kürtlerin; alman, arap, hint gibi ayrı bir ırk olduğunu, onların da hür yaşayacakları toprakları olması kadar doğal bir şey olamayacağını savunmak bölücülüktür.
kabul kelimesinin içeriği çok önemli neyi kabul ediyoruz onu bir öğrenelim.
not: ırk değil de ne? abhaz gibi, çerkez gibi, ahıska gibi, azeri gibi çeçen gibi türktür ulan türk.
dünyada allahtan sonra en sevdiğim türklüktür, kürdü içine koymuşum siz bana faşist diyorsunuz. komik.
"kürtleri kabul etmek" gibi bilimsellikle alakası olmayan bir önermeyi mantıklı sanmaktan daha mantıksız durumdur. nedir kürtler; balo davetlisi mi, evlenme teklifi mi, yoksa var mısın yok musun yarışmasında hamdi bey'in kutuya karşılık yaptığı teklif mi?
kusura bakma hamdi bey;
ben teklifi kabul etmeyip, kutuma gitmek istiyorum.
tanım: bir devlet kimlik verdiği herkesi vatandaşlığına kabul etmiş demektir. abdullah öcalan'ın bile bir kimliği olduğunu hatırlatır acun ılıcalı'ya selamlar sunarız.
kürtler de allah ın kuludur. onların hepsini vatan haini olarak görmek etik olarak suçtur. tabi ki aralarında bize çok zara verenleri, bizi düşman görenleri olmuştur fakat bunu tüm hepsine maletmek yanlıştır. türk-kürt halkları kardeştir. gerçek müslümanlar huriler ile cennet meyveleri yerken, ortalığı karıştıranlar zebanilerin arasına zembille düşer inşallah.
birileri müslümanlıktan dem vurmuş. elhamdülillah müslümanız. şimdi deniyor ki, kürtlere islam ümmeti sahip çıkmıyor. ulan benim dağda şehit edilen 20 yaşındaki fidanım'ın inandığı allah aynı allah değil mi? iran, ırak,suriye, türkiye... bu ülkelerin tamamında kürtlerin oluşturduğu terorist gruplar mevcut. iran bu güne kadar 1000 den fazla askerini şehit vermiştir pjak(pkk'nın iran versiyonu) terorüne. suriyede ve ırak'ta da durum farklı değildir. dün ırak'ı işgal eden amerikan askerlerini kuzeyde güllerle karşılayan yine kürtler değil miydi(abd'ye size baba diyebilir miyim dediler bu seferde)? yarın bu ülke işgal edilse durum ne olur sorusunun cevabını tahmin etmek bile güç.
lafı uzatmayalım. herkes ayaklarının üstüne durmayı bilecek. bunun din kardeşliğiyle izah edilecek bir tarafı yok. varlığını başkalarına muhtaç olursan böyle merhamet dilenciliği yaparsın.
kürtler anayasa yer almıyor. kürt diye bir kimlik kabul edilmiyor, türkiye bir ulus- devlet. herkes 'türk' olarak geçiyor. 'türkiye cumhuriyeti vatandaşı' olarak geçmiyor. kürtler tanınmıyor bu demek. ha bu yazdıklarım sizin için 'uçuk' şeyler olabilir. nitekim çoğunuz bizim hayallerimize bile yetişmekte zorlanıyor. yalnız şunu anlarsınız sanırım;
- kürtçe bildiri dağıtan öğrencilerin coplanması
- kürtçe belediye afişi basan belediye başkanı hakkında soruşturma açılması
- kürtçe yayının ancak devlet eliyle kısıtlı şekilde yapılabilmesi
- her kürde potansiyel pkk lı muamelesi yapılması, ve bunun 'mahalle baskısı' şeklindeki tezahürü
- kürt diye bir şeyin tarih kitaplarında türk ile birlikte 'kardeş halklar' olarak yer almaması, kurtuluş savaşında ve çanakkalede ve daha onlarca savaşta türklerle birlikte çarpışan kürtlerin tek bir esamesinin tarih kitaplarında okunmaması..
