden itibaren, vasattan bir türlü yukarı çıkamamış olması. üstelik geriye de gidiyor. bu kadar konuşuyouz bu haldeyiz, susup izlesek ne halde olacağız kim bilir...
"sivasspor'lu futbolcu yannick kamanan "Sivas'ta 1850'li yıllarda yaşıyormuş gibi hissediyorum" demiş. Ne anlatmak istediğini anlıyorum, ama bilmesi gereken şu: New York'ta 1850'de de bar vardı. Üstüne üstlük Sivas'ta da meyhaneler mevcuttu. Bugün yoksa suçlusu o yıllar değildir. Bugüne bakmak gerekir"
--spoiler--
ülkedaşlarımızın bazılarının farklı ülkedaşlarını gördükleri zaman kırmızı görmüş boğaya dönmeleri.birbirlerine taş atmaları, birbirlerinin üzerine araç sürmeleri acının dibidir hepimiz için.
doğalgaz ve petrol ürünleri pahalı.
başkent belediye yönetimi çok geri.
çalışan emekçi ücretleri gelecek kurmaya çoçukların geleceğine harcamaya yetersiz.
eğitim sınavları hileli ve güvenilir değil.
aynı toprakları paylaşamayan kardeş bir halk var.
bayan sürücüleri büyük bir sorun.
malesef terörü var.
demokrasi, işçi hakları ve sendikalaşma yok denilecek düzeyde.
televizyon kanal patronları program film ve dizileri kalitesiz.
çok çok büyük bir kesim vatandaşı tatil bilmez.
telekomünikasyon ve içecek fiyatları pahalı.
vergi cok ödüyoruz.
atletik sporcu sayısı ve branşı yetersiz.
doğal felaketleri her sene her meysim yaşanır; yaz ayı yangın, kış ayları sel ve don olayları.
okur yazar oranı düşük.
hastahane hizmetleri hala sorunlu.