yüz kişiye sorduk seksen polpüler cevap arıyoruz bazında olmayan tek bir cevabın kabul gördüğü sorudur. aslında tek bir cevaba odaklı olmayıp yorum farkı gerektiren bu soru arkadaş ortamında , öğrenci evlerinde tartışılmış ve hala kesin sonuca ulaşılamamıştır. mesele milliyetçilik veya başka bir olgu değil tabi ancak sorunun sorulduğu yer ve geliş şekli insanları genel bir tartışma ortamına düşürüyor. belkide tek kimlik kabul etmeyenlerle veya tek kimlik kabul edenlerin arasında yaşanıyor diyebiliriz.
Amerika new york'da bir türksün ve bir almanla karşılaşıyorsun tanışırken sana 'nerelisin'? sorusunu soruyor ne cevap verirsin. türküm mü yoksa türkiyeliyim mi.
belkide aşamadığımız mesele bu çok sığ olarak gözüksede bu soruya verilen cevaplar çok farklılık gösteriyor.
where are you from? i am from turkey deyip işin içinden çıkamıyorsun çünkü gelen soru türkçe olduğu için tartışma büyüdükçe büyüyor.* ee kardeşim ben sana what is your nationality? diye sorarsam türküm diyebilirsin tartışması doğuyor. prof'a bile giden arkadaşlar var yorum farkı ancak ikisininde aynı kapıya çıktığını söylemiş adam yani politik davranmış. bilirkişi veya ord. prof aranıyor tek bir cevap için.
edit: sorunun cevabının türküm olduğunu savunan kürt , arap , laz arkadaşlar var ben size onları da getirecem.*
fiziksel vatandaşlık ile milli değerler arasındaki farkı ortaya koyan, fakat turnusol kağıdı görevi gördüğünden polemik olmasından çok, bol tepki alması ile bilinen soru.
"deniz türkiyeli, önkuzu türk'tü
ay-yıldızlı bayrağı en büyük farktı
evita sevenler ülkü'den korktu
uyan türk evladı uyuma uyan
otuz kupona alınmadı bu vatan!"
cevap verenden çok soranın ne düşündüğü daha önemli. çünkü ben bu soruya "umursamıyorum" diye cevap veririm ama soran kişi umursadığından sormaktadır. yeri geldi mi "sana ne"den "sktrgt"e kadar varyasyon dahilinde cevaplar verilmesi mübahtır.
harbiden niye sorar bi insan karşısındakine bunu yahu? sanane kardeşim ne derse der adam kendine, sen misin buranın ırk zabiti?