- kürtlerin görmezden gelinmesi
- nevruz' da kürt gencinin kolunun kırılması
- dtp linin elini sıkmayan emniyet müdürü
- % 10 barajı
- dtp ye linç girişimi
- mahmut yıldırım' ın güneydoğuda terör estirmesi (jitem)
- tsk' nın sahte pkk saldırıları yapması (kanıtlıdır)
- köyleri yakılıp yıkılan kürt alevilerin şu an yozgat, bozüyük, sivas gibi yerlerde yaşaması
- istanbul' daki yüzbinlerce kürdün neden istanbul' a göç ettiğini anlamaya çalışmak
ama insanda niyet olacak anlamaya yönelik. bir de vicdan olacak. bunlar yoksa adınız 'faşist kurtçuk' olur. kimse alınmasın.
kürtleri yok saymak esas bölücülüktür, kürtler malesef çözüm bulamamış kanayan yaramızdır. bu yarayı görüp kapanmasını sağlamaya çalışan insanların bölücü olarak nitelendirenler ülke menfaatleri aksine çalışan insanlardır. her olayda iki halkı birbirine düşürmeye çalışırlar ve malesef çoğu kez başarılı olurlar.
şimdi kabul etmediğimiz iddia edilen kavramı başka açıdan değerlendirelim. arabanızı bir yere çekersiniz yanınıza deynekçi yanaşır, %99 "x"'tir. aksaray lalelide dolaşırsınız "abi karı lazım mı" diye bir ses duyarsanız iki cümle ettirin memleketini anlarsınız. zeytinburnunda esrar satan köşabaşı delikanlılarıyla muhabbet edin menşei hemen ortaya çıkar. kadıköyde yazıcığlu işhanının önünden geçin "abi sidi lazım mı" diyen korsancıların hepsi aynı memlekettendir. sabah gazetesi geçen yıl manşetten verdiği bir haberde diyarbakırdan otobüs dolusu kapkaç yapmak için eleman getirildiğini yazmıştı. nevruz kutlamalarında apo lehinde slogan atmak, özel günlerinde etrafı savaş alanına çevirmek, askere polise taş atmak-kurşun sıkmak, töre cinayetleri, kaçak akaryakıt, uyuşturucu taşıyan otobüs firmaları...vs (örnekler çoğaltılabilir). örneklerin tamamına yakını birilerinin tekelindedir. peki kimdir bu birileri? veya ben bu birilerini kabul etmek zorunda mıyım?
şimdi aşşağıdaki alıntılı cevap bir bölüye midir değil midir? biz kürdü bölücü sanınca haklı mıyız haksız mıyız bakalım...
öncelikle o belediye başkanı, abd de ülkemden bölünmüş kürdistan haritasının altında bayram yapmış bir veled-i zina dır, onun yapacağı, bildiri de, seçim afişi de bölücülüktür.
dtp nin istediği kürtçe yayını roj tv yapacaktır, roj tv pkk sözcüsüdür.
mahalle baskısı yoktur, bölücü kaşınması vardır. benim de çok sevdiğim kürt arkadaşlarım var.
kürt diye birşeyi okutmanın alemi yok, zira onlar türk olarak görülmekte, kendilerine kürt dedikleri için kendilerini ayırmaktadırlar. bu gün hangi kitapta "kurtuluş savaşında lazlar da vardır bık bık" yazar?
nevruz' da kolu kırılan kürt gencinin on dakka önce arkadaşlarıyla apo resmi açması...
emniyet müdürü bölücülerin elini sıkmaz bu normal
götten uydurma kanıtlarla tsk nin pkk saldırısı yaptığını söyleyerek dtp ve pkk aklanmaz, alın kanıt, dağlıca baskını.
köylerinde pkk lı köpek barındıran köylünün yurtsuz olması doğaldır, pkk bile diyor, "karadeniz de üreyemiyoruz çünkü halk yardım etmiyor.
