değişen futbol anlayışı nedeniyle daha da değişik bir sezon izleyeceğimiz aşikar. kısaca ve basitçe "her takım birbirini yenebilir" şeklinde özetlenen bir felsefe yine geçerli olacaktır bence. her sezon öncesi özellikle üç istanbul takımının yaptığı transferler sayesinde değerlendirme ihtiyacı duyar her futbolsever. alınan oyuncuların hepsi aynı mevkiye alınmadığı için haliyle karşılaştırmada zorluklar çıkar. bu sene de istanbul cephesinde değişen bir şey yok. aziz yıldırım'ın "üç yıl şampiyonuz hacı" şeklindeki tansu çillervari vaatleri ve "kıroyum ama para bende", "parayı veriyorum düdüklerim nerde" şeklindeki davranışları yüzünden ve türkiye'yi hakkaten iyi bilen (ki bu iyi bilme ski de saçma bir şey daum gittiğinden beri köprülerin altından çok sular aktı ama olsun daum deli bilir o) bir hoca olan daum'u getirmesi fener'i sanki öne çıkardı yine. en azından yorumlarda. beşiktaş ise bomba nihat transferi ve mükemmel bir insan olan mustafa denizli'yi takımın başında tutması ile ciddi bir takım oldu sanki. galatasaray ise reykard ile mükemmel iş yaptı. ama kredisine bağlı her şey. tahammül edilmesine bağlı. kimseye güvenmeyen yapıdaki taraftarlarımız hiddink'i bile kısa zamanda yolladı zamanında. reykard'ın kaderi de aynı olabilir. işte bu saydığım olumlu sebepler yüzünden her sezon öncesi olduğu gibi "bu sezon süper olacak hacı" diyoruz her sohbette. bu her sezon öncesi aynı. geçen sene de fener avrupa şampiyonu hocayı getirmiş, la liga gol kralını getirmiş ama yine babayla başbaşa kalmıştı. o yüzden her şey olabilir.
trabzon ise tanınmayan hocayı getirerek kendi sonunu hazırladı bence. taraftar yir bitirir bence onu. halilodzic gibi veya ismi güzel lazoroni gibi olabilir sonu.
sezonun atağını her zamanki gibi sivas yapıyor bence. fm mantığı ile hareket ediyor. bilinmeyen yabancı, iyi futbolcuları al. süper ligin kaliteli gençlerini al, gurbetçi iyi gençler al, takımdaki yaşlıları sat. ve en önemlisi üç büyüklerde oynamış, kötü oynamış ve siktiredilmiş, haliyle üç büyüklere hırslanmış anadolu topçularını (yasin çakmak, murat erdoğan) al ve takıma monte et. ee fm bu. ama bence sivas başlarda biraz bocalar ve şampiyonlar ligi veya uefa'da bir şey yapamaz. uyum sorununu aşarlarsa her şey çok güzel olur sivasspor için.
bursaspor'da transfer'de tık yok. geçen seneki çıkışı sürdürebilir mi ertuğrul sağlam bilinmez ama takımın uyumu oldukça iyiydi ve öyle devam etmesi halinde efendi kişilik ertuğrul sağlam yine başarı çizgisi yakalayabilir.
anadolu'da gençlerbirliği ve ankaraspor enterasan hocalar getirdiler ve bence kısa zamanda samet aybaba- hikmet karaman ikilisine dönerler.
yapılan transferlere ve konuşulan isimlere bakacak olursak çok zevkli bir sezon olacağı aşikar. sadece büyükler değil diğer takımlarında büyük oynamaları* bir diğer güzel gelişme. ayrıca sivas'ın çok hafife alındığı lig. ilk üçe rahat girer sivas. yaptıkları transferler çok iyi transferler. bu sezonki lig eve digitürk bağlatmak için iyi bir bahane ayrıca.
üç büyüklerin hoca seçimleri ve yaptıkları transfer ile uzun zamandır beklediğimiz, güzel bir sezon olabilir. ancak gene de sabır lazımdır. zira bu sezon olmasa bile seneye on numara futbol izleme şansımız vardır. lütfen içine etmeyelimdir.
kanımca fenerbahçe'nin şampiyon olacağı, 2.lik için galatasaray ve beşiktaş'ın çekişeceğini, bursaspor'un ilk beşe gireceği, denizlispor, gençlerbirliği, diyarbakırspor, kasımpaşa ve manisaspor'un düşmeme mücadelesi vereceği sezon olacaktır.
1 ve 2 için galatasarayla fenerbahçenin çekişeceği , beşiktaş'ın 5,6 veya 7 arasında olacağı 3 ve 4 içinde süpriz bir takımın olacağı , sivasspor'un 10 ile 15 arasında yer alacağı bir sezon olacaktır.
ilk hafta ve hazırlıklar itibari ile son şampiyona bakacak olursak; ana rotasyonundan sadece eduard cisseve gökhan zan'ı kaybetti. ayrıca pek oynayamayan serdar kurtuluş artık yok. buna karşılık kadro derinliğini ve kaliteyi arttırıcı transferler yapıldı. ismail köybaşı, matteo ferrari, nihat kahveci, michael finkönemli transferlerdi. özet olarak takım geçen yılki kadrosunun ana parçalarından az sayıda kaybetti, yerlerini doldurdu ve eklemeler de yaptı. başarılı bir transfer dönemi geçirdiğinden bahsedilerbir beşiktaş'ın, maliyetler dışında, gerçi bu yıl herkes çok uçtu yine. fakat halen matias delgado'nun sözleşmesinin dondurulması ve rogerio da silva bobo nun ne olacağı sorunları devam ediyor.
genel olarak hazırlık maçları, süper kupa ve ligin ilk maçında pek pozisyon vermedi takım, fakat hücumda da tıkanıklık mevcut. eğer savunma performansını biraz arttırır ve hücumdaki problemler aşılırsa beşiktaş yine ciddi şampiyonluk adayıdır.
takımdaki en ana sorun yabancı kontenjanı ve bu nedenle hücumda çok kaliteli oyunculara sahip olunmasına rağmen bunların bir arada oynatılamaması ve oynamayanların küsme ihtimali. (bkz: rogerio da silva bobo) nihat kahveci'nin form durumunu yükseltmesi kontenjanın rahatlaması açısından önemli. ayrıca sürekli oyuncuların nabzına göre şerbet vermek zorunda kalması da mustafa denizliyi fazlasıyla yoracaktır ve sabit bir takım tertibi oluşamayacaktır. örneğin geçen sezon delgado'nun ve nobre'nin aynı dönemlerde sakatlanması ve zapotocny'nin de kontenjana feda edilmesiyle önde tello-holosko-bobo ortada ernst-cisse-yusuf tertibi sıkça oynamış, sistem oturmuş ve başarı gelmişti. sanki sırf bu yüzden, oyuncu alınamayacak olmasına rağmen delgado'nun sözleşmesinin dondurulmasını istemiyorum, en azından şu an yabancı sayısı 7 oluyor, bir kişilik fazlalık daha rahat idare edilir, zaten arada bir sakatlık, ceza vs. de olacak.
ayrıca batuhan karadeniz direk oynatılmasa da takımda yer almalı, ona sırt çevirecek kadar lüksü olmamalı mustafa denizli nin.