öncelikle başlığı görüp "ermenilerden özür diliyoruz" kampanpasi ile alakali sanip atlayan, hayal kırıklığına uğrayan tüm arkadaşlardan özür diliyorum. ama ben daha çok günlük hayata yönelik bir eleştiride bulunacağım.
eminim birçoğunuzun başına gelmiştir. bazı özendiğimiz medeni ülkelerden birbirini tanımayan insanların bile yolda karşılaştıklarında birbirlerine selam verdiklerinden özenerek bahsederken, bizde bırakın selam vermeyi yolda giderken yanlışlıkla size çarpan biri dönüp bakmadan aynen devam eder.
ya da otobüste sıkışıklıkta cork diye ayağınıza basar. tamam anlaşılır bi durum, hepimiz basabiliriz sıkışık otobüs sallantı falan ... ama tüm yol yüz yüze olmanıza ramen bir "pardon" demek bu kadar mı zor ?
gündelik yaşamda karşıdaki kişiden özür dilemenin eziklikten ziyade, hoşgörü, olgunluk ve tevazu göstergesi olduğunu öğrendiğimizde, artık herhangi bir sorun teşkil etmeyecek gerçekliktir.
özür gerekiyorsa, bir eksikliktir...
fakat mesele türk milletinin top yekün başka bir milletten özür dileyememesi ise durum farklı, çünkü türk milletinin hiç bir millete özür borcu yoktur... çünkü türk milleti hiç bir millete adaletsizlik, haksızlık yapmamıştır...
sadece dileyememekle değil, özrü kabul edememekle de ilgilidir. zira bizde çoğu zaman özür dilenen kişinin götü kalkış pozisyonuna geçer. özrü dilemek kadar, kabul edebilmeyi bilmek de bir olgunluktur.
Tamamen bir genelleme yapmak yanlıştır. Özür dilenecek ve dilenmeyecek yerler vardır. Ki kastedilen olayda özür dilenecek bir durum yoktur. Ermeni olaylarında muhakka yanlışlarımız vardır ama soykırım adını bunlara yakıştırmak yanlış olur. Belgelerimizi ortaya dökelim dediğimizde bile karşı masay oturmayan ermenilerin de soykırımdaki gerçekçiliği(!) ortadadır.