siz bu cevaplara soru üretirseniz bir yerlerde, bölücüsünüzdür. dtp de bölücüdür, pkk da.
saçmadır.
almanya konusunda alman vatandaşı olan alman' dır denir. bu ulus- devleti göstermez, almanya' nın milliyetçiliğinin ulus devlet üzerinden değil, başka türlü yapıldığını belirtir. http://www.ankara.diplo.d...ng/ankara/tr/01/stag.html
dikkatlice okursak, 'alman' kabul edilen konsept almanya vatandaşlığı anlamına denk düşer. bizde ise türkiye cumhuriyeti vatandaşlığı konseptiyle olunan türk etnik çatı altında ulus devletin vatandaşını ifade eder.
--spoiler--
Vatandaşlık Hukukunda Reform
Federal Konsey 21 Mayıs 1999 tarihinde Vatandaşlık Hukukunda Reform Yasası'nı onayladı. Böylece Yasa önemli bölümleriyle 1 Ocak 2000 tarihinden itibaren yürürlüğe giriyor.
Reform'un özünü, vatandaşlığın geleneksel kan ilkesi yerine doğumla kazanılması ilkesi oluşturuyor. Bu durum, yabancı ana ve babanın Almanya'da doğan çocuklarının yeni yurtlarıyla özdeşleşmelerini kolaylaştırmaktadır. Bu çocuklara Almanlar arasında Alman olarak yetişme olanağı verilmektedir.
Yeni Yasa'da başka bir entegrasyon önerisi daha bulunmaktadır: bu da, uzun süreden beri Almanya'da yasayan yabancılar için vatandaşlığa alınma süresinin kısaltılmasıdır. Ancak entegrasyon tek yönlü bir yol olmadığına göre, söz konusu öneri beraberinde belirli bazı asgari talepler de getirmektedir. Devamlı olarak Almanya'da yaşamak isteyen bir kimsenin anayasamıza ve hukuk düzenimize saygı göstermesi gerekir. Alman dilini öğrenmek de aynı şekilde önemlidir. Entegrasyon ancak her iki taraf - yani hem Almanlar hem de Almanya'da yasayan yabancı lar - istediği takdirde başarılı olabilir.
Yeniden düzenlenen Alman vatandaşlık hukuku, muhakkak ki entegrasyonu bir "talimat" olarak getirmemekte, devamlı şekilde burada yaşayan yabancı hemşerilere, geldikleri kültür çevrelerine bağlı olmadan bütün insanların barış içinde birarada yaşamalarını teşvik hususundaki destek ve arzumuzu açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Otto Schily, Federal içişleri Bakanı
("Vatandaşlık Hukuku" broşürünün önsözü,
Yayımlayan: Federal Hükümetin Yabancı lar
Görevlisi, Federal içişleri Bakanlığı,
Federal Hükümetin Basın ve Yayın Dairesi,
Ağustos 1999)
--spoiler--
bak ne demiş, almanlar ve almanyada yaşayan yabancılar. tabi aradaki fark ilk bakışta anlaşılmaz, japonya' nın anayasasında herkes japon' dur yazdığını görüp japonya' yı da ulus devlet zannetme vehameti ortaya çıkabilir. *
15 milyon insanı hiçe sayamayız evet onlar varlardır ama içlerinden bazılarının özgürlük arama şekillerini kabullenmek ayrıdır onların varlığını kabul etmek ayrıdır( artık neyi kabul ediyorsak , bu vatandaşlar binlerce senedir buradalar) haklar verilmeli , insanlar gelişmeli ve bu katı milliyetçilik aşılmalıdır , her iki taraf için de.
birincisi kaldı ki kimse avrupa ne de güzel yapıyor aman aman demiyor. avrupa' da azınlık hakları türkiye' de olduğundan çok daha iyi garanti altına alınmıştır ifadesi dışında avrupa' daki sistemler aman canım diye övülmüyor.
ikincisi bakınız şu linkte yer alan gerçekler; http://www.bianet.org/bianet/yazdir/2864
bu linke ek okunması gereken; ulusalcıların gayrimüslim düşmanlığı şeklinde açtığım başlıktaki lozan antlaşması tanımı. kurucu antlaşma niteliğindeki lozan' a göre azınlıklarımız müslüman olmayan türkler anlamına geliyor.
