delikanlılığı bir metal parçasına bağlayacak zihniyette ki insanın sorusudur. takar kardeşim takar. küpe takmayan özde değil sözde delikanlıları da çok gördük biz.
bir soru silsilesi yaratabilecek soru.
-türk erkeği koltukaltı kıllarını alır mı?
-türk erkeği pieling yapabilir mi?
-türk erkeği bakire olmayan bir kızla evlenebilir mi?
-türk erkeği body giyebilir mi?(peki body yapabilir mi?)
-türk erkeği vücut geliştiriyorsa supplement kullanabilir mi?(erkekliği götürüyormuş da)
-türk erkeği karısını dövebilir mi?
-türk erkeği hayatını 3 satır okumadan geçirebilir mi?
-türk erkeği entel filmi izleyebilir mi?(mesela the clockwork orange izlicez,hamza abi top olursunuz dedi)
-malezya türkiye olur mu?(evet malezya)
-pekii türkiye rusya olur mu?
benim tanıdığım türk erkeği böyle şeyleri kafasına takmaz. yok eğer küpe taktıysa sanmıyorum ki eleştirileri küpesine taksın. ayrıca kapı gibi hüsnü şenlendirici miz de var artık. eh yeterli sanırsam. (bkz: ugh)
17.yy'a kadar Turk erkeklerinin kupe takmasi bir gelenektir. Daha sonra modernlesen Osmanli, Avrupa giyim kusam tarzina dogru bir kayma gosterdigi sirada, kupe de giyim ve taki geleneklerimiz arasindan zaman ile kaybolmustur.
Kupe'yi Turkluk ile bagdastiramayanlar, daha cok helen giyim kusam felsefesine kaymis olan Bati Anadolu yoresi ve araplasmis kesimlerdir.
Yavuz Sultan Selim dahil, bir cok padisah kupe taktigi gibi, sipahilerinde kupe takmasi bir nevi rutuel idi.
( bilgisiz bilgisiz mahalle delikanligi yapan, sozum ona erkek bozuntulari itafim olsun !) *
padishlardan oteye, 1940 li yillara kadar ozellikle guneydoguda dogan erkek çocuklarinin kulagina kupe takilirdi.
bugun 60-70 yaslarinda olan guneydogulu birçok erkek zamaninda kupeyle gezmistir.
