anket yapilmasina gerek olmadan dogruluguna inanilmasi gereken gercektir. ama ne yaziktir ki, kurtulus savasini türbanci vahdettinler degilde, ileri görüslü mustafa kemaller kazanmistir. ne tuhaf bir celiski.
edit1): birincisi türbanla basörtüsünü karistirmayalim. hepimizin anasi, ninesi basörtülü sayilir. türban dini temsil etmez, o kisinin kendi tercihidir ve her tercih her yerde yasal olmak zorunda degildir. elhamdülillah bende müslümanim
edit2): mustafa kemal e dil uzatanlarin dininden süphe ederim.
türban türban türban..şartlı refleks olarak bi günde bin kere türban diyen bi adam , zaten türbanlı olsa da olmasa da , türban lafını refleks olarak omuriliğine yazar..nedir bu kadar türban türban? yapmayın arkadaşım , yapmayın rica ederim..atatürk vs türban gibi bi yarışmamsı olaya girip de , tam da istediklerini atatürkü dinsiz gibi göstermelerine imkan vermeyin!
türbanlıları gerici ilan edenlerin inanmakta zorlanacağı gerçek. ileri görüşlü mustafa kemallerin cephesine mermi taşıyan anaların her biri örtülüydü. o analar evlatlarını kına yakarak yolladı cepheye devletime, milletime kurban edeceğim diyerek. tabi hoş bunlar size göre hurafe ya neyse. ne sanıyordunuz? cepheye döpiyesle gidildiğini mi?
editto:sen giy canım büstiyerini ben geliyorum arkandan cepheye.
bu ülkenin karışmasını isteyenler üniversitelerde karışıklık çıkmasını istemekte, bu ülkenin ve cumhuriyetin yok olmasını isteyenler tarafından türban desteklenmektedir.
80 öncesine bakıldığı zaman dinciler, sosyalistler ve anarşistlerin ortak hareketlerinin akıllara gelmesi gerekir.
türklük; ne mutlu türküm diyene lafıyla kısıtlı olduğundan ve bu tipler türk değil; müslüman ve dünya insanı olduğundan, yani türk olmadığından önerme kendi kendini çürütmektedir.
işte tam bu noktada atanın söylevlerine daha bir dikkat etmek gerekir;
kesin bir yargı değildir. çünkü anket yapımnın ve değerlendirmenin kurallarını biliyorsak her anketlerde sonuçların hata paylarının olacağını kabul etmemiz gerekir. anketi enine boyuna irdelikten sonra yani seçilen araştırma guruplarının eşit dağılımı her yönden cinsiyet,meslek,yaş,medeni durum,dini durumları vs vs. o zaman kesin yargıya varılacak sonuçtur.şimdi de gelelim doğruluğuna ya da yanlışlığına. burda ise demokrasinin ikilemi durumdan bahsedebiliriz. demokrasinin ikileminden kasıt çoğunluk tarafından istenilen herşeyin demokratik olduğudur/olmadığıdır. çok klişe bir örnek hitler demokrasiyi kullanarak iktidarı almış, yine demokrasiyi kullanarak onu çöpe atmıştır. yani çoğunluğun istediği herşey makbul değildir. yani demokratik olmayabilir ki biz buna demokrasinin ikilemi diyebilirz.
bazilarinin sindiremedigi gercek. varsinlar sindiremesinler, aptal desinler, aziz nesin hakliydi desinler, laiklik elden gidiyor dersinler. bu zirvalar hic umrumuzda degil. yeter ki hak yerini bulsun, kizlarimiz ozgurluklerine ve egitim haklarina kavussun.
-türk halkının çoğunluğunun cumhuriyet değerlerine zerre kadar saygısı kalmamıştır.
-türk halkının çoğunluğunun zaten cumhuriyet değerlerinin ne gibi şeyler olduğundan haberi bile yoktur. olaya tamamen fransızlardır.
-irtica yavaş ve emin adımlarla içimize işlemektedir.
-"belki asker darbe yapar da durum bi nebze düzelir" diye ümit etmeyi bırakıp bişeyler yapmanın zamanı gelmiştir.
