turkcell'in çekim hızını farklı mekanlarda farklı olaylarla anlatmaya çalışan reklamlardır.
dün akşam, sobayı yakamayıpta anasını arayan kız reklamını gördüğümde oha bu ben lan demeden geçemedim.
beyazatlinick: anne bu soba yanmıyo. odunları çok güzel dizdim. inceleri de koydum bir gazete bitti yaa. sobada problem olabilir mi?! sen nasıl tutturuyodun hiç hatırlamıyorum.
anne: salak ben soba yakarken yanımda durduğun mu vardı.
beyazatlinick: evet...
turkcell'e çok önemli bir şey sormak istiyorum. yerin 4 kat altında dahi çekiyor da neden benim evimde çekmiyor bu meret??
tosun mudur tosuncuk mudur nedir onunla çekilen reklamları tam bir rezalet. hem o ingilizce konuşan çocuk da ne ayak anlamadım. manasız, konusuz, turkcell gibi kurumsal bir firmaya yakışmayan basitlikte reklam.
öylesine sömürgen bir zihniyet ki şirkete hakim olan.. "en güzel videoyu çek yayınlayalım" şeklinde, reklam giderlerini sıfıra indirgeme çabasının alıp başını gittiği, amatör kısa filmler topluluğu...
artık aptal yerine koyulan insanların, ne sevimli bebeklerden, ne sarı antenlerden, ne eğlenceli müziklerden, nede ucundan gösterip diğer taraftan kol gibi geçiren kampanyalarından etkilenmediği, sadece gün boyu dile dolanacak kadar çok yayınlanan, beyin yıkamaya dönük reklamlardır. Alternatifsiz oldukları dönemdeki gibi sömürmeye devam edebileceklerini sanan bir yönetim anlayışı hakim sanırım. Bir an önce ciddi bir kampanya yapıp, her ay ne olduğu belli olmayan acı iğneleri sokmaktan vazgeçmezlerse, tüm müşterilerini vodafone'a kaptıracaklar...
Türkiyede yapılan en güzel reklamlar. Genelde prstij odaklı ürünü arka planda tutan reklamları var. Yıllardır bu durum değişmedi ve markalarını hiç unutturmuyorlar bu sayede.
