türk insanının selamlaşma kavramını kesinlikle bilmemesi ve buna mülakin selam vermek yerine insanı sorguya çekmesidir. belki de bu özelliğimizi yedi düvele hakim olmuş atalarımızdan almış, belki de evde, işte, babaya, anaya, karıya devamlı verilen hesap genlerimize işlemiş de oradan almışızdır bu özelliğimizi.
telefonda konuştuğumuz kimseye alo kelimesinden sonra ne yapıyorsun demek...
yolda gördüğümüz arkadaşımıza selam verip yola devam edecekken onu durdurup nereye gidiyorsun böyle demek...
yabancısı olduğumuz bir ortamda uzaylıymışsınız gibi seyredilmek... ve bunlar gibi pek çok örnekle de vurgulayıp pekiştireceğimiz olgu.
aylar sonra gelen yorum: koftiden milliyetçi yazarları gaza getirmiştir. ama dur yazar uçma bir dinle, hemen hemen tüm dillerde selamlaşma -merhaba, nasılsın, iyiyim, görüşmek üzere şeklinde diyaloglarla geçer ama biz bu kelimeler yerine çoğu zaman *ne yapıyorsun? *nereye gidiyorsun? şeklinde soru cümleleriyle hal hatır soruyoruz hatta bu, alman bir profesörün de araştırma yaptığı ve sonuç olarak da bu alışkanlığın türklere osmanlı zamanında kalma bir alışkanlık olduğunu sapladığı bir yorumdur ha araştırma ne kadar doğru bilemem zaten oldukça da eski... *