turk futbolundaki kirli eller

entry7 galeri0
    1.
  1. o kadar bariz ellerdir ki her maçtan sonra futbolu ya da golleri konuşmak yerine hararetle hakemleri tartışmak, bu ülke insanının alışkanlığı oldu artık.
    1 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. herkesin hissettiği ancak sadece kendi yanınca şikeyet ettiği, rakibinin canı yandığında sus pus olup bıyık altından gülenlerin olduğu ellerdir.

    23 aralik 2001 yimpas yozgatspor galatasaray maci'nin hakemi selçuk dereli galatasaray'a beraberlik hediye eder, o dönem galatasaray yönetimi hiç yorum yapmaz, "böyle kazanmak istemezdik" bile demezler usulen... işin ironik yanı, ilgili hakem yıllardır birçok maçın içine etmiş biridir. fenerbahçe-beşiktaş türkiye kupası olsun, galatasaray'a şampiyonluğun geldiği olaylı denizlispor-fenerbahçe maçı olsun bol bol olsun... ama bu hakem şu anda uluslararası düzeydeki en üst düzey hakemimiz malesef...

    bülent yıldırım, skandal maçlar yönetti defalarca, geçen sezon 2 beşiktaş-trabzon maçı yönetti birinde rüştü'yü haksızca oyunda attı son 12 dakikayı kalecisiz oynadı beşiktaş, diğer maçta ibrahim toraman'ı tartışılan bir ikinci sarı kartla oyundan attı, sonrasında da eyyam yapmak için faul olup olmadığı tartışılan bir pozisyonda trabzon'un en etkili oyuncusu barış memiş'i ucuz şekilde attı oyundan zaten çarşı cevabını verdi "eyyamcı yıldırım" diyerek bu pozisyondan sonra.

    kuddusi müftüoğlu, yıllarca ve hala skandal maçlar yönetti, sinan engin "ben seni korurum kuddusi" diye bile seslendi malatyaspor maçında.

    mustafa kamil abitoğlu, standardı asla olmayan biri ama tahammül edilir.

    ve daha birçokları...

    2003-2004 sezonunda beşiktaş'ın nizami golleri bile verilmeyerek puanları alenen gasp edilirken -samsun maçını kast etmiyorum- susanlar trişkadan 2 penaltı verilince ali aydın'a düdüğünü astırdılar, beşiktaş yöneticileri de erdem gösterip "pozisyonlar penaltı değildi, böyle olsun istemezdik" demeyip "televizyondan izlemiş arkadaşlar, pozisyonlar penaltıymış" demeyi yeğlediler, koca sezonda beşiktaş'ın puanlarının gasp edilişini izleyenler, beşiktaş'ı suçlu ilan ettiler. neden? çünkü yılan kendilerine dokundu, bu defa da kendilerine dokunmayınca yılan beşiktaş yöneticileri güldüler.

    2005-2006 sezonunda elle, kolla goller atılırken, samsunspor kalecisi kerem haksızca atılırken "bunlar futbolun içinde olan şeyler, kazandığımız için mutluyuz" açıklaması yapan nihat özdemir, sezon sonu denizlispor maçında canları yanınca başkanı ile beraber "son 6 hafta incelensin" demeye başladı, peki ya 2003-2004 sezonunda 11 puan geriden getirilişiniz neden araştırılmıyor sayın özdemir?

    2006-2007 sezonunda izmir'de kayseri erciyes kupa finalinde katledildi 2 net penaltısı verilmedi ismet arzuman tarafından ama beşiktaş yöneticileri bayram ediyordu, başarı sayıyorlardı böyle gelmiş kupayı. halbuki, aynı ismet arzuman 2007-2008 sezonunda bu defa fenerbahçe maçında takdir haklarının tamamını fenerbahçe lehine verince, "paf takımıyla çıkıyoruz" açıklaması bile yaptı izmir'de kutlama yapanlar.

    2007-2008 sezonunda beşiktaş'ın puanları alenen gasp edilirken, "höt" diyenin kart gördüğü bir ortamda sesi çıkmayanlar, kendilerine gelince "höt höt" ötmeye başlarlar.

    2008-2009 beşiktaş'ın 2 derbi maçta 2 oyuncusu haksızca atılmış, hatta birinden hemen sonra birinin başkanı "hakemlere güveniyoruz, performanslarından memnunuz" derken, 3 maç sonra "federasyon gitsin" resti çekebiliyor. delgado atılırken hakemler iyiydi ama lincoln atılınca "hakemler galatasaray'ı doğruyor" oluyor.

    bir de siyasi iktidarın ele geçirmeye çalıştığı bir futbol var ortada tabiki. siyasi hesaplarla hakemlerin bazılarının çizildiği bir ortam. herkesin kendi lehine gasp yapıldığında sustuğu ortamda, bu kirli eller herkesin elleri.
    5 ...
  5. 4.
  6. haluk ulusoy zamanında futbol federasyonunun içine sızıp hala tasfiye edilememiş ellerdir.
    1 ...
  7. 5.
  8. 6.
  9. 7.
© 2025 uludağ sözlük