dünya danslarına yüzlerce çeşit dans ekleyen türk halkının altı üstü bass-tizz-bass-tizz şeklindeki disko müziğiyle dans edişidir efenim...
yaş mühim değil...
yer mühim değil...
biz ki yüzlerce dansı armağan etmişiz dünya danslarına.
biz ki ki efe oluruz çökertme türküsünde...
biz ki hızımızı alamaz şarampole yuvarlanırız, omzunu tuttuğumuz akrabanın gömleğini kırıştırırız halay aşkından...
biz ki kolbastıyla kendimizden geçeriz...
biz ki trakya ezgilerinde döktüreniz...
gel gör ki bu disko olayı bize uymadı hacı. uymadı. uyamadı...
diskoda göbek atan kaç millet var dünyada? hadi kızların göbek atmasını geçtim, yahu güzel cinsdaşım sen niye göbek atmaya çalışıyosun? yapma işte. etme...
tempoyla zıplayarak önce bir kolu ardından diğer kolu havaya kaldırmaya dans denildiğini kim dedi size a güzel ablalarım?
peki ampulü yeniden icad eder gibi o garip hareketleri kim öğretti size abilerim?
"i will survive" veya içinde coşmuş insan sesi bulunduran herhangi bir şarkı çaldığında neden tribün moduna giriyoruz?
neden sap sapa dans ediliyor kardeşim? birbirinin yüzüne bakarak "ehe ehe" diye sırıta sırıta kollar bi yana ayaklar bi yana niye kendimizi kaybediyoruz?
ben size justin timberlake olun demiyorum. ben size michael jackson olun da demiyorum.
dediğim şu ki: bu disko olayı bize uymadı hacı. uymadı. uyamadı.
