en önde geleni, her sene ap açık bir şekilde ''türkçe soruları çok uzundu'', ''türkçe de çok vakit kaybettim'' vb. tepkilere rağmen okullarda hala kitap okumaya yönelik bir yapılanmanın olmamasıdır. yok anlatım bozukluğu, yok yazım yanlışı yok bilmem neler. edebiyat derslerine divan edebiyatından başlıyorlar kronolojik olsun diye. iyi de kardeşim bir edebiyat kültürü olmayan çocuk nasıl zevk alsın divan edebiyatından. bence edebiyat dersleri nereden başlarsa başlasın çocukların anlayacağı, hoşlarına gidecek dönemlerden ve yazarlardan başlamak gerekiyor.
1-Kullanmayacağımız bilgileri gereksiz yere yüklemeleri.
2- Gereksiz yere yükledikleri bilgilere nerede ihtiyacımızın olduğunu sorduğumuzda söylenmemesi.( örneğin fizik öğretmeni fiziği sadece fizik öğretmenliği için kullanıyor. ama hayatının başka bir alanında kullanmıyor)
3-Ders programımızı kendimizin oluşturamaması. Nefret ede ede haftada bilmem kaç saat seçmek istediğim meslekte ve alanda işime yaramayacak dersleri görmem sinirlerimi bozuyor.
4- Spora vs yönlendirilip destek verilmemesi. ( öyle arkadaşlarım var ki yurt dışında olsa hayatta peşini bırakmazlar ve destek olurlar. ancak bizimkiler kısıtlı imkanlarla kendilerini geliştirmeye çalışıyorlar.
5- Uygulamalı derslerin olmaması. (8 saat oturup karşındaki insanı dinlemek ve ondan bir şeyler öğrenmeye çalışmak ne derece doğru? Öğretilen şeyler pratiğe de dökülmelidir.
6-ilerideki hayatımı sadece birkaç saatlik sınavın belirlemesi. Ve tüm uğraşlarımızın da sadece birkaç saatlik sınav için olması.
türk eğitim sistemi diye kendimize has bir eğitim sistemimiz yok.
kendisi başlı başına saçmalık.
deneme tahtasından başka bir şey değiliz.
sabit değil sistem.
bu yüzden türk eğitim sistemi diye bir şey yoktur.
Ezbere dayali sacma sspan bir sistemdir. Kople degismesi gerekir. insana bir getirisi de yoktur. Cunku bilgiler kisa sureligine ezberlenir ancak ogrenme gerceklesmez.
Karma eğitim sistemidir. Avrupa'nın ileri gelen liselerinde artık karma eğitim sistemi son bulmaya başlamıştır. Aslında haksız değiller zira Erkeğin Olduğu ortamda kızlar kendilerini rahatça ifade edemezler; kızların oldugu ortamlarda da erkekler kendilerini rahatça ifade edemezler. Bunu kabul etmeyenlerin sayısının çok olması doğruluğunu değiştirmez.
ilavelerimdir tespitlerdir.avrupa ülkelerinde mesleki eğitime kanalize edilmiş öğrenci/düz lisans öğrencisi oranı ortalama 3 iken türkiyede meslek lisesinin balici yuvası olması. lisans eğitimi işsizlerinin giderek yükselmesi ve devlet planlaması yapılmayarak eğitim fakültesi gibi patlamış çatlamış bölümlere hala harıl harıl öğrenci alınması, düz liselerin saçma sapan bir şekilde, meslek lisesine çevirilmek yerine anadolu yapılıp onların da lisans eğitimine kanalize edilmesi ve çoğu iş alanında kalifiye eleman bulunamayıp işsizlik oranının bir türlü düşmemesi.
-YGS' de 2.084.191 aday 40 adet Fen sorusu cevaplıyor ve çıkan ortalama doğru cevap sayısı: 4.697
-YGS' de 2.084.191 aday 40 adet Matematik sorusu cevaplıyor ve çıkan ortalama doğru cevap sayısı: 7.891
Matematik ve Fen alanında sorulan toplam 20 sorudan 3 doğru ortalaması ile 4. Sanayi devrimi için Analitik düşünceli öğrenci yetiştirmek çok gerçekçi bir hedef gibi durmuyor.
Kendi dilini doğru anlayacak ve anlatacak şekilde bir eğitim sistemi kurmak, bunu da yaratıcılık ve analitik düşünmeye sevk ile harmanlayacak uygulamaları geliştirmek zorundayız