üçüncüsü, ulus devlete bok atmışsınız bik bik diyenlere ulus devlet fransa' dan örnek verip, almanya' nın azınlıklara tanıdığı bir ton hakkı yazıya ekleyerek bizdeki ulus devleti hem fransa hem almanya açısından eleştirmiş bulundum. http://www.ntvmsnbc.com/modules/habervideo/video.asp adresinden 'yeni vakıflar yasası lozan' ın sonu mu'' adlı 'neden' tartışma programında baskın oran' ı dinleyebilirsiniz.
kaldı ki almanya' nın şart koştuğu zorunluklar, dışarıdan gelen 'yabancıların' ülke kültürüne entegre olmasını (uzun vadeli asimilasyon) sağlamak amacıyla başvurduğu yöntemlerken, türkiye dışarıdan gelen vatandaşlarının türkçe öğrenmesini şart koşmak yerine kendi içinde yüzlerce yıldır yaşıyor olan 'kürt' ay pardon 'kürt kökenli türk vatandaşlarının' türkçe öğrenmesini şart koşuyor. bu almanya' nın kısa vadeli asimilasyon- entegrasyonundan öte bir şey, direk gole odaklanan bir yapısı var. biz buna 'direk asimilasyon' diyoruz. türk okullarında okuyan çocukların teneffüslerde türkçe konuşunca cezalandırılması da alman yargısının 'münferit komedisi' nden ibarettir. git türk okulunda gece gündüz türkçe konuş almanya' da. duvarı yeni yıkılan almanya' da güçlenen merkez sağ politikaları ekseninde ulus devlet altyapısı oluşturma çabalarını eleştirmemiz bir yana, alamancıların çocuklarına türkçe isim koyması koyması başlıklı sosyolojik vatandaşlık şeysi, alman memleketimden insan manzaralarına da göz atılsa iyi olur.
çok iyi kapak oldu valla gece gece. lazım kapak, gazı asidi kaçmasın diye.
ek olarak ulus devlet eleştirisi için çağhan kızıl' ın; http://www.birikimdergisi...rikim/makale.aspx?mid=314 eleştirisine göz atılabilirken, asıl meselenin türkiye' de yaşayan kürtlerin ulus devlet mantalitesi altında asimilasyona tabii tutuldukları gerçeği göz ardı edilmemelidir. yani örnek istediğiniz fransa' daki ermenice, kürtçe uygulamaları verdik. almanya' daki devlet dairesindeki insanların azınlık dillerini öğrenmelerinin şart koşulduğunu söyledik. fransa, avrupa birliğinin kolektif önergesi olan azınlık haklarını reddedip işi yumuşak şekilde yani belediyecilikle çözmeye başlayınca türkiye ile fransa' yı da karşılaştırıp türkiye' nin geri kalmış milliyetçilik anlayışını ortaya serdik. eh şimdi anayamızın türk tanımı ile kürtlere tanınmamış olan haklarımız arasındaki korelasyon, ulus devletin şekillendirdiği diğer ek maddelerle oluşmuştur, bunu bilmezden gelip alman vatandaşlık tanımındaki 'alman' ibaresini sav olarak ortaya sunmak komik kaçıyor. bizim coğrafyamız 'ortadoğu' olduğu için, çok halklı bir yapıya getirilen ulus- devlet modeli, içeride zaten yaşamakta olan vatandaş üzerinde tabiyet sorunu yaratıyor. almanya' da ise sonradan 'göç' eden vatandaş üzerinde vatandaşlık konsepti çiziliyor. peki burada ulus devlete antitez oluşturmanın yolu, ulus devlete karşı olmaktan mı geçer, yoksa ''aman yahu kürtçe belediyecilik de yapıverin'' dersek mi ulus devlete karşı çıkmış oluruz?
