facebook bakılarak kolayca anlaşılacak bir durum için şöyle açıklanabilir : neler yaptıklarını ,neleri sevdıklerını ne duşundugunu her an bırbırlerıne bıldırme isteği olan , sosyalliklerini internetten geliştirebilen , facebooktaki arkadas sayısının artmasına önem veren ve ismini bildiği herkesle arkadaş olan he bir de arada ...kişisi kaybolmuş lütfen yardım edelim diyerek bu tür şeyleri paylaşarak memlekete büyük yardım ettiğini düşünen bi gençliktir.
olgulardan uzak, antin kuntin işlerle uğraşan gençliktir. hayata dar bir pencereden bakarlar. adama ben buna katılmıyorum dersin. he o zaman sen kesin şusun der. lan hayatta 2 alternatif mi var? adam alışmış tabi önüne 2 şey sunulmasına...
bazıları da şoven milliyetçiliğin peşinden sürüklenen, hayatta hiçbir şeyi sorgulamayan posta gazetesi gençliğidir. okumayıp, incelemeyip hayatı dizilerden öğrenerek düşünceleri haricindeki her türlü fikri kötülerler.
evet genelledim mutluyum. ama koyunlar birbirinden çok farklı olmazlar.
evren paşa, eğitim sistemi, popüler kültür ve medyaya da burdan teşekkürlerimi sunuyorum. bilimsellikten uzak düşüncelerini bu kadar körü körüne savunan bir gençlik yarattıkları için...siz olmasanız ne yapardık? bi de beğenmezler darbecileri.
ben mazoşistim, kötüleyin entry'mi. ama gerçekler acıdır, acıtır.
gittikçe mistik, gayri bilimsel şeylerle uğraşan günü veya kendimi kurtarayım düşüncesinde vatan denilen şeyin üzerine bedel ödenmesi gereken değil, en kısa zamanda köşeyi bulmak mekanı olduğunu düşünür gençlik olma durumudur.
1965 yılında yapılan bir araştırmaya göre türkiye gençliğinin %70 e yakını bilimsel araştırma ve sadece kendi değil üleknin de kurtulması birey için vatan değil vatan için birey fikrinde çıkmaktadır. bu araştırmanın 1975 yılındaki halinde bu opran %90 lara erişmiş gençler içlerinde bulundukları mesleki alanda gelişimlerini her yönden toplumsal gelişme yöntemi olatak göstermişlerdir.
1998 yapılan aynı tür bir araştırmaya göre ise gençliğin %80 nine yakını kendimi kurtarayım bana yeter, demiştir yine %75 e yakını cinlere perilere inanarak mistik bir takım olayların hayatlarında çok etkili olduklarını söylemektedirler.
bu durumda türkiye gençliğinin durumu gittikçe vatan bilincinden uzak bir duruma gelmektedir. inanç itikat konularında mangalda kül bırakmayan gençlerimiz bilim söz konusu olduğunda inançlarının emrettiği ilim çinde bile olsa bulunuz söylemini çinde bulup kendilerine göre anlatmak gayretindedir. bugün bilimin açıklamaya çalıştığı söruları tek başlarına cevaplandırırarak akıllarınca inançlarına hizmet etmektedirler, oysaki bilimin reddettiği şeylerin gerçeklenebilirliğini savunmak ancak yalan söylemektir. dialektik değişimle gelişen bilimin gösterdiği mutlak doğrularla değişebilir doğruları iyi ayırt edebilmek için önce gençliğin tabularını yıkması sonra kabul eden değil araştıran eleştiren olması lazım gerekmektedir.
not: araştırma verilen tarihlerdeki üniversite öğrencileri ile yapılmıştır.
not 2: "yüzde verince daha inandırıcı oluyorsun" diyecek arkadaşlar için türk gençliğinin tarih bilinci isimli başlıktaki videoyu izlemeleri tavsiye edilir.