son zamanlarda ermeni'lerin gerçekleştirdiği lobi faaliyetlerinin etkilerinin türk insanında bile inanılmaz etki göstermesi ile birlikte ermeni'lerle birlikte maalesef yurttaşlarımıza da sirayet eden şizofrenliğin dışa vurumu ile ortaya çıkan söz öbeği.
katledildiği iddia edilen ermeni sayısının cumhuriyet döneminden itibaren sistematik bir biçimde artması, 50.000lerden 1.500.000lere ulaşması bu iddianın çürüklüğünün en açık göstergesidir.
zaten kesinlikle hiçbir ermeni öldürülmemiştir gibi gerçek olmayan bir sav kadar zor değildir, ermeni'lere soykırım yapılmadığını savunmak...
ama bu iş gerçekten yürek ister.
zira ermeni'lerin türk'lere yaptıkları zulümlerin etkilerinden dem vurduğunuzda mazlum edebiyatı yapmakla suçlanırsınız, gerici olursunuz...
ermeni'leri durup dururken, malları için kestik diyenlere karşı, 'eğer öyle olsaydı zengin olan batı ermeni'leri yerine, neden fakir olan doğu ermeni'leri tehcir edilmiştir? ayaklanmanın olmadığı batı'da işler sakinken, türk halkına saldırıların had safhada olduğu doğuda gerekli önlemlerin alınması olayın soykırımdan ziyade, bir çeşit savunma refleksi olduğunun en büyük kanıtı değil midir?' dediğinizde tamamen ütopik insan oluverirsiniz.
ermeni'lerin türk köylerinde yaptıkları katliamların herhangi bir savunma ögesi olamaması ise konu başlığıyla alakalı bir şey olsa gerek...
ne de olsa türk'ün canı kıymetsizdir..
bu canı kıymetsiz türk, neden asırlarca millet-i sadıka deyip, yurt paylaştığı ermeni'leri bir günde kesmeye girişsin?
bir anda t virüsü alıp zombileşti mi ki acaba?
yoksa yapılan sadece bir savunma mıydı?
maalesef ülke insanımızda da çok yanlış bir anlayış söz konusu.. ermeni'lerin zulümlerinden bahsedenlere gerici, ermeni'lere yapılan sözde katliamlara katılmayanlara da inkarcı yaftası yapıştırılmakta...
modern olmak iftirayı kabul etmekten geçer olmuş...
entelektüel olmak çok yakın geçmişi, hatta işgal devam ettiğinden, günümüzü, yani dağlık karabağ'ı unutmak, 1918 gibi geçmiş bir tarihte yaşanmamış olayları hatırlamaktan geçer olmuş.
kendi milletine yapılan zulümleri unutmak, bahseden insanlara gerici demek, bir isnadı alçakça kabullenip, boyun eğmek para veya nobel eder olmuş.
milletinden utanma had safhaya ulaşmış.
azeri diye bir kavram hiç olmamış veya ermeniler tarafından gerçek soykırıma hiç maruz bırakılmamış..
dağlık karabağ aslında bir ütopyaymış...
geçmişimizi unutmuşuz, asırlarca kuvvetli durumdayken dost gözüken ermeni'lerin kuvvetsiz duruma düştüğümüz ilk anda emperyal güçlerin gazına gelip, milletimizi kestiğini unutmuşuz..
ama bakınız: geçmişini unutan bir millet onu hatırlamaya mahkumdur; yaşayarak....