- gene herkes türk yazsın anayasada, ama kürtler de anadilde eğitim görsünler yahu! böyle tez mi atılır ortaya allah aşkına. önce anayasanın belkemiği olan 'millet' tarifine 'iki halklı yapı' olarak eleştiri getirmek lazım ki ülkede 15 milyon civarında yaşayan kürtlerin 'türkiyeli kürt' konseptiyle savunulma iddiası menşebini bulsun. ee bugüne kadar olduğu gibi zaten gene yüce ordumuzun siyasete karışmaya meraklı subayları 'kürtlerin' tanınmalarına itiraz getirip, yüce yargımız (!) önerileri reddecektir, durum bunu gösteriyor. ''eh bari fransa gibi kıvırsaydık olayı''na gelmek de büyük başarı.
kürt kabul edilme konusunda türk vatandaşının kürtleri kabul etmediğini sanan iyi niyetli oldukları için 'saf' diyebileceğim arkadaşlara, alman devletinin 'türk' ü kabul etmeyip türk' e verdiği haklarının; türkiye' nin kürdü tanımayıp kürde vermediği haklarından çok daha büyük olduğunu hatırlatmak da boynumun borcu değil mi?
ulus devlete yaklaştığı iddia edilen 'federal' almanya cumhuriyeti' nin ulus devlet yakınlaşmasının ek maddelerce kurulduğunu, yahut tanım maddesine getirilen kan bağı yerine orada doğmak konseptinin katıldığını söylersek; almanya' nın bir ulus- devlet olmadığı gerçeğini bir kere daha anlamış oluruz. almanya' nın milliyetçilik anlayışı ulus devlet yapısı üzerinden kurulmamıştır. ulus devleti destekleyen maddeleri, anayasanın 'omurga' diye tabir edilen maddelerine ilave olan diğer maddeleridir. ayrıca kimse almanya' daki modeli de idealize etmemekte; sadece almanya gibi 'küresel' dünyanın 3. büyük ülkesinin milliyetçilik tanımıyla küreselleşmeye karşı ulus devletten medet ummaktan başka yola başvurmaya pek gerek görmeyen türkiye' nin milliyetçilik anlayışının eprikliği gösterilmektedir.
öncelikle robert nozick' in anarche- state and utopia kitabına göz atmak faydalı olabilir. john gray' in sınırlı devlet anlayışı neticesinde üzerine bir ülke inşa edilen halkın doğuştan gelen bir takım haklarının ulus devletçe törpülenmesi gerçeği ele alınacak gerçeklerden biridir.
ikincisi hukuk devleti tartışmalarında ingiltere' de seneler önce yaşanan 'ingiltere hukuk devleti midir? yoksa ingiltere hukuksal bir devlet midir?' tartışmaları sayesinde bu soruna hiç takılmamız gerekirdi aslında şu anda.
türkiye' nin bir hukuk devleti olduğu ortadadır, aynen hukuksal bir devlet olmadığı gerçeği gibi. ' şuyundan element' olarak gösterilen şey, almanya' ya göç eden, alamancıların karşılaştıkları yüzlerce zorluktan ziyade, türkiye' de doğmuş ve yaşamakta olan milyonlarca kürdün bu ülkedeki sorunlarıdır. aradaki farkı bilmem daha kaç kere tekrarlamam gerekiyor. kürtler buraya ortadoğu' dan ya da almanya' ya giden türkler gibi başka bir memleketten gelmiş değiller. bilinçli bir tercihle 'göç' etmiyorlar. seçme şansları olmadıkları için 'aidiyet ve tabiyet' durumu içinde türkiye cumhuriyeti' nde yaşamaya çabalıyorlar.
