trafikte her zaman kendini haklı sanan ve kırmızı ışıkta durduğu zaman burnuna cerrahi müdahalede bulunan yurdum şöförleridir. kamyon/tır şöförleri otostopçuların kadim dostlarıdır. muhabbetleri hoşdur, matrak birine denk gelrseniz yolculuğunuzun hiç bitmesini istemezsiniz ama yine de dikkatlı olmak lazım gelir, zira sapık olanlarıda mevcuttur.
Oncelikle araba kullanmayi ve trafik kurallarini babadan veya amca oglundan ogrenir, bu ikili soforluk hakkindaki deneyimlerini araba kullanmaya baslayan bu yigide aktarir. Bu aktarimlar sonucunda araba'yi yerinden kaldirmakla soforluk ayni sey sanilir.
Daha sonra bu yigit ehliyet kursuna gider, sorulari ezberleyerek girdigi sinavi gecer ve yasal olarak araba kullanma yetisine erisir.
Daha sonra,
-Sinyal'in ne ise yaradigini bilmez.
-ota boka korna calar, etrafta okul-hastahane var mi diye dusunmez.
-Saga yanasicak veya donucek bir arabaya asla yol verilmez.
-Direksiyona oturunca, artik benimde hukmedebilecegim bir sey var diye hemen kendini dunyanin hakimi sanir.
-Buldugu her yere park etmeye calisir, apartman girisi, trafik isigi, donemec diye dusunemez- muhakeme yeteneginden yoksundur veya insani duygulari gelismemistir.
-Atla arabayi karistirir, arabayi'da istedigi zaman durdurabilecegini sanar.
-Yol vermeyi acizlik sanir.
-Kadin soforlerin, motorsiklet ve bisiklet suruculerinin taciz edilmesi zaten apayri bir olaydir.
Malesef egitimle falanda alakasi yoktur, butun gun trafige soylenip soforler avrupada cik...cik diye konusup, koca jeep'ini kaldirimin ortasina veya herhangi bir yere birakan mandalarda vardir ki onlar en beterleridir.