artık sözün bittiği noktadır burası. ülkede ne oluyor, ne bitiyor takip edemez hale geldik.
son günlerde başbakanın verdiği gap sözü ve chp nin telekulak iddiası ile medya iyice zırvalamaya başladı. şöyle bir hal aldı;
- recep tayyip erdoğan düzenlediği basın toplantısında, chp nin iddialarının asılsız olduğunu, olayın asdfghjklşi şeklinde geliştiğini söyledi. ayrıca başbakan konuşmasında, muhalefete yüklendi ve asdfghjklşi sözlerini sarfetti. biz a kanalı olarak çok takdir ettik kendisini. önder herifi yes i no yu bilmiyor, bik bik ötüyor. olacak iş değil.
(görüntü gir)
-- burada tayyip erdoğan ın konuşmasından ilgili bölüm verilir ---
+ recep tayyip erdoğan düzenlediği basın toplantısında, yine ortalığı karıştıracak şeyler söyledi. söylediklerine kendisi bile inanmıyordu aslında. ne biçim saçmalamaktır olm o? deniz baykal demiş, uhahah. deniz kim olm? önder dinleniyo ki. ehe ehe ehe.
(görüntü gir)
-- burada tayyip erdoğan ın konuşmasından ilgili bölüm.... lan noluyor? kestiler görüntüyü mnakii --
evet işte böyle oluyor ana haber bültenlerinde. tarafsız habercilik diye çok güzel birşey var iken, bizim medya haberi sunarken yorumunu ekliyor. işin en ibret verici yanı, herhangi bir kişinin konuşması, zıt fikirli kanallarca kesiliyor. tayyip erdoğan örneğinde olduğu gibi.
ben mesela bugün kanal 1 de konuşmayı izlemeye başladım, bitirene kadar 3 tane kanal gezdim.
birisi fatih altaylı zaten. diğeri ortada kalmış, etliye sütlüye bulaşmaz kanal. diğeri de samanyolu.
e arkadaş ne anladım ben bu işten? adam gibi yapsanıza işinizi.
bir diğer konu, haberlerin taraflı olmasını biryere kadar kabullendik diyelim. ama adamlar gelişmeleri vermiyorlar yahu. haberin tamamını göster, yorumunu yap sonra istediğin gibi. ben gelişmeleri senin gözünden takip etmek zorunda mıyım sayın anchorman?
medyanın diğer kolu, gazeteler. bunlarda da durum farklı değil.
- a gazetesi
+ b gazetesi
- muhalefet lideri deniz baykal fermuarını iliklemeden katıldığı konuşmada çok samimiyetsiz şeyler söyledi. kavgada söylenmez afedersiniz. olur mu böyle şey yahu. gazeteyiz biz, biliyoruz tamam yazılar ile iletiliyor haber ama denyo sözlük yazarı hızını alamadı. ne diyorduk, deniz baykal. x belgesi, y belgesi, ekstradan kıçımız ile söylüyoruz ki, yalaaaan!
-- burada birtakım imzalanmış kağıt resmi var --
+ muhalefetin çok güzel lideri deniz baykal, recep tayyip erdoğanı madara etti. flaş, şok, ne derseniz deyin ama pis morarttı herifi. ehe. şimdi iktidar yanlısı gazeteler var ya. geliyorlar burada ötüyorlar belge melge diye. yalaaan! bakınız bizim de belgelerimiz var, hemide aslı yazıyor üstünde.
-- burada birtakım imzalanmış kağıt resmi var. aslı yazısı kırmızı yuvarlak içine alınmış --
verilen örnekler abartılıdır, gazla yazılmıştır şöyledir böyledir. fakat dikkatli bakan gözler için bu tip belirgin farklar hemen kendini belli etmekte.
en basitinden bir örnek daha; bir haberi 4 farklı yayın organından 4 farklı şekilde öğrenir hale geldik. peki biz hangisine inanacağız arkadaşım? maymun muyuz lan biz?!
bir başka örnek; arçelik reklamı malumunuz. anneler ve koca kafalı çelik fotoğraf çektirmişler. bir gazete anneleri fotoşop yöntemi ile 'giydirmiş'. basının diğer kolları bu gazeteye saldırdı. neymiş efendim sansürcü zihniyetmiş. öyle tabii, sansürcü herifler. prim verip gazete diye aldırmanıza yanın siz.
lan gündemi bilimum mizah dergisinden takip eder oldum mnakii. uykusuz olsun, penguen olsun haftada bir alıyorum. hem resimli anlatım, kolay anlaşılıyor.
türk medyası şimdi bu haldeyse, sıcaklar iyice arttığında neler yumurtlayacak ben merak ediyorum şahsen. gazetelere verdiğimiz paralara yazıktır yahu. televizyona harcadığımız elektriğe yazıktır.
türk medyası geldiği noktada gelecek vadetmemektedir. medya maymunlarını tepemize çıkarmaları başka bir konudur. oraya girmek bile istemiyorum. son günlerde takdir ettiğim tek işleri demet akalın ın makyajsız halini görmemizi sağlamaları oldu. o derece yani.