-durum vahimdir.
ayrıca kadınlarımıza özgürlük ( serbeslik ile karıştırıyorlar ya neyse) diyenler, kadınları sokağa neden çıkarıyorsunuz tek başlarına. Bakın suudlara kadınlara otelde tek başlarına kalma hakkını yeni verdiler. onuda polise bildirmek şartı ile. Vahabiliğin islama aykırı olduğunu söylemeyeceksiniz herhalde.
elinde olan Ali yaşar sarıbay hocanın, post modernizm sivil toplum ve islam kitabındaki ilk makaleyi okusunlar. islamın totaliterizmi ile post-modern, sivil toplum demokrasi anlayışının nasıl çeliştiğine dair en temel soruları nasıl sorguladığını okusunlar.
Ha birde şu soru var. Asker ne diyecek. Kişisel olarak kalkıp da askerin herhangi bir çıkışını alkışlayacak değilim. Türk-islam sentezini bela edenlerin başında kenan evren gelir. Din dersini anayasal olarak zorunlu kılanların başında kenan evren gelirken, kendine göre durumu ( gata'ya ayşe teyze bağı ile sokma gibi) ayarlayandan medet ummak kişinin kendisine yapabileceği en büyük hakaret olabilir ancak.
gündeme bu kadar getirilmeye çalışılmasına halkta cepheleşerek karşılık verirse ekmeklerine yağ sürmüş oluyoruz.
bu kadar gündemde kalınca da halk türban istiyor oluyor.
sonra ne olacak üniversiteler türban girdikten sonra liselere gelecek sıra.
üniversitelerde öğrenciler arası kutuplaşma olacak.
türbanlılar müslümanız biz diye övünüp türbansızı dinsiz ilan edecek.
ve türk halkı bu oyunlara daha çok alet edilecek.
kaybedilen şeyin öz olduğunu sanan laiklerin itiraz edeceği ifade.
80 yıldır öze dokunmadan (demokratik, laik, hukuk devleti, cumhuriyet gibi) sadece şekille yönetilen bir ülkede (35 yıl ülkenin tamamı ya da bir kısmı fiil askeri yönetimle idare edilirken), doğal olarak kaybedilen öz değil şekil olacaktır.
Ama zafer nidaları atanlar, o özü değiştirecek bir tarihsel sınıf daha var bu ülkede. ve o sınıf henüz konuşmadı. Şimdi zaferin tadını çıkarın. Hem de büyük keyifle. Buyrun çekinmeyin.
hocaefendilerinin sözlerini tanrı buyruğu telakki eden kamikazelerin, şeyhlerinin şıhlarının sözünden çıkma cesareti gösteremeyen kişiliksizlerin, kendileri modern dünyada kabul gören şık giysilerle arzı endam ederken kadına orta çağ kostümü önermeyi/dayatmayı kendine hak gören bencillerin, sadece saçını örtmekle kadının iffetini koruyabileceğini sanan devekuşu taklidi dallamaların isteyişidir.
ne gariptir ki; dini duyguları istismar edilerek ellerinden ekmekleri alınan, dolayısıyla olup bitenlerden en büyük zararı gören zavallıların, gür sesleriyle en büyük katkıyı sağladığı koronun figanıdır.
''belki asker darbe yapar da durum bir nebze düzelir''. gibisinden ortaçağ zihniyetinin en kralını taşıyanların, türban destekçilerinin orta çağ zihniyeti taşıdığını iddia edebildiğini görmemizi sağlamış durum.
edit: sen darbeden medet ummaya devam et canım. esas yalaka kim belli oluyor.
- kaciniz vergi odemek ister?
- herkesin istediği orman arazisine ev yapmasi serbest olsun mu?
- 15 yaşından kucuk cocuklarin evlemesi serbest birakilsin mi?
- kuma getirmek suc kapsamindan cikarilsin mi?
- hiz siniri 120 km/saat'e cikarilsin mi?
ve ulkemizi halkin isteklerine gore yeniden duzenleyelim.
aynı sorular ingiltere, iran gibi dunyanin her ulkesi icin cesitlendirilerek sorulabilir. devletler halkin isteklerini tabi ki dikkate almalıdır fakat halkin her istediginin oldugu ortama demokrasi degil linc yonetimi denir.