oradaki tek türk bendim ve muhabbet tarihten açıldı. kimi napoleonu anlatta kimi xiv. louis kimi de bilmem kimi anlattı. sıra atatürk'e geldiğinde türk olduğum için gerçekten gurur duymuştum.
türk olmaktan, en gurur duyulan an şudur ki..tüm dünyaya ve hatta
evrene..ırk ve hatta her hangi bir yaratılmışa merhamet geliştirebilen
ayrımcılık yapmadan bakılabilen anlardır.temiz akıllı olunabilen,ırk
ayrımı gibi ıvır zıvırdan arınabilinen anlardır..
ne zaman ki duzgun bir ekonomiye, yalan dolansiz bir siyasete, tamami serefli siyasetcilere sahip oluruz, issizlik ve cehalet sorunlarini asariz, elalemin karikaturlerine konu olmaktan cikariz, turk dendiginde ''iyyy'' denmesine sebep vermeyiz, iste o zaman turk olmakla sadece bir anlik degil omur boyu gurur duyabaliriz. oyle madem turksun goster urksun, turkun turkten baska dostu yoktur turunden sozlerle bir yere varilamayacagini anlamak lazimdir...
türk olmanın getirdiği avantajlar ya da türkün türkten başka dostur yoktur mantığıyla paralel çizgidedir türk olmaktan gurur duyulan anlar cümlesi ve evet sadece cümledir.şahsen ben hiç bir anda ''ulan iyi ki türk yaratılmışım kendimle gurur duyuyorum'' dememişimdir.bu, türk olmamın getirdiği aşağılayıcı bir durumdan söz konusu değildir.bu durum, benim ilk planda kendimi insan olarak görmemden kaynaklanan bir durumdur ve çoğu insanın da böyle davranması gerekmektedir.sadece ''türk ırkına'' mensup kişilerin değil kendini bir ırka mensup addedenlerin de yapması gereken bir davranıştır.ancak böyle yaparak enternasyonal barış'a ulaşabiliriz.aksi bir davranış insanlığa zarar verecek boyuta ulaşabilir.
öyle başlıklar açılıyor, öyle entryler giriliyor ki türklük ile dalga geçen, türklük olgusunu aşağılayan aslını inkar eden artık pek de türk olduğu için övünen insan kaldığını sanmıyorum.
ya da şöyle diyelim :
-''keşke amerika'da doğsaydık'' diyenlerin sayısı ''ben şanıyla şerefiyle osmanli torunuyum'' diyebilenlerden fazla.
ergenlikteyken bütün o izlediğiniz filmlerden sonra bir kendinizi bir türk gibi hissetmemek adına bir dolu his yaşarsınız. ben mesela bir irlandalı olmayı çok isterdim bütün martin scorsese filmlerinden sonra, hep özenmişimdir. hala da irlandalılara karşı ayrı bir anlamsız sempatim var mesela.
lakin! insan büyüyor. sırf bedeni değil, ruhu, beyni, hücreleri tamamen direkt bir algı sürecine giriyor.
günün birinde yabancı uyruklu bir sürü insanla tanışma ve onların kültürlerini öğrenme fırsatı yakaladım. öyle böyle vakitler değildi. güzel de zamanlar geçirdim. çok değişik kültürleri yerinde gördüm, şaşırdım, takdir ettim, yadırgadım.
ama bir şey eksikti. klas yoktu ibnelerde.
insanın türk olmasından utanması için bir dolu sebep olabilir. fakat güzel bir şeydir türk olmak, türk gibi yaşamak.
bütün o yabancı özentiliği tamamen cinsellikle ilgili emin olun buna. ya da ailelerin daha rahat bırakmalarıdır çocuklarını.
velhasıl, bir türkle rakı muhabbetinin tadını asla bir yabancıyla viski ya da votka muabberi vermez.
bir türkün derdi olduğunda, teselliye gelen yabancı arkadaşı asla bir türk gibi onu teselli edemze, unutturamaz hayatın o anını ona.
hiçbir argo bir türkçe argosu kadar insana güzel gelmez, gelemez.
her şeye rağmen bütün güzeldir bir türk gibi yaşamak.
kebap güzeldir, diğer yemekleri de.
milyon tane fıkraya konu olmuş o güzel karadeniz insanını ancak bir türkseniz tam manasıyla anlayabilirsiniz. ve o ince hicivlerine gülmekten yarılabilirsiniz.
yunanistan'ı kendi sahasında 4-1 gibi bir skorla tokatlamışızdır. hem de maç günü aynı zamanda yunanistan'ın osmanlı'dan kurtuluşunun yıl dönümüdür. büyük bir ihtimalle maçtan sonra kutlmalar yapmayı hedefleyen lalelerin hevesleri kursaklarında kalmıştır. ama en karizması bunun üzerine eline sağlık dediğimiz bir hackerımızın yunanistan futbol federasyonunun resmi internet sitesine döşediği şu ayardır. gelde gururlanma...
uludağ sözlükteki cin gibi, akıl dolu, bilgi dolu entry'leri okuyup "işte memleketimin aydın gençleri" dediğim an. pardon diyeceğim an.. yani diyeceğim gün geldiğinde..