almanya' nın azınlık haklarından önce bakmamız gereken lozan' ın azınlıkları tanımadığı gerçeğidir. lozan' da daha önce de belirttiğim gibi azınlık olarak sadece dinsel azınlıklar alınmıştır. * http://www.aksam.com.tr/a...yazarlar/yazarlar246.html
kürtlerin aryan olmaları kimsenin pek umrunda olmasa da, niyet okuyucularının orta asya çözümlemelerinin kürtlerin haklarını savunmamızda bize ne gibi bir 'bölücü' pay biçtiğini anlamaya çalışıyorum ama olmuyor işte. kaldı ki on saattir yazıyorken ''almanya' daki türklere bir garez yok'' şeklinde hala daha almancı demişsin, nasıl zihniyet bu geyiklerinin dönmesini 'espiri' niyetine karşılamak gerekiyor. ama şunu soruyor mu acaba almancılar, pardon gurbetçiler mi (işte sen çeviriver kendince bölücü olmayan bir kelimeye) ;
- almanya' da haydi geçiyorum türk okulu olmasını, türkçe yayın yapılmasını ki türk okulları da vardır, türkçe yayın da gayet yasaksız bir şekilde yapılır; almanya' da kaç tane türk' e 'jandarma' anonsundan 'bacılarınızı yollayın' denilmiştir?
- almanya' da kaç türkün, 23 nisan gösterisi sırasında kolu polis tarafından kırılmıştır?
- almanya' da kaç türk; kürtlerin cumhuriyet döneminden beri maruz kaldığı asimilasyon ve şiddete maruz kalmıştır?
kimse edebiyat yapmasın, almanya' daki türkler buradaki kürtlerin çektiklerinin onda birini çekmemişlerdir. çekmiş olsalardı şiirleri olurdu, edebiyatları olurdu. yüreklerinden damlayan nağmeleri olurdu, eserleriyle hüznünden ağıtları olurlardı. almanya ya türklerin yaptığı göç benim için bir 'astral seyahat' ten fazla anlama gelmiyor. türkiye' de ya iş bulamadığından ya daha iyi maaş istediğinden almanya' ya gidip evli barklı hayatını kuran adamla; burada devletin polisinden, askerinden jop yiyen kürt benim gözümde bir değil. orada diyarbakır cezaevi gibi yerler kurulup göçmenlere bok yedirilmedi, oraların dağına taşına ne mutlu almanım yazdırılıp her gün tuvaletten bozma hücrelerde alman marşı okutturulmadı onlara.
almanya' ya göçen türkler şunun şurasında 60' lardan itibaren gittiler ülkeden ciddi olarak. esas nüfus orada doğurulan türk çocukları sayesinde değil, oraya göç edenler sayesinde oluşmuştur. kemal sunal izleyen alamancı türk çocuklarının yaşanmamış memleketinin yaşanılmaya çalışılan hasretleri 10- 15 yıl öncesine oluşur.
yalnız şu 'asıl bölücülüğü' kimin yaptığı noktasında fikrimi netleştirdiğiniz için teşekkür ederim. bu kadar açıksözlülük beklemezdim doğrusu.
gaflettir. dalalettir. ve hatta hiyanettir. bu milletin asli unsurlarından biri kürt ırkıdır. biz kurtuluş savaşını beraber verdik. doğudan milletvekili seçilenlere kürdistan mebusu denilirdi. hâla tarihi kayıtlarda bu ifadeler vardır. kurtuluş savaşından önce ise zaten ulus devlet diye bir şey olmadığı için kürtleri kabul etmemek gibi bir saçmalık mevcut değildi. şeyh sait ayaklanmasının asıl sebebi devletin yönetim şeklinin değiştirilmesinin oluşturduğu kaygıydı. zaten isyan edenler idam edilirken son konuşmalarında hep buna urgu yapmışlardır.
asli unsur olan kürtleri azınlık gibi değerlendirip bir de bazı temel haklarını kısıtladığın vakit tabii olarak rahatsızlıklar başlar. bu yok sayma halkı küstürür. bu da milletle devlet arasında uçurum oluşturur. ulus devletlerin asli unsur olarak gördükleri ırk diğerlerini bastırmaya kalkarsa sorunlar çıkar. (bkz: kürtleri yok saymak)
-efendim merhabalar, bikaç soru soracaktık size, vaktiniz var mı acaba?
