topraklarına saldırıldığında, bağımsızlığına, el, dili sik taşşak uzatıldığında, bir ay içinde 50-60 şehit verdiğinde, güneydoğudaki çetebaşları, kendisiyle taşşak geçer gibi açıklamalar yaptığında ortaya çıkması gereken farklardır.
bu durumların hiçbirinde bir muz cumhuriyetinde yaprak kımıldamaz, kımıldaması da beklenmez, kimsenin ipinde kuşağında olmaz.
ancak ciddi bir ülkede, bu durumlardan herhangi birisi gerçekleştiğinde devlet ağırlığını koyar, koymalıdır.
filistin, israil'in aptal tipli bir askerini kaçırdı, (israil hiç kimseyi sormadan direkt daldı) filistin'in bütün kabinesini rehin aldı.
ciddi devlet olmanın ölçüsü budur. senden kaşıkla alırlarsa, sen onların .ötünden kepçeyle almasını bileceksin.
"ipimle kuşağım iki okka taşağım" diyerek bir yere dalmanın her zaman akıllıca olmadığını idrak ettiren farklardır.
muz cumhuriyeti tencere dibin kara deyip bir devlete/kabileye/mahalleye savaş açar ve ceremesini çeker, gider ezilir büzülür yaptığı hatanın mesuliyeti yoktur ne de olsa orası muz cumhuriyetidir hatalar her fırsatta yapılmaktadır ve doğaldır/gereklidir.
türkiye ise gözünü kapatıp 30 bizans askeri üstüne atlayan ucuz türk filmi kahramanları gibi karşısında her efelenen zibidiye atlamaz/atlamamlıdır. bu işi magandalar yapar sadece. hesaplı ve ihtiyatlı olmak muz cumhuriyeti/maganda olmamak için gerekli unsurlardır.
bir grup kansızın özellikle halkı galeyana getirmek ve mehmetçiği bir adım daha bataklığa çekmek adına yaptıkları gayretlere yardım edilmiş olacaktır çoşup kontrolden çıkarak.
muz cumhuriyeti insanları gaza gelir, giden trenden atar. bu cesaret değildir delikanlılık, güçlülük hiç değildir. ne akıllılık ne adam olmaktır, olsa olsa cehalettir...
bu devlet yüzyıllardır ne acılar çekti ne kayıplar verdi hiç birisinde de yandım allah deyip şuursuzca ateşe sokmadı kendini. "kan kussak da kızılcık şerbeti içtik" diyenlerin toprakları burası, biraz daha mantık biraz daha serinkanlılık...zira oyuna gelmek çok kolay.
"saldırı vaktinde olmadığı müddetçe intihardır" der bir çinli ordu komutanı
bazıları hiç fark olmadığını söyler.
ama vardır.
muz cumhuriyetlerinde bürokrasi türkiye cumhuriyeti'nden hızlıdır.türkiye'de muz değil siyaset üretilir.muz cumhuriyetlerinde üç paralık adamlar meclise giremezler.
muz cumhuriyetinde rüşvet, adam kayırma almış başını gitmiştir. yine aynı cumhuriyette adamına göre yasa bile çıkartabilmektedir kabine. iktidara yakın olanlar, bu muz ülkesinde refah içinde yaşarken, kabine üyeleri ve akrabalarının servetine hesap makineleri dayanmaz. muz cumhuriyetinde, özgürlük yok derler ancak başı sıkışan, cumhurbaşkanı olduğu ülkeyi, alınmadığı ab nin insan hakları mahkemesine verir. muz cumhuriyetinde siyasetçiler dün kara dediklerine bugün "ak" diyebilirler. kimse yüzlerine tükürmez. ayrıca sürekli takiye yapan siyasiler laikliği ve demokrasiyi bir amaç değil araç olarak görür ve altını yavaş yavaş oyarlar.
ancak bu yazılanların hiç biri bizim ülkemizde olamaz. olamaz değil mi? olamaz desin biri!
pkk ile mücadele ederken bence bir taraftanda kendi ülkesini muz cumhuriyeti ile karşılaştırma cüretini gösterenlerlede mücadele edilmeli bu kımıl zararlıları kendi vatanlarını ciddiye almadıklarını göstermektedirler.Karşılaştırma yapmak yerini azıcık yerlerinden oynayıp yanlış buldukları konuları değiştirmek için mücadele etmeye üşenir bunlar ordan anca ses çıkarır.içi boş davul gibi yani