dezenformasyonla yoğrulmuş taze dimağların yumuşak dayatmalara boyun eğmesi nedenli ortaya çıkan kurbanlık durum. manipülasyonla birinci dereceden akraba kasıtlı enformasyon kapitalizmin ve birçok izmin-ama, en çok da kapitalizmin- en şirin oyuncaklarından biridir. akşam reklamı izler, gündüz biraz su ihtiyacı hasıl olur, bardak görür çağrışır gider aysun kayacı'yı öpmek istersin metal kutu fetişisti olursun. şartlanmışlığın adını algıda seçicilik yapanlara kız banane. pavlov'un itleri falan filan var git oku.
daha da beteri; mini etekli bir bayan gördüğünde baktığın etek değil de bacaklarsa eğer, basın yayın yollu beyin kilitlenmesi gerçekleştirilmiş demektir. oysa trt gibi güzide televizyon kanallarımızda mini eteğin tarihcesi sıklıkla sunulmakta, sanatsal niteliklerinden bahsedilmekte tematik kaygılarla gençlerimiz bilinçlendirilmektedir. oysa mini etek içinde bacaklar olmadan bir hiçtir bana göre.
o yemediyse şu var:
bir simgeye baktığında onun çağrıştırdıklarının neden/niçin/nasıl kaynağını sorgulamadan rejim düşmanlığı yaftasını yapıştırmak. bir de şu var akla mantığa çok yakın: bunların tümünün nedeni/kaynağı seçkin bir zümreden öğrendiğime göre küçükken göte/kola yenen iğneler. aklın yetmediği, şuurun anlamla buluşmadığı bebeklik yıllarında hastahaneye götürülürsün, her şey normal, altına sıçıyorsun, elinde oyuncak boş boş bakıyorsun, ağzında salya eğleniyorsun. tak göte iğne giriyor birden, basıyorsun çığlığı. daha sonra hastahanenin önünden geçerken bile başlıyorsun zırlamaya. birçok kişide var olan iğne korkusunun nedeni işte bu. -işte bu dedim fazla söze gerek yok, bak basarım şırıngayı sus!-
yukarıda bahsi geçen dolaysız şartlanma. bir de dolaylı olanı var: algıda seçicilik. algıda seçicilik şartlanmanın/şartlandırılmanın bizatihi kendisidir. etrafındaki her şey seni bir diğer benzerine karşı savunma ya da müdahale veya kabul açısından tetikler, dahil eder. algıda seçicilik komünal yaşam sürenler için geçerli olabilir fakat, onun dışında hayatın hemeh hemen her merhalesinde ortaya çıkmış olanlar zorunlu edindirilmişler olduklarından algıda seçicilik olarak adlandırılamazlar. manipülasyondur, dezenformasyondur, ibneliktir. salağın algısı ele geçirilmiş uzaktan kumanda ediliyor bu da sanıyor ki tamamen özgür bir eylem içerisinde. salak dedim özür dilerim. bak onca kelime içerisinde algın salak kelimesini seçti neden; çünkü, ben manipüle ettim.
erkek egemen örneklerle, erkek egemen bir dille açıklanmış; doğruluğundan şüphe ettiğim başlık.
algıda seçicilikte bir fail-kurban söz konusu olamaz, algıda seçici olmazsak yaşayamayız zaten. iddia sahibi iletişim sürecinin ne olduğunu tekrar öğrenmeli...
