dolaylı yoldan olmasa da oldukça etkili olduğunu söyleyebiliriz. her ne kadar yıllarca gerçeği kabul etmeyip hamasi siyasetlerle kendilerini aklama çabalarına girselerde, iktidar olma şerefine nail olamamalarının verdiği eziklikle ülke adına ekonomik kurtuluş reçetelerinin hiçbirine yeşil ışık yakmayı bırakın, çözüm olarak ortaya alternatif bir ekonomik program bile sunamamaları beceriksizliklerinin en büyük kanıtıdır. onun yerine din tüccarlığı kozunu oynayıp devletin mevcut dinamik yapısından nemalanmak, ceplerini doldurmak her zaman tatlı gelmiştir. nitekim halk nezlinde büyük nefret ve asla kazanamayacakları saygınlığı elit burjuva komprodor uşaklarına her zaman tercih etmişlerdir.
türkiye'de sol olduğunu sanan kişinin elitisit devlet beslemesi sözde kapitalistlerin * ve tek parti diktası heveslisi siyasilerin marifetlerini sol siyaset kavramına yüklemesi hadisesidir.
Kemal Derviş'in süperman edasıyla Amerika'dan getirtilip Anavatan , Milliyetçi Hakaret * , Demokratik sol parti koalisyonu döneminde ortaya çıkan küresel kapitalizmin rutin krizlerinin ulusal ekonomi üzerinde ürettiği 21 Şubat 2001 kriz sürecine dayanılarak elde edilen etkilerdir . Liberal sol kavramının partileri revize ettiği türkiye'de kapitalizmin siyasi ve iktisadi tekelleri olan dünya bankası ve imf kurumlarının reçeteleri ile ikame edilmeye çalışılan emperyalizmin gölgesi altındaki ulusal ekonomi politikaları koalisyon dönemlerinde ve tek başına iktidar olmuş partilerin dönemlerinde de aynı sorunları yaşamıştır. Ülkemizdeki liberal sol partilerin görüp görebileceği de en fazla koalisyonlarla zaman zaman iktidarda pay sahibi olan chp'nin ve dsp'nin en az sağ muhafazakar partiler kadar izlediği imf ve dünya bankasına bağlı küresel kapitalizmin ulusal taşeronluğudur. Yani sorun sağ ya da sol partilerin ekonomik kriz üzerindeki etkileri değil emperyalizmin kaynak transfer edip karşılığında sermaye ihraç ettiği bir ülkenin iktidar partilerinin kapitalist tekellere uygun iktisadi politikaları gönüllü ya da zorunlu olarak benimsemeleridir . Menderes iktidarı ile başlayan Marshall Yardımları ve karşılığında kore'ye yollanan tanesi 136 dolarlık ucuz asker gücünden elde edilen nato üyeliğinden girip , çoban sülo'nun ve turgut özal'ın darbeler ile neo-liberal politikaları vatan -millet - sakarya motifleriyle süsleyip halka ulusal ekonomi paketleri diye yutturulan kapitalizmin ulusal taşeronu akp'den çıkmak gerekir .Küresel Kapitalizmin krizlerini birkaç kez koalisyonla iktidara gelmiş olan kapitalizme entegre olmuş liberal sol partilere belirli dönemlerin eleştirisi ile yükleyebilirsiniz de ortaya çıkan kriz analizi olsa olsa yıllardır bilinçli bir şekilde sürdürülen neo-liberal kapitalist ekonomi-politik sürece siyasi bir günah keçisi adfetmekden öteye geçmez.
