"yediğin kaba pisleme" şiarıyla porselen tabak tüketiminde tavan yapan standart türk milliyetçisinin zihinsel haritasını fâş eden enstitüdür.
türkiye'de etkisi görülmüş bazı temel standartlar şunlardır:
> birinin ülke adına kötü gittiğini düşündüğü bir şey varsa hemen o eleştiriye kulp tak, bok at. ilgili kişinin vatandaşlığını sorgula.
> resmî söylem dışındaki her fikri hemen bölücülük arzusu olarak algıla, kabza ve postal yaladığın için vatan senindir.
> "dünya'da herkes türkiye'ye düşmandır, türk'ün türk'ten başka dostu yoktur, ama ah şu içimizdeki hainler olmasa" sözlerini ezberle, ve fikir paylaşılan her yerde bunları çok orijinalmiş gibi pazarla.
> kürtleri, ermenileri, tesettürlüleri, eşcinselleri, alevîleri, komünistleri, azınlıkları, hıristiyanları her fırsatta ötekileştir, ülkeyi kendi zihninde parçala ama birleştirici her türlü eşitlikçi fikre de "bölücü" de.
- doğuştan fenerbahçeli olmalı, olmayanlar ise mutlaka bir gün fenerbahçeli olmalı(!)
- erkekleri ağzından ar namus laflarını eksik etmeyip sokakta her kadına kıza bakmalı.
- kadınları erkeklerden sürekli şikayet edip hiç bir şey yapmamalı; yine hırtlara, çakallara prim vermeli.
- türkiye' yi istanbuldan ibaret sanmalı.
(bkz: daha da gider bu)
varsayımsal hayali bir kurumdur. amma velakin,
turk insani standartlari enstitusu'ne göre "normal bir türkte olmlası gerekenler" şunlardır(mış)!
1.kendini beğenmeli ama her fırsatta ülkesini, milletini aşağılamalı.
2.batı'yı şirinler köyü sanmalı.
3.kendisinin aslen bir fransız ya da alman asıllı filan olarak görmeli, zeka seiyesi üst düzeyde, her boktan anlayan, kültürlü biri olarak lanse etmeli kendini.
