yeşilçam kanalının öğretileridir, türk filmlerinin kişiye katkısıdır:
-her çirkin kızın içinde taş gibi bir hatun bulunduğunu, yani çirkin kadın değil bakımsız kadının olduğu,
-araba çarpmasıyla kör olunabileceği, şok etkisiyle aynı körlüğün geçebileceğini,
-annelerin melek olduğu ,şuan orospuluk yapıyor olsa bile melek olduğunu,
-her orospunun aslında çok acılar çekerek mesleklerini idame ettirdiğini,
-sarışınların genelde kötü kalpli, aynı zamanda salak olduğunu,
-içindeki vatan sevgisiyle, 50 kişiye aynı anda dalan adamın tek bir sıyrık almadan çıkabileceğini.
işte bu tip yararlı bilgileri öğrendik türk filmlerinden, ayrıca insanların hayatlarının hep iyi sonla bittiğine inandırıldık, bu filmlerden öğrendiklerimiz sayesinde hayatımızı daha kolay sürdürüyoruz.
sevgilinizin babası çok zengin bir fabrikatörse, size "kaç para istiyorsun?" gibi bir teklif yapacaktır. En iyisi siz bu teklife baştan pozitif bakın. çünkü, yakınlarda bir yerde sevgiliniz kapı aralığından sizi dinliyordur, ve vereceğiniz her cevabı türk filminin doğası gereği yanlış anlayıp, hayal kırıklığı içinde ağlayarak ordan uzaklaşacaktır. seyircinin tavsiyesi, olayı anlayıp dinlemeden "ühühühü, demek param içindi ha?" şeklinde sizi suçlayacak kadar salak biri için değmez. parayı alın ve ordan uzaklaşın.
*Her kötünün ölmek üzereyken tabir yerindeyse meleğe dönüştüğü.
*Her aşkın genellikle bir mutlu sonu olduğu.
*Basit düşüncelerle film yapılabildiği.
*Nayırrrrrrrrr,Nolamazzzzzzzz...
*Bir tekmeyle 3 adam devrilebildiği ve boşa sallanan bir yumruğun dahi mutlaka bir kötü adama çarpıp onu alt edebildiği.
*Her başı dönen ya da midesi bulananın ya hamile ya da tümörlü olduğu.
*Birşeylerin mutlaka tersine döndüğü.
*Film süresince ekonomik durumun pek sabitlik göstermeyip sürekli zengin-fakir,fakir-zengin şeklinde bir dönüşümün söz konusu olduğu.
bütün zenginler kötü, fakirler iyidir. ayrıca sokaklar tecavüzcülerle, hırsızlarla, sapıklarla, dolandırıcılarla doludur. iyiler sadece fakirlerdir, onların da gözü yüksekte olmadığı için bunların hiçbirini yapmazlar..
öksürüp, tıksıran birinin öksürdükten sonra eline mutlaka kan gelir. veremdir bu kişi.
bütün veletler, sokak çocukları bile "anneciğim, babacığım, amcacığım, teyzeciğim" diye konuşur.
filmdeki hiçbir kadın paldır küldür yere düşmez. tabudur. düşüş evresi gayet estetik olmak zorundadır. mümkünse el anlın üzerine koyulup "ayyy" diye bir ses eşliğinde yere kendini narince bırakmak gerekir.
gazino şarkıcılarının sesi geriden takip eden ağız hareketleri olduğu. bir de üstüne çıkıldığında otomatikman şarkıcının 6 klonunu yapabilitedeki sahneler.