valla kişisel olarak yabancılarla konuştuğumda (mesela facebook'ta falan) kullanmadığım kelimedir. artık bunu aşşağılamak için mi başka sebepten mi kullanıyorlar bilmiyorum! ama ben orjinal ismimizi kullanmayı tercih ederim! yabancılara "türkiye" dediğimde de ilgiçtir ki kimse bana türkiye nedir demedi!
ayrıca şunu da söyleyiyim ki konuşmayı kesenler oldu ama en fazla yüzde 10'u (ki bunlar da genelde amerikalıydı!) falan!
ismimizi orjinal haliyle andırmak kendi elimizde. sen turkey dersen onlar hayli hayli der!
kullandığınız yerlerde ve yabancı arkadaşlarınızla iletişiminiz esnasında inatla "turkiye" şeklinde yazarsınız, bir süre sonra onlar da alışıyor ve kanıksıyor. tavsiyemdir.
neden bu kadar sorun edildiğini anlamadığım isim. hatta bana kalsa üstüne gidip milli bir sembol olarak benimseyebiliriz. uluslararası olarak ülkemizi hatırlatacak bir sembol olarak, şu an kullandığımız lale figüründen çok daha başarılı olacağı da kesindir. ne kadar zorlasak da, yok orijini osmanlı'dır, anadolu'dur desek de, lale hollanda'nın milli simgesidir. aslının ne olduğu değil, insanların kafasında ne canlandırdığı önemlidir. hindi, ingilizce bilen ülkelerde ve daha fazlasında ülkemizi çağırıştırır. ayrıca hakaret kabul edilecek bir özdeşleşme de değildir. kanımca hindi oldukça da sevimli bir hayvandır. başarılı bir grafik tasarımcıya tasarlatılabilecek, akılda kalıcı, estetik ve sevimli bir hindi figürünü maskot olarak belirleyip, ülkemizin tanıtımı açısından oldukça etkili bir iş çıkarabiliriz. buradan ertuğrul günay ve turizm bakanlığı yetkililerine sesleniyorum. bu önerimi bir değerlendirin.
ingilizler'in hakaret olarak kullanması meselesi ise hiç de büyütülecek bir şey değil. hatta bence hakaret olarak da kullanmıyorlar ki. spor ve bulvar gazetelerinin attıkları başlıklara göre değerlendireceksek, eğer farkında olsalardı, çek cumhuriyeti vatandaşları, gazetelerimizin spor sayfalarının yapmaktan usanmadığı çek-senet çağırışımlarından memnun olurlar mıydı sizce? star'ın dingiltere manşeti hala akıllarda değil midir? ben sorun olarak algılamıyorum ve ingilizce konuşurken de yazarken de turkey ismini kullanıyorum.
ekleme: mısır'a ismini biz vermemişiz. mısır'ın resmi dili olan arapça'da, ülkenin adı mısr'dır.
türk tüccarlar avrupalılara ellerinde olmayan bazı kuş türlerini satıyor zamanında. türkiyeden veya türkiye üzerinden avrupaya, ingiltereye götürülen bu kuşları adamlar türk kuşu anlamında turkey bird' olarak anıyor.
amerika kıtası keşfedildiği zaman ise bu aklıevvel kaşifler bildiğimiz hindi'yi bulup avrupaya getiriyor. bunu yaparkende daha önce türklerin kendilerine sattıkları bazı kuşlara benzemesinden sebep adına turkey bird veya turkey birds' demeye devam ediyor.
sonra gel zaman git zaman bu turkey bird'in bird'i kalkıyor ortada sadece turkey' kalıyor. böylece hepimizin bildiği turkey- hindi ihalesi bir güzel bize patlamış oluyor.
eğer bu böyle değilse bu entry'i komşumuzun çocuğu girmiş demektir. komşumuzun çocuğunun adı berkcan. berkcan henüz sekiz yaşında. oda hindileri seviyor.
ingilizcede Turkey hindi anlamına gelmektedir ve bu konuda bizimle dalga geçen ingilizler'e, 50 yıllık kraliçeleri Elizabeth' in Türkçede ne demek olduğunu öğretme zamanı gelmiştir*.
--spoiler--
"Turkey kelimesi hindi anlamına geliyo diye bizle dalga gecen ingilizlere 50 yıllık kralicesi elizabeth in ne anlama geldigini soleyelim!"
--spoiler--
ingilizler daha selçuklular zamanında anadolu'dan türkiye diye söz ediyorlardı. osmanlı zamanında da bu böyle devam etti. 16. asırda akdeniz ticaretine osmanlılar hakim olduğundan, ilk defa hindi gören ingilizler, "bu hayvanı olsa olsa türkler kendi ülkelerinden getiriyorlardır" diye düşündüler. ve hindiye "türkiye kuşu" anlamına gelen "turkey bird" adını verdiler. fakat biz nasıl serçeye "serçe kuşu", hamsiye "hamsi balığı" demiyorsak; ingilizler de hindiye "turkey bird" demekten vazgeçip, kısaca "turkey" demeye başladılar.