+gayet tabi, buyrun.
-kürt sorunu hakkında bir araştırma yapıyoruz da, sizce bu ülkede kürt var mı yok mu?
+elbette var, bu ülkede birçok farklı kökenden birçok insan var.
-peki bu ülkede kürtler'e uygulanan şiddeti, kürtler'e karşı yapılan milliyetçi propagandayı tasvip ediyor musunuz?
+hayır tabi ki, milliyetçi düşünce her türlüsüyle yanlıştır. kaldı ki sadece türkler'in uyguladığı değil, kürtler'in de türkler'e karşı bir milliyeçilik akımıyla karşı karşıyayız. bunlar ne olursa olsun tümden yanlıştır, her iki taraf için bu sözüm.
-peki beyefendi, polisin ve askerin kürtler'e karşı tutumu malum, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
+polis ve asker şu an kendi ideolojilerine karşı olan herkese bir cephe almış durumda. kaldı ki, polisin iktidarların maşası olduğunu hepimiz biliyoruz. bırakalım geçmişten örneklendirmeyi, nevruz'da doğu ve güneydoğu'daki yurttaşlarımıza uygulanan şiddetin hiçbirzaman kabuledilecek bir yanı yoktur. ancak bu uygulama sadece kürtler'e uygulanmıyor biliyorsunuz, 1 mayıs olaylarında gene aynı polis iktidarların oyuncağı haline gelip işçilere ve öğrencilere orantısız şiddet uygulamış, taksim'i adeta bir savaş alanına çevirmiştir.
-1980'lerde kürtler'e uygulanan şiddet hakkında ne düşünüyorsunuz?
+1980'lerdeki faşist cunta bu ülkede kürt-türk, alevi-sunni dinlememiştir beyefendi, 18 yaşında asılan erdener kürt müydü? kürt olduğu için mi asıldı sorarım size? işkencelerden kimler kimler geçmedi, ne zor şartlarda yaşadık, yaşamaya mecbur bırakıldık. ondan sonra birçoğumuz davadan vazgeçti, kimileri gözlatında ''kayboldu'', birçoğu da birdaha hayata tutunamadı, özgüvenini kaybederek yaşadı. hepimiz birtaraflara savrulduk.
-istiklal marşı hakkında düşünceleriniz nedir?
+istiklal marşı dönemin ümmetçi halkını harekete geçirebilmek için yazılmış bir şiirdi, ki şiiri yazan da dinle sıkı bahları olan mehmet akif'dir, tıpkı aynı dönem yazılan nazım şiirleri gibi, nazım da çok farklı bir düşüncedeydi halihazırda. amaç da halkı uyandırmak, ülkeyi işgalden kurtarmaktı. ancak şu an hala şiddetli uygulanması elbette ki yanlıştır, bu marş ırk kavramına gönderme yapmaktadır. halihazırda adam gibi bir marş yazılmalıdır benim görüşüm, türkiye'deki her unsuru kapsayıcı bir marş.
-peki kürtler'i kabul ediyorsunuz siz halihazırda, bunu bölücülük olarak mı görüyorsunuz?
+hayır tabiki, bu ülkenin insanıyız hepimiz, birileri onları yoksaymaya çalışıyor diye neden ben de onları yok sayacağım, devlet milletin görüşlerini yansıtmadan hareket ediyor diye bu benim de öyle hareket edeceğim anlamına gelmez.
-peki beyefendi....
+bi saniye, ben bir soru sormak istiyorum müsadenizle?
-nasıl? ee, tabi buyrun.
+ben kürtler'i kabul ediyorum ve bunun bölücülük olmadığını da açık yüreklilikle dile getiriyorum. peki siz türkler'i kabul ediyor, içinize sindirebiliyor musunuz?
-ee, şey, elbette, yani tabi.
