zordur. çok zordur. insanlar sizin değerinizi bilmezler. adınızın başında ki ünvan kadar saygı duyarlar. genelde maddi sıkıntılarda diz boyudur. ancak yeni nesiller yetiştirmek ve önce ülkesine sonrada dünyaya bir şeyler vermek için çaba bitmez, didinme bitmez. isimler yıllar sonra tebessümle hatırlansın, ortaya koydukları bir şey gereken değeri görsün onlara yeter.
bilim adamı olabilmek için adam olmak gereklidir. ondan sonra: "ben sana bilim adamı olamazsın demedim adam olamazsın dedim" derler adama. olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu. türkiye de bilim adamı demek, profesör olarak algılanmakta, saygı gösterilmektedir. lan taşşakların yere değiyor, o kadar bilim ilim biliyor, ama bilim adamı olamıyor. çünkü çocukken o da tüm piskopatlıkları yapmış küçük yaşta bilim adamı olacam ideolojisini kafasına koymamıştır. lan bsg çay koy derler adama. sonuçta türkiyedeki bütün bilim adamları çay ocağından çıkar. mahmut efendi 4. kattaki notere üç çay bir oralet, çaylardan biri açık olacak.
zor degildir , olur mu olur işte bir örnek olarak kendini aşmış biri özlem kumrular 8 ayrı dilde konuşulabilir düzeyde dil bilmekte tarih ve edebiyat üzerine birçok ülkede araştırmalarda bulunmuş türkiye ile bağları sağlam akademisyen yazar .
türkiye'de serkan anılır uzaya asansör yapacağım ben baba deseydi hep beraberce kıçlarımızı açar gülerdik değil mi. ama çekik gözlü japonlar, amerikalılar gülmediler. bilgilerinize.
bürokratik engelleri asla aşamayacağınızı bile bile, üç kuruş paraya, bilim adına ilerleme sağlamaya çalışmaktır. ilerlemeye çalışan zihninizin karşısına, sizi geriye gitmeye zorlayan bir sistemin çıkmasıdır. ve birileri sürekli karanlığa çekerken bu ülkeyi, inadına aydınlığa, ileriye yürümektir.