+belli oluyor beyfendi, inanın bana çok belli oluyor bu. kürtler'i değil ama sizin gibi kürtçüler'i kabul etmiyorum ben beyfendi, tıpkı türkçüler'i redettiğim gibi. şimdi müsadenizle, propagandanızı başka yerde yapınız lütfen.
gammaz staff ve moderasyon için not: üstteki tartışmaların uzağında, formata uygun ve legaldir.
incelenmesi gereken toplumsal bir vakıa. türkiye sorunları hakkında her zaman yazıp çizen ben
- siz türkleri kabul ediyor musunuz? soru karşısında dumur olmak dışında bir şey yapamıyorum. insan hergün içinde olduğu, kendisi de türk olmasına rağmen neden ve nasıl görmezden gelsin- gelebilir ki türkleri. kaldı ki türkler üzerine, türkiye üzerine devamlı duygu ve düşüncelerini paylaşanlara bu soruyu yöneltmek. en pis demagoji de bu olsa gerek. kürtlerin yani azınlıkların haklarını savunanlara 'asıl faşist sizsiniz' yaftası vurmak. en belaltı çalışan da bu. zira kürt haklarını savunurken türkleri görmezden gelmek abesle iştigalden başka bir şey değildir. ve aklı başında, eli vicdanında kimse de bunu yapmaz, yapamaz. ama hoş değil bu söylem. türkler azınlık değil bu ülkede, faşizm altında ezilmiyorlar, yiğidin hakkını yiğide verin. diğer yiğidin hakkı şimdilik saklı kalsın, onun sorunu zaten hayat memat meselemiz.
orta asya' dan gelen türklerin sayısının o zaman anadolu' da bulunan nüfusa oranının 1/10 olduğu gerçeğini bile bilmeyen gözü dönmüşlerin nu mantık okuyuculuğu karşısında;
- yürü be kim tutar seni, tezahüratı yapmasından başka bir şey beklenemez. orası bir gerçek, dursun orda. http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=253625 aksi yayınlanmadı. aksi yayınlanmayan herşey doğru anlamına gelmez elbette bu. yalnız türkiye' nin en önemli gazetelerinden birinde ortaya atılan ve medyanın ilgisine kısa süreli de olsa mazhar olan bu haberde aksinin gelmemesi, açıklanmaması sana bir kanıttır, görmek istersek tabii. http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=91888
kenan evren' e kızıp da kenan evren' in getirdiği anayasa' ya muhalif olmamanın tadı da apayrı birşey olsa gerek he mi?
zira 1961 anayasasına göre kürtler açısından bir olumsuzluk yokken 82 anayasasında omurga maddeye eklenen onlarca ek madde yüzünden kürtler açısından bir sürü problem oluşturmuştur. bu da kenan evren' li günlerin bitmediğine delalet eder hala. kıyaslama yapabilmek açısından açık açık, tane tane söylüyorum. http://www.ozgurgundem.org/haber.asp?haberid=49576
türk silahlı kuvvetlerinin saygın komutanlarından osman pamukoğlu' nun arkadaşı saygın isim erdal sarızeybek' in askerin sahte pkk saldirilari açıklamalarına da bir diyeceğimiz vardır heralde?
yahut mehmet ağar, tansu çiller zamanında susurluk inşa edilirken, her sene türkiye' ye uyuşturucudan giren 25 milyar dolar paranın devlet tarafından kimin aracılığıyla yapıldığını, aşiretlerin nasıl pasif yoğunluklu savaşa korucular yetiştirdiklerini de bir zahmet izahat edersin artık, bak bunlar ne de olsa kenan evren' le de alakalı değil. şundan 10- 12 sene ortaya çıkarılmış gerçekler. almanya' da uyuşturucu trafiği türklerle sağlanıyor da benim mi haberim yok?
provokatorun donusu bak burda da uzun uzun üşenmeyip derledim linkleri falan, *
aa sahi ya, türkiye' nin doğusu ve güneydoğusu kısa zaman önce sıkı yönetim altında değil miydi? aman fişlenmeyelim şimdi...
(bkz: kenan evren